Genç Piyanist İlyun Doğanın Sesini Duyabilmemiz İçin Besteledi: The Wind

Son kazandığı Chopin Uluslararası Piyano Yarışması birincilik ödülüyle gündeme gelen genç piyanist İlyun Bürkev, Arter’de Melih Fereli küratörlüğündeki ‘Yağmur Ormanı V (varyasyon 3)’ adlı sergiden aldığı ilhamla yeni eseri ‘The Wind’i besteledi. Genç piyanist eserini, herkesi yaratıcı sürecin parçası olabileceği bir ortamı mümkün kılma hedefiyle Vehbi Koç Vakfı’na bağlı olarak on yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Arter’in Sevgi Gönül Oditoryumu’nda kayıt altına aldı. Genç piyanistin performansı 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde farkındalık yaratmak için yayınlandı. The Wind adlı eserini anlatan Bürkev, “Doğayı müziğime duygu değişimleriyle yansıtmaya çalıştım. Mutlu başlayan parça geçişlerle hüznü yani doğanın yok edilişini dinleyiciye yansıtıyor. Bizlere yaşam veren dünyamıza şans tanıdığımızda yeniden yeşerecek ve besleyecek” ifadelerini kullandı.

Dünyamız giderek artan karbon salımı ve hayatımızın her noktasında doğaya bıraktığımız kirleticilerle geri döndürülemez bir eşiğe yaklaşıyor. Küresel ısınma ile bağıntılı doğa felaketlerinin artması ve iklim değişikliğinin kendini göstermesiyle devletlerin ve devlet üstü kurumların bu konuda somut adımlar atmasına neden oldu. İngiltere, Japonya ve Avrupa Birliği geleceğe yönelik karbon salımı hedeflerini güncellerken halen küresel anlamda bir karar alınmış değil, devletlerin aldığı kararların yanı sıra karbon emisyonunu düşürmek ve doğamızı korumak bizlerin de elinde.

Arter’de hâlihazırda sergilenen ‘Yağmur Ormanı V (varyasyon 3)’ten aldığı ilhamla ‘The Wind’ eserini 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne ithafen yayınlayan genç piyanist İlyun Bürkev, bestesiyle küresel ısınma ve iklim değişikliği konularında farkındalık yaratmayı hedefliyor.

İlyun Bürkev son olarak Tovak Vakfı’nın düzenlediği Chopin Uluslararası Piyano Yarışması’nda, birincilik ödülünün yanı sıra, En İyi Chopin Performans Ödülü ve En İyi Ulusal Beste Performansı Ödülü’nü kazanmıştı.

“ESERİN SAHİPLERİNE TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM”

David Tudor tarafından tasarlanan Yağmur Ormanı adlı eseri kendi kendini icra eden bir ses yerleştirmesine dönüştüren John Driscoll ve Phil Edelstein’a (Composers Inside Electronics Inc.) The Wind adlı bestesine ilham veren bu yapıt için teşekkürlerini sunan İlyun Bürkev, “Öncelikle bu değerli projenin oluşturulmasında çok büyük destekleri bulunan, “Yağmur Ormanı V (varyasyon 3)” adlı bu eşsiz eserin sanatçılarına, Arter’in kapılarını bana açtıkları için başta Kurucu Direktör Melih Fereli olmak üzere tüm Arter ekibine, Sayın Gülsin Onay’a, ve bu güzel çekimlerin sanat yönetmenliği ve kreatif direktörlüğünü üstlendiği için LocksBridge’e çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“DOĞANIN HALİNİ DUYGU GEÇİŞLERİYLE YANSITMAYA ÇALIŞTIM”

Bestesini yaparken, doğanın besleyen, yeşeren enerjisini ve insanlar tarafından yok edilişini hayal ettiğini belirten genç piyanist İlyun Bürkev, “Dinleyiciler The Wind’teki duygu geçişlerini hemen fark edebilecekler. Doğanın tüm insanlığı besleyen enerjisini, hep genç kalan yüzünü mutlulukla özdeşleştirdim. Hemen ardından gelen hüzünlü kısım ise bizleri besleyen doğanın yok oluş çığlığıydı. Heyecan uyandıran melodiler ise doğaya şans verildiğinde her şeye rağmen yeniden yeşereceğini ve binlerce canlıya yine ev olacağını temsil ediyor” dedi.

“MÜZİĞİN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜNE İNANIN”

“Müziğin iyileştirici gücüne inanın” diyen İlyun Bürkev, “Dünyamızın içinden geçtiği bu zor zamanda daha iyi bir gelecek için bestelemiş olduğum The Wind adlı eserimin bir duyarlılık, birleştiricilik ve iyileştiricilik projesi haline dönüşmesini sağlayan müzik ve sanatla iç içe geçmiş bu projenin bir parçası olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bestemi tüm insanlar olarak müziğin sevgi dolu rüzgârıyla zorluklardan kolaylıklara, umutsuzluktan umuda, benlikten bizliğe, karanlıklardan ışığa ve her zaman iyiliğe doğru ulaşmamızı hissederek çaldım ve besteledim. Bu güzel projemizin dünyada bir farkındalık yaratmasını diliyorum. Müzik dünyayı değiştirir çünkü insanları iyileştirir ve iyilikte birleştirir” ifadelerini kullandı. Sosyal farkındalığa sahip bir genç olarak sanatsal birikimini multidisipliner çalışmalarıyla birleştiren İlyun Bürkev, kendi nesline yeni bir alan yaratarak müziğini, hayal gücünü ve iyiliğe olan inancını sanatsal çalışmalarında birleştiriyor.