Nisan ayı başından bu yana Hint varyantı kaynaklı vakaların ülke genelinde artmasına, buna karşılık can kaybı sayılarında artış olmamasına rağmen, 21 Haziran’da tüm yasakların kalkacak olması, bilim çevrelerini harekete geçirdi. Artan vaka sayıları, 3’üncü dalganın habercisi olabilir mi şeklinde manşetler atan Birleşik Krallık medyası, 21 Haziran tarihinin ertelenmesinin ihtimal dahilinde olduğunu yazdı.
Tam bu tartışmalar sürerken, 1 Haziran itibariyle hiçbir can kaybı olmadığının rapor edilmesi ise yüzleri güldürdü.
Kontrollü ve aşamalı yol haritasındaki son tarih olan 21 Haziran’ı büyük beklentilerle karşılamaya hazırlanan halk, gelen haberlerle “tam özgürlüğe” iyice yaklaşıldığı konusunda ısrarcı.
Ancak, mayıs ayının son hafta sonu hava şartlarının yaz aylarını aratmayacak düzeyde olması ve 31 Mayıs’ın resmi tatil olmasıyla halkın plaj, park ve tatil yörelerine akmasının birkaç hafta sonraki vaka sayılarına ne şekilde yansıyacağı da merak ediliyor.
Son aylarda ülke genelinde yapılan etkinliklere katılanların takibi sonrası vaka analizlerini içeren raporun da geçen hafta açıklanması yüreklere su serpti.
Buna göre toplam 53 bin kişide sadece 15 vakanın görüldüğü, bu sayının ”yok hükmünde” kabul edilebileceği belirtildi.
Tarihlere değil verilere bakarak karar verileceğini her fırsatta dile getiren Başbakan Boris Johnson’ın, bilim çevrelerinin baskısına ne cevap vereceği de bir başka merak edilen konu.
Pandemi boyunca, sık sık verdiği kararlardan U dönüşü yapan ve bu konuda kötü bir şöhrete sahip olan Başbakan, önümüzdeki iki hafta içinde hükümetin atacağı adımları duyuracak.
11-13 Haziran tarihlerinde Birleşik Krallık’ın ev sahipliğinde gerçekleşecek G7 zirvesine odaklanan Boris Johnson’ın, dünya liderleri karşısına, Covid-19 kaynaklı ölümleri durdurmayı başaran lider olarak çıkmak istediği de söylenenler arasında.
Veriler ışığında haziran ayından itibaren yeni adımların atılacağı beklenen Birleşik Krallık, böyle giderse, Avrupa’da pandemiyi sonlandırmayı başaran ilk ülke olabilir.