Her baş ağrısı migren değil

Migren yaşayan kişilerin yüzde 15-20’si’nde, tipik olarak baş ağrısından önce gelen ve 10-60 dakika süren, uyarı sinyalleri gibi davranan bir grup semptom görülüyor.

Algolog (Ağrı tedavisi uzmanı) Dr. Tural Bayramov migreni korku filmlerine benzetti, bu ağrının kötü bir baş ağrısından çok daha fazlası olduğunu söyledi. Genellikle migren baş ağrısının başlamak üzere olduğuna dair uyarı sinyalleri gibi davranan semptomlar da görülebildiğini belirten Uzm. Dr. Bayramov, “Auradenilen bu semptomlar tipik olarak baş ağrısından önce olur, 10 ila 60 dakika arasında sürebilir. Migren yaşayan kişilerin yaklaşık yüzde 15-20’sinin aurası vardır, ama bu semptomları geçicidir ve diğer hastalık bulgularıyla karıştırılmamalıdır” dedi.

İnsanları etkileyen ağrılı durumlardan en yaygın olanının baş ağrısı olduğunu belirten Kent Alsancak Tıp Merkezi Algoloji (Ağrı) Uzmanı Dr. Tural Bayramov, ülkemizde nöroloji polikliniklerine başvuran her üç hastadan birinin baş ağrısı şikayetiyle başvurduğunu söyledi. Türkiye’de yapılan bir çalışmada nöroloji polikliniklerine başvuran hastaların toplam üçte ikisinin baş ağrısı olduğu ve bunların üçte birinin sadece baş ağrısı için başvurduğunun belirlendiğini belirten Uzm. Dr. Bayramov, “Bu hastaların en az yüzde 25’i kadarında şiddetli ve ciddi kısıtlılık yapan migren olduğu gösterilmiştir” diye konuştu.

150’DEN FAZLA BAŞ AĞRISI TÜRÜ VAR

Primer ve sekonder baş ağrıları olarak iki kategoriye ayrılan 150’den fazla baş ağrısı türü olduğunu kaydeden Uzm. Dr. Bayramov, migrenin primer bir baş ağrısı olup, farklı bir tıbbi durumdan veya hastalıktan kaynaklanmadığını ifade etti. Nörolojik bir hastalık olan migrenin, kişiyi günlerce yatakta bırakabilecek zayıflatıcı zonklayıcı ağrıya neden olabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Bayramov, şunları söyledi;

“Migren korku gilmi gibidir. Hareket, ışık, ses ve diğer tetikleyiciler ağrı, yorgunluk, mide bulantısı, görme bozuklukları, uyuşma ve karıncalanma, sinirlilik, konuşma güçlüğü, geçici görme kaybı ve daha pek çok belirtiye neden olabilir.Migren atağı genellikle yaklaşık 4 saat sürer. Tedavi edilmezlerse veya tedaviye yanıt vermezlerse 72 saatten bir haftaya kadar sürebilirler. Migren tanısı, klinik öykü, hastanın tarafında bildirilen semptomlara dayanır ve diğer nedenler ekarte edilerek belirlenir. Migren çocuklukta başlayabilir veya erken yetişkinliğe kadar ortaya çıkmayabilir. Kadınların migren geçirme olasılığı erkeklerden daha fazladır. Aile öyküsü, migren için en yaygın risk faktörlerinden biridir.”

AURA NEDİR

Öte yandan aura denilen, genellikle migren baş ağrısının başlamak üzere olduğuna dair uyarı sinyalleri gibi davranan bir grup duyusal, motor ve diğer semptomlara da açıklık getiren Uzm. Dr. Bayramov, “Bu semptomlar tipik olarak baş ağrısından önce olur. Aura 10 ila 60 dakika arasında sürebilir. Migren yaşayan kişilerin yaklaşık yüzde 15 ila 20’sinin aurası vardır. Aurasemptomları geçicidir” diye konuştu.

TEDAVİDE GİRİŞİMSEL YÖNTEMLER

Migrenin hayatı tehdit eden bir beyin hastalığı olmadığını hatırlatan Algolog Bayramov son dönemlerde kullanılmaya başlanan girişimsel tedaviler konusunda da şöyle konuştu:

“Migren tedavisi, atak sırasında semptomları durdurmayı ve gelecekteki atakları önlemeyi amaçlar. Ağrı kesici ve önleyici kategoride birçok ilaç migren tedavisinde kullanılmaktadır.  Halk arasında ‘migren aşısı’ olarak ‘anti-CGRP monoklonal antikorları’ migrenin koruyucu tedavisi için onaylanmıştır. Migren tedavisinde minimal invaziv girişimsel yöntemler de son dönemlerde başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Bu girişimsel işlemler içinde sinir blokajları, Botoks enjeksiyonları ve sfenopalatine gangliyon blokajı gibi yöntemler profesyonel algoloji uzmanları tarafından uygulandığında komplikasyon oranının minimuma düşmesine ve başarı oranının yükselmesine neden olmaktadırlar.”