Yaşam boyunca “Vatan / Millet / Sakarya” diye düşünüp, davranıp, sonunda “Yeter!” dedim.
Yaklaşık on küsur yıldır tasarladığım ‘Bir Varmış Kommünizm’ kitabına altlık olarak korona günlerinde ‘Bir Varmış’ diye bir kitap yazdım. Geçen hafta basılıp piyasaya sürüldü. Herhalde, “Elhamdüllülah! bi ‘sağcı olarak’, bu ‘Kommunizm’i’, iyi kötü sistemimden çıkardıktan sonra”, sadece uçuk kaçık, eğlenceli yazılar yazma niyetindeyim.
Bu kitaba ilk okuyucu tepkisini de aldım. Okurum tipik bir “çökme hikayesi” dedi.
Türkiye’yi belki gerçekten “Sedat Peker öncesi ve sonrası” diye ayırınca yazarken ortada olmayan o “çökme” deyimi Peker’den sonra lisanımıza yerleşti.
Doğru benim yaşamımda devlet, belediye, meslektaşlarım birkaç kez “çöktüler” belki de.
“Bu ‘çökmeler’in ayıplanmaması, cezalandırılmaması” ülkenin gelişememe nedeni!
Bir varmış, Ege’ye yerleşme ve göç hikayesi; bol hukuk guguk soslu. Devletten alınan araziye gene Devlet 7 dava açıyor, 29 yıl sonra. 6’sında “beraat kararı veren” hakim tayin ediliyor. 1960’tan bu yana hukuk savaşları!
Bir yandan bunlar, bir yandan da Tik Tok! Ne güzel, yüzeysel! Lay lay lom. Kulağın içine giren bi solucan gibi!
Kızımdan “Tik Tok” öğreniyorum. “Abi, bu kadar da ilkellik olamaz” dediğim bir klip, tam silmişken zihnimde yakama yapıştı. Arayıp tekrar buldum. Kaçırdığım bir şey var mı diye baktım. Bir genç insan bunu Tik Tok klipi olarak çekip yüklemiş. Neden mi yapmış? Allah bilir! 5 kez dinledim ve en az 6 kişiyle paylaştım. Siz hayatta benim yazımı 6 kişi ile paylaşmazsınız!
İşte böyle bir şey medya maydanozluğu… Paylaşmayı bir kenara bırakalım, metni buraya da alayım o TİK TOK’ tan! Görün bakalım gençlerin dünyası kaç bucak!
Çocuk söylüyor; “Ben bir boktum, tralım tralım, baştan koktum, tralım tralım, ben sana demedim mi bana güvenme! Hayvanoğlu hayvan!..” Tekrar, tekrar, tekrar. Vay be!
Ulan, bu gençlikten bir şey öğreneceksek işimiz gerçekten zor be abi. Onların da bizim gibi büyük çoğunluğu geri zekalı!
Bir Varmış Ege’de bir bahçe, göç ve Hukuk Guguk masalı, Çökme ve TİK TOK!..