Mevcut siyasal duruma ilişkin değerlendirmede bulunan Baykal, “Yüz yıl önce bütün dünyayı karşımıza alarak kurduk bu devleti. Devletimizi kaybettik. Onu yeniden inşa etmemiz lazım” ifadelerini kullandı.
Yazının devamında şu ifadeler yer aldı:
“Mevcut siyasal duruma ilişkin çarpıcı değerlendirme yaptı: Yüz yıl önce bütün dünyayı karşımıza alarak kurduk bu devleti. Devletimizi kaybettik. Onu yeniden inşa etmemiz lazım.
Sonra kaygılarını dile getirdi ve uyarılarını sıraladı. Baykal’a göre birinci kaygı noktası kayıp silahlar. İddiaların doğru olma olasılığını ve sivil yurttaşlara yansımış olma olasılığını ürkütücü buluyor.
Diğer kaygı duyduğu noktayı ise Afganistan olarak açıklıyor. “Kâbil’in savunulması konusu bir tehdit. Çok ciddi bir yankısı olabilir. Suriye’den daha büyük bir hata olabilir. NATO bu kadar güçlü, o oradan çıkarken biz çok belalı bir sorumluluk üstleneceğiz. Evlatlarımızı ateşe atacağız. Türkiye’ye yönelik bir göç tırmanışı olabilir. Ülkenin demokrasi alanı açısından çok vahim bir hata olacak” diyor.
Bir noktada daha uyarısı var Baykal’ın… Hükümetin OHAL uygulamalarını sürdürmek için çıkarmak istediği torba yasa. Yasa, seçim dönemini de kapsayacak şekilde çıkarılıyor. Baykal düzenlemelerin, “yürütmeye verilecek yetkiler nedeniyle seçime de etki edebileceğini” düşünüyor.
Baykal’a Millet İttifakı’nın çabalarını nasıl değerlendirdiğini sorduk. Gayet olumlu buluyor. “Çok yerinde bir girişim. Türkiye’nin tam ihtiyacı doğrultusunda, küçük parti perspektifinin ötesinde bir dayanışma ortaya çıktı. Yalnız yeni tehditlere karşı da donatılması lazım” diye ekliyor.
Baykal, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, partinin eski genel başkanlarına yönelik iddialara gösterdiği tepkiden de memnun. “Genel Başkan’ın gösterdiği tepki çok değerlidir. Ben şahsına teşekkür ediyorum” yorumunu yapıyor.
Baykal’ın tespitleri böyle. Ancak kayıp silahlar konusu, sokakta da bir tedirginlik yaratmış durumda. Karşılaştığımız bazı tanıdıklar, “yeniden bir çatışma ortamının yaratılmak istendiği konusunda” tedirginliklerini aktardı. Bu konuya sorumlular net bir şekilde açıklık getirmeli. Kayıp olduğu iddia edilen silahların sayısı çok fazla…
İktidar partisinde artık iyiden iyiye seçmen kayıpları hissedilmeye başlanmış. Cumhurbaşkanı Erdoğan, her toplantıda, her partiliye, “çalışın” talimatı veriyor. Diğer taraftan aynı tedirginliği yaşayan gazeteciler, Millet İttifakı içinde, olmadı CHP içinde bir ayrılık arıyor, istiyor ve yazıyorlar. Her siyasetçinin hedefinin olması kadar doğal bir şey yoktur. CHP’li siyasetçilerin de böyle planlamaları mutlaka olmalı, vardır. Bunun bir kısmına ya da tamamına ilişkin izlenim verip vermeme veya zamanlamasını ayarlamak da kendi planlarıyla ilgili.
Bizim dikkat çekmek istediğimiz nokta ise şu: İktidar bloku, acilen CHP içinden bir “şeytan” çıkarmak ve bunun üzerinden muhalefeti zayıflatmak istiyor. Şunu biliyoruz: Muhalefet liderleri bu girişimleri görüyor, sık sık görüşerek değerlendirme yapıyorlar. Artık sıkı durma zamanı.”