Muhalefetin kritik yılı

Türkiye 2023’ün büyük bölümünü milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçim tartışmalarıyla girdi. Yeni girdiğimiz 2024 yılının önemli bir bölümünde yine seçimi konuşuyor olacağız.

31 Mart 2024’te yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimi sonuçları hem yılın geri kalanı hem de sonraki seçime kadar geçecek zaman için belirleyici ve yön verici olacak. Yerel seçim, sadece il ve ilçelerdeki belediyelerin başına kimlerin geçeceğinin belirlenmesi için değil, genel olarak iç siyasetin ve siyasi partilerin yollarına nasıl devam edeceği açısından önemli olacak. Çünkü 31 Mart’ta yapılacak seçimlerden sonra Türkiye, aksi bir karar alınmazsa, yaklaşık dört yıllık bir “seçimsizlik dönemine” geçirecek.

2017’den bu yana referandum ve yerel seçimlerin gündemi belirlediği Türkiye’de Mayıs seçimlerinden 10 ay sonra bu kez 31 Mart 2024’de yerel seçimler yapılacak. Yerel seçimler, kuruldukları tarihten bu yana hiçbir seçime tek başına katılmayan bazı muhalefet partiler ve liderlerinin siyasi hayatlarını sürdürmeleri konusunda önemli bir sınav olacak. İYİ Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, kendi deyişleriyle ilk kez “seçmenin terazisinde” tartılacak.

AKP ve MHP, önceki seçimlerdeki ittifakı yerel seçimlere de taşıma kararı aldı. 30 büyükşehir ve 29 ilde ortak aday çıkarma kararı alan AKP ve MHP, büyükşehir statüsünde olmayan 22 ilde ise kendi adaylarıyla yarışacak.

Muhalefet cephesinde ise kapsamlı bir ittifak beklenmiyor. İYİ Parti’den seçim işbirliği için olumlu yanıt alamayan CHP, DEM Parti’nin de nabzını yokluyor. Önceki seçimlerin tersine, Batı illerinde de aday çıkarma kararı alan DEM Parti ise yerel düzeyde işbirliklerine kapıları kapatmamakla birlikte, Batı’da güçlü oldukları bazı yerlerde kendilerine destek verilmesini istiyor.

CHP’nin Mayıs seçimlerinde ittifak yaptığı DEVA Partisi ile Meclis’te ortak grup kuran Saadet ve Gelecek Partisi kendi adaylarıyla yerel seçimlere girmeye hazırlanıyor. Önümüzdeki seçim, en çok da genel başkanlık değişimine giden CHP ve İYİ Parti için önemli bir sınav olacak. İYİ Parti yerel seçimlerden başarılı çıkması halinde genel başkan Meral Akşener, 2028’deki cumhurbaşkanlığı seçiminin önemli bir aktörü olabilir. Başarısızlık durumunda İYİ Parti’de genel başkanlık değişimine gidebilecek iç tartışmalar başlayabilir.

 

Başarı ve başarısızlık

Yerel seçimin ardından erken seçim kararı alınmaması durumunda takvimde 2028 Mayıs’ına kadar bir seçim görünmüyor. Bu durum iktidara istediği politikaları hayata geçirmesinde en az dört yıl kazandırırken, iktidar ve muhalefet için başarısı ya da başarısızlık getirecek sonuç yeni tartışmaları da beraberinde getirebilir. Seçimlerde 2019 benzeri bir durumun ortaya çıkması yani büyükşehirlerin iktidar tarafından kaybedilmesi muhalefete, muhalefetin de kaybetmesi durumunda iktidara yeni bir ivme katabilir.

DW Türkçe’ye açıklamalarda bulunan Siyaset Bilimci İbrahim Uslu yerel seçimdeki sonuçların muhalefetin rekabet gücü kalıp kalmayacağını göstermesi açısından önemli olacağını söyledi. Uslu, “Yerel seçimde alınacak sonuca göre Türkiye uzun zamandır yaptığı yolculuğu sonlandırabilir ve tamamen bir siyasi kartel kurulabilir. Cumhur İttifakı bir siyasi kartele dönüşebilir” diyor.

Mayıs seçimlerinde umduğunu bulamayan CHP’de başlayan iç tartışmanın ardından genel başkan ve yönetim değişikliği ile sonuçlanmıştı. 2019’da ittifaklarla Ankara, İstanbul, Mersin ve Adana gibi illerde yakalanan başarının bu seçimde kaybedilmesi, partinin yeni yönetimi için “başarısızlık” olarak yorumlanabilir. Böyle bir sonucun CHP’de yeni tartışmanın fitilini ateşleyebileceği belirtiliyor.

 

İYİ Parti

Yerel seçimlere kendi adaylarıyla girme kararı alan ve bu nedenle CHP ile ittifak yapılması gerektiğini savunan isimlerin ardı ardına ayrıldığı İYİ Parti için de yerel seçimler ve ardından izlenecek politikalar partinin geleceği açısından önemli olacak. Kurulduğunda hem CHP’den hem de MHP’den oy alabilme avantajına sahip olduğu belirtilen İYİ Parti, alınacak sonucun partinin geleceğini de şekillendireceği konuşuluyor. Siyaset bilimcileri, İYİ Parti açısından yerel seçimlerin “kritik” olduğu görüşünü dile getiriyor. Ankara kulislerinde konuşulanlar ise TBMM’de son ayrılanların ardından 38’e düşen milletvekili sayısı ile grubunu devam ettiren İYİ Parti’nin yerel seçim sonrasında diğer partilere kıyasla daha belirsiz bir durumla karşılaşa bileceği ifade ediliyor. Son genel seçimde İYİ Parti herhangi bir büyükşehirde ilk iki parti arasında yer alamazken, beklediği oyun da altına düşmüştü.

******

 

Adı yerel, ama katılımı genel seçim

Metin Öney (Eski Milletvekili) – Yaklaşık üç ay sonra bir kez daha sandık başına gideceğiz. Bu kez yerel yöneticileri seçmek için, ancak, katılım yönünden dikkate alındığında tam bir genel seçim.

Katılım itibarı ile diyorum ama yaratılan hava itibarıyla da tam bir genel seçim. Sonuçta iktidar değişmeyecek ancak tabir uygunsa her parti “boyunun ölçüsünü” alacak.

Tekrar yazının başına dönersek, mevcut duruma göre yasal olarak Türkiye 30 büyükşehir ve 51 şehirden oluşuyor. Büyükşehir statüsündeki illerimize bütün ilçeler ve bağlı yerleşim birimleri dahildir. Bu itibarla yapılacak seçimde büyükşehirde ve bağlı ilçeler ve yerleşim birimlerinde oturan herkes oy kullanacak.

Genel seçim gibi, tüm seçmenler sandığa gidecek. Böylece bu yerleşim birimlerinde, büyükşehir ilçe ve şemdi yok ama yerleşim olarak elbette var, köy ve mahallelerde ikamet eden herkes oy kullanacak. Demek ki doğuracağı sonuç itibarı ile yerel seçim ancak seçmen katılımı yönünden genel seçim…

Diğer 51 ile gelince… Bu illerde de İl Genel Meclisi seçimleri yapılacak. Ve köy ve mahallelerde oturan her seçmen oy kullanacak. Böylece seçmenin tamamı seçime katılacak.

Toparlarsak… Büyükşehirlerde tüm seçmenler oy kullanacak. 51 İlde de İl Genel Meclis seçimleri sebebi ile tüm seçmenler oy kullanacak. Demek oluyor ki, sonuç olarak, yerel yöneticiler seçilecek ama Türkiye’de ne kadar seçmen varsa sandığa gidecek ve oy kullanacak.

Şu an itibarı ile her ne kadar aday tespitleri ön planda olsa da partiler sahaya indiklerin de bir genel seçim havası estirecekleri şüphesizdir.

Bir yönden tüm seçmenlerin izah etmeye çalıştığımız gibi sandık başı yapmaları ve bir yönden de estirilecek hava, partilerin durumlarını bir kez daha ortaya koyacaktır.