İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Kent Lokantaları’nın 10’ncusunu Pendik Batı Mahallesi’nde açtı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel ve CHP Pendik Belediye Başkan adayı Tarık Balyalı’nın katılımıyla gerçekleştirilen Pendik Kent Lokantası açılışına yurttaşlar da yoğun katılım gösterdi.
İBB Başkanı, burada yaptığı konuşmada, iktidarın ekonomi politikalarına dikkat çekti. Hükümetin ekonomi politikalarını düzeltmediği sürece bu tarz girişimlerin süreceğini kaydeden İmamoğlu, “Ekonomi, hükümet tarafından düzeltilemediği sürece, bizim buradaki bu tarz hamlelerimiz elbette acil yaraları sarmak adına yapılan işler, işlemler. Umut ederiz ekonomi düzelir” dedi.
Kentteki iyileşmeyi en üst seviyede tutmaya gayret ettiklerine vurgu yapan İmamoğlu, “Sosyal politikalarda bütçe payımızı, dönem dönem 5 katına çıkarttık, dönem dönem 4 katına çıkarttık. Ve bu yönde bu belediyeciliği, sıkıntıları giderene kadar devam ettireceğiz” diye konuştu.
İmamoğlu, konuşmasında şunları söyledi:
“Sizlere söz ki; biz, kimsesizleri sesi, ahlakının temeli olan, Cumhuriyete inanmış bir ekip olarak hem İstanbul’da hem Pendik’te, her yerde sizlerin ortaya koyacağı iradenin temsilcileri olacağız. Doğru ve iyi hizmetler yapacağız. Vatandaşımızın ihtiyaçlarını karşılayacağız. Bir avuç insanın ihtiyaçları için uğraşmayacağız. Milletimiz için uğraşacağız. Bu ölçekte bir şehrin, Türkiye’nin nasıl değiştirici gücü olduğunun farkındayız. Siz kıymetli hemşehrilerimizin el birliğiyle, sevgili gençlerin, başta hanımefendilerin ve beyefendilerin güçlü destekleriyle, o temiz kalpleriyle, güzel dualarıyla İstanbul’da mücadelede yola çıktık. Pendik’te Tarık Balyalı arkadaşımla yola çıktık. Yolumuz açık olsun. En büyük gücümüz, kuvvetimiz milletimizin gücü ve kuvvetidir. Lütfen omuz omuza olun. Hep birlikte İstanbul’u koruyalım. Hep birlikte İstanbul’u çok güzel günlere kavuşturalım. Allah bizi mahcup etmesin. Hepinizi çok seviyorum. Hayırlı, uğurlu olsun. Bu nereden doğdu? Özellikle üniversite gençlerimizin beslenemediğini… Ki aynı sorun çocuklarımızda da var malum. O konuda biz de Büyükşehir Belediyesi olarak, her gün çocukların beslenmesiyle ilgili destek veriyoruz. Ama bu tabii bir belediyenin yönetebileceği sayının çok üzerinde bir sayı. Burada mesele, bu yoksulluğu tümden yok etme meselesi. Şu anda bizim temel sorunumuz ekonomi. Ekonomi, hükümet tarafından düzeltilemediği sürece, bizim buradaki bu tarz hamlelerimiz elbette acil yaraları sarmak adına yapılan işler, işlemler. Umut ederiz ekonomi düzelir. Ama bugün itibarıyla mevduata verilen faizleri, şunları bunları görünce, bu enflasyonun ne kadar büyük bir bela olduğunu, insanların yaşamına ne kadar bir sıkıntı verdiğini hepimiz biliyoruz. Belli oluyor ki, uzun bir zaman dilimi daha canımızı yakacak ve sıkacak durumda. Yıllar öncesinden başlayan kötü ekonomi yönetiminin bizi getirdiği nokta, yoksullaştırdığı nokta.
İstanbullunun bütçesinin imkan verdiği dahilinde, her konuya eğileceğiz. Onun için işte bu sene 100 bin üniversite gencine burs veriyoruz. 750 milyon lira sadece o kısma bütçe ayırdık. Öğrenci yurtlarımızda gençlerin, ‘Ben bu yurda girmeseydim, üniversiteyi bırakabilirdim, ailem beni yollayamayacaktı’ diye serzenişlerini duyuyoruz ve bize büyük bir gözyaşıyla sarılan, özellikle genç kızlarımızı görüyorum. Bunların hiçbirisi bizi mutlu etmiyor. Yani bu hizmeti vermek elbette mutlu ediyor, ama bizi mutsuz eden şey, ülkemizin yoksulluğu. Bu ülke yoksulluğu hak etmiyor.