Talep azalması devam ettiği müddetçe karlılık olmadığını belirten Yorgancılar, “Tarihi bir gevşeme döngüsü başlıyor. Maliye-Para Politikası Kopukluğu, işgücü piyasalarının direnç göstermesi başlıklardan diğerleri. Artan borç çevirme zorluklarının nedeni finansman yok. Yoğun seçim takvimi en önemlilerinden biri. Birçok ülkede bu yaşanıyor. Son yapılan seçimlerde aşırı sağcıların kazandığı bir gerçek. Jeopolitik belirsizliğin hakim olması ve bütçesel kaynaklı yeşil geçişte frene basılması diğer başlıklar. Ayrıca, korumacılığın artmaya devam etmesi konusunda, muhtelif tanımlamalar altında ülkeler korumacılığa devam ediyorlar” dedi.
“TCMB Başkanının görevden alınmasının en büyük zararı ekonomimize olur”
Dünya genelinde kısa ve dönem risklerle ilgili paylaşımlarda bulunan Yorgancılar, Türkiye özelinde riskleri değerlendirerek, “ Ekonomi yönetiminde olası değişiklik. Merkez Bankası başkanı bazı görüşmeler için ABD’de kaldı. Yurtiçinde farklı farklı şeyler çıktı. Olayı öyle bir boyuta geliyor ki Merkez Bankası başkanı görevden gitti diyelim, zararı bizim ekonomimize olur. Değişmese dahi, enflasyonla mücadelenin yarım kalması, artan jeopolitik risklerin yaratacağı askeri, siyasi, ekonomik sorunlar, AB’de talep daralmasının devam etmesi riskler arasında. Ayrıca, doğal afetler, yabancı yatırımcıların çekincelerini artıran hukuki kararlar, artan gelir dengesizliği ve yoksullaşmanın toplumsal konuları tetiklemesi geliyor. Borcu olan ve nakit dengesi bozulan KOBİ’lerin neden olacağı sorunlar, kapanma olmasa dahi yeni salgın riskleri, istihdam piyasasında arz-talep dengesizliği, beyin göçü, mülteci ve göçmen politikası Türkiye özelinde riskler arasında yer alıyor” diye konuştu.
Enflasyonu düşürmek için kemer sıkma çağrısı
EBSO’nun yaptığı anketin detaylarını paylaşan Ender Yorgancılar, küresel yavaşlamanın etkilerinin firmalar üzerinde yarı yarıya hissedildiğini söyledi. 2024 için sanayicinin kötümser olduğunu belirten Yorgancılar, “Firmaların yüzde 40’ı iç pazarda siparişlerin değişmediğini, yüzde 32’si farklı oranlarda arttığını sadece yüzde 28’i siparişlerin azaldığını ifade etmiş. Firmaların yüzde 37’si dış pazarda siparişleri değişmezken, yüzde 34’ü azalma yüzde 30’un artış gerçekleşmiş. 2023 yılındaki üretimin küresel yavaşlamadan nasıl etkilendi sorumuza, yüzde 45 üretimlerin azaldığı, 31 değişmediği 24’ü arttığını ifade etmiş. Küresel yavaşlamayı firmalarımız yarı yarıya hissetmiş durumda. 2024 yılıyla ilgili üyelerimiz kötümser. Firmaların yüzde 46’sı 2024 yılı ilk yarısında içerde ekonominin kötü olmaya devam edeceğini, yüzde 35’in daha da kötü olacağını düşünüyor. İyileşme olacağını düşünenlerin oranı yüzde 19. Biz enflasyonla mücadele edeceksek, ki hedefimiz de doğru olan da bu, mutlaka içerde kemerleri sıkacağız. Başka hiçbir yolu yok. Bol para, bol harcama ile bu ülkede enflasyon düşmez. Yurtdışında müşteri talepleri azalıyor. Dışarıya satamıyoruz, içeriye satamıyoruz. 2024 yılının dövizle ilgili üyelerimizin yarısı dolar-TL kurunun 40 TL’nin çıkacağı öngörüsünde bulunmuş. Yüzde 43’ü de yılsonu enflasyonuyla ilgili yüzde 60’ın üzerinde olacağın düşünüyor. Orta vadede bu yılki açıklanan enflasyon beklentisi yüzde 33’tür. Bu sene yüzde 60 enflasyonu gerçekleştirirsek, 2023 ile hiçbir fark kalmıyor. O açıdan mutlaka bu yıl enflasyonun aşağı doğru gideceğini tahmin ediyorum” ifadelerini kullandı.