Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ilde etkili olan depremlerin yıldönümü öncesinde depremden en çok etkilenen Hatay’da düzenlenen AK Parti Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı’nda konuşan Erdoğan, Hatay’ın kamu yatırımlarını noksansız aldığını savundu. Erdoğan, Hatay’ı “yereldeki vizyon eksikliği nedeniyle potansiyelini açığa çıkarmakta zorlanan bir şehir” olarak niteledi. Erdoğan, konuşmasının devamında yaptığı, “Merkezi yönetimle yerel yönetim dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Bakın Hatay’a geldi mi?” ifadelerine muhalefet partileri sert tepki gösterdi.
CHP lideri Özgür Özel, “Erdoğan’ın ‘Genel iktidarla yerel iktidar birlikte olmazsa hizmet gelmez’ ifadeleri gerçekten vicdan sahibi, yürek sahibi, akıl sahibi kimsenin bırakın söylemeyi, duymaya bile tahammül edemeyeceği laflar. Hatay’a siyasi şantaj yapıyor. Depremzedeye tehdit olur mu, böyle vicdan olur mu? Kalbinin yerinde taş olsa bu laf edilmez… Olmaz olsun senden gelecek hizmet. Yazıklar olsun! Kalbinin yerinde taş var demek ki bu adamın, kalbi yok!” dedi.
Özel: Depremzedeye tehdit olur mu?
CHP lideri Özgür Özel, İzmir’de, yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Hepimizin yüreği hala yanıyor. Bu meseleyi siyasete alet etmek istemem. Ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Genel iktidarla yerel iktidar birlikte olmazsa hizmet gelmez’ ifadeleri gerçekten vicdan sahibi, yürek sahibi, akıl sahibi kimsenin bırakın söylemeyi, duymaya bile tahammül edemeyeceği laflar. Hatay’a siyasi şantaj yapıyor olmasının ayıbını Hataylılara havale ediyorum. Diyor ki ‘Benim partimden bir belediye başkanı olmadığı için ben Hatay’ı hizmetsiz bıraktım, seçmezseniz yine getirmem.’ Yalan da söylüyor. Kendi belediyelerinin olduğu yerde de sorunları çözmüş değil. Siyasi şantaj yapıyor ve oy istiyor. Ben bunu bütün milletimize şikâyet ediyorum. Bilhassa AK Parti’ye oy veren vicdan sahibi insanlara havale ediyorum. Depremzedeye tehdit olur mu, böyle vicdan olur mu! Recep Tayyip Erdoğan’ın kalbinin yerinde taş olsa bu laf edilmez… Olmaz olsun senden gelecek hizmet. Yazıklar olsun! Bir insanın gözü bu kadar nasıl döndü gerçekten inanmıyorum! Kalbinin yerinde taş var demek ki bu adamın, kalbi yok!”
Savaş: Hatay asla şantaja boyun eğmemiştir
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş da Erdoğan’ın konuşmasının ardından açıklamalarda bulundu. Savaş Erdoğan’ın sözlerinin Hatay’da üzüntüyle karşılandığını dile getirerek, “Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Hatay’da daha birleştirici, bütünleştirici ve herkese eşit bir yaklaşımla herkesin hakkını dağıtıcı bir konuşma ve eylemler zincirini yapmasını beklerdik. Şunu bilmek lazım ki hepimiz bu ülkenin öz evlatlarıyız. Hatay halkı hiçbir zaman mahzun ve garip değildir. Şantaja boyun eğmemiştir” dedi.
Kılıçdaroğlu: Hatay’ı sen mahzun bıraktın
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Erdoğan’ı, Hatay’ı “mahzun ve garip bırakmakla” suçladı. Kılıçdaroğlu, “Hatay’ı sen mahzun bıraktın, garip bıraktın. Sen kimi tehdit ediyorsun? Yedi düvele boyun eğmemiş bu millet senden mi korkacak! Sanma ki tehditle, şantajla, korkuyla bu millet sana boyun eğer. Bizim Can’ımız Hatay’da. Unutma “Zulüm ile abad olunmaz” ifadelerini kullandı.
Kara: Hatay’a gözlerinizi kapattınız
CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara da Erdoğan’ın sözleri üzerine şu açıklamayı yaptı: “Kamunun kaynaklarını eşit ve adil bir şekilde vatandaşlara, yurttaşlara dağıtmadığınızı kendi ağzınızla itiraf ettiniz. ‘Bizden olursanız bize oy verirseniz, hizmet gelir’ demek istediniz. Bu Hatay’a bakmadığınızın gözlerinizi kapattığınızın resmen itirafıdır.”
Güzelmansur: Asrın itirafı
CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, “Asrın itirafı! 21 yıllık AKP iktidarının üvey evladı Hatay” dedi. Güzelmansur, “21 yıllık iktidarında; havaalanını tüm uyarılara rağmen fay hattı üzerine yaptılar. Kamu yatırım programlarında en düşük kaynağı Hatay’a verdiler. Hatay’a hastane, konut ve yol yapmadılar. İşte bu yüzden en çok biz öldük” ifadelerini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise Erdoğan’ın sözlerini, “Tek kelime ile utanç verici” diyerek eleştirdi.
ÖZHASEKİ: ÖLÜSÜ OLMAYAN, ‘YIKILDIĞI İYİ OLMUŞ, MİS GİBİ VİLLA’ DİYOR
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde katıldığı canlı yayında, “Şimdiye kadar gidip köy evlerini teslim ettiğim ve misafir olduğum ev sahipleri şunu söylüyor; Allah razı olsun. Bak evimiz yıkıldı (eğer ölüler de yoksa) yıkıldığı iyi olmuş, bize mis gibi villa verdiniz diyor” dedi Özhaseki’nin evleri yıkılan vatandaşlarla ilgili sözleri büyük tepki topladı.
Özhaseki şu ifadeleri kullandı:
“Deprem bölgesinde yaptığımız şimdiki evlerin standardı eskisinden çok yüksek. Köy evlerini çelikten yapmaya başladık. 9 şiddetinde deprem gelse bile yıkması mümkün değil. Şimdiye kadar gidip köy evlerini teslim ettiğim ve misafir olduğum ev sahipleri şunu söylüyor; Allah razı olsun. Bak evimiz yıkıldı (eğer ölüler de yoksa) yıkıldığı iyi olmuş bize mis gibi villa verdiniz diyor. Ama ölü varsa tabii onun acısını ölçecek bir alet daha icat olmadı.”
“YAPILAN FAULDÜR, HALK KIRMIZI KARTI GÖSTERMELİ”
Eski Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, Erdoğan’ın Hatay’daki açıklamalarına dair “faul” benzetmesini yaptı ve halkın bu yanlışa “kırmızı kart göstermesi” gerektiğini söyledi.
Ertuğrul Yalçınbayır şöyle konuştu:
“Bu fauldür. Bu tür fauller o kadar çok yapılıyor ki… Bu fauller karşısında ne sarı kart görüyorlar ne de kırmızı kart görüyorlar. Bu siyasette olmaması gereken bir iştir. Siyaset bu değil. Siyaset eşit hizmet sanatıdır. Hizmetlerde yarışmak gerekir. Yoksa baskı ile tehdit ile şantaj ile oy elde etmek, haksız oy temidir. Türkiye haksız oy temini konusunda dünyanın sayılı ülkelerindendir. Bu da haksız oy temininin son derece açık, seçik örneğidir. Şimdi bundan dönmenin yollarını arayacaklar. Nasıl kıvıracaklar? Orta sahada topu nasıl dolandıracaklar? Bunları hep beraber göreceğiz. Biz bir tiyatro seyrediyoruz. Komedi midir? Dram mıdır? Trajedi midir? Kabul edilebilir bir iş değil. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki diyor ki: “İyi ki evimiz yıkıldı. Villa gibi eve sahip olduk.” Bu sözler söylenebilir mi? Bu temiz siyaset değil. Siyaset bu değil. Halkın bunlara el birliği ile sarı ardından kırmızı kartı göstermesi gerekir. Ama insanlar takım tutar gibi parti tutuyor, oy veriyor. İnsanların hem partilerde hem seçmenlerin oylarında değişikliğe gitmesi lazım. Halk bu tercihini yapmadıkça yine bunları yaşamaya mahkum olur. Halkın bir kısmı kabul ediyor, diğer kısmı bunları şantaj olarak, kirlilik olarak görüyor. Ama bunların hepsi. İnsanların siyasetin, siyasi alanın kirlenmesine yol açıyor.”