İnsan kaynağımız, sanayi altyapımız, coğrafi konumumuzu bir arada değerlendirdiğimizde, tarımdan sanayiye, üretim potansiyelimiz, Kore’den ve İtalya’dan geri değildir. Ancak bu potansiyeli harekete geçirecek, koruyup kollayacak, siyasi iktidarın beceriksizliği yüzünden, son yıllarda ülkemizde üretim konusunda, tarladan fabrikalara kadar büyük sorunlar yaşanıyor. Kapanan veya yurtdışına taşınan üretim tesisleri ile ilgili haberlerin sayısı her gün katlanarak artıyor.
-Üretim olmayan yerde yoksulluk ve mutsuzluk vardır. Mutlu ve refah toplum olmak istiyorsak üretmek mecburiyetindeyiz. Günümüz Türkiye’sinde üretim konusunda yerel yönetimlere de büyük görevler düşüyor. Bu nedenle başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere yerel yönetimlerin sorumlu oldukları bölgelerde, üretim faaliyetlerinin desteklenmesi, bölgenin üretim potansiyelinin harekete geçirilmesi konusunda sorumluluk almalarına ihtiyaç vardır.
-Tekno kentler yüksek katma değerli ürünler için gereklidir. Ar-Ge faaliyetlerini yaparak söz konusu ürünlerin üretimi için gerekli teknik altyapıyı oluştururlar. Ankara’daki ODTÜ Teknokenti örnek verebiliriz. Yüzde 70’ten fazlası ODTÜ Teknokent’te kurulmuş şirketlerin oluşturduğu 450’nin üzerindeki şirket, yüzde 90’ı üniversite mezunu, doktora veya yüksek lisans mezunu olan 10 binden fazla personele yarattığı istihdam olanakları ile Ar-Ge faaliyetlerinin yürütüldüğü, uçak-helikopter sistemlerini dinamik model geliştirme ve simülasyon projeleri, uçak, helikopter kontrol sistemleri geliştirilmesi çalışmaları, uygun geliştirme projeleri, alternatif enerji ve alternatif yakıt projeleri, rüzgar ve su türbini tasarımı, araç takip sistemi, test ve ölçüm sistemlerinin tasarlanması, güç kaynakları ve enerji besleme sistemleri, lazer uygulamaları, sensör teknolojileri, doku ve gen araştırmaları, e-devlet, e-ticaret, uzaktan eğitim, e-öğrenme ve e-eğitim yazılımları, ERP-MRP çözümleri, eğitim yönetim sistemleri, coğrafi bilgi sistemli yazılımları formatlı mesaj yönetim sistemleri, hastane yazılımları, farklı alan uygulamaları olan ileri malzeme çalışmaları ve mikro elektronik mekanik sistem uygulamaları ile Ankara savunma sanayiinin merkezi konumuna gelmiştir. ODTÜ Teknokentin 2024 yılı ihracat hedefi 1 milyar doları geçmek olarak belirlenmiştir.
-İzmir Büyükşehir Belediyesi Çeşme-Urla arasındaki bölgede ağırlıklı olarak biyoteknoloji, ilaç, tıbbi cihazlar üretimine dönük Teknokent kurulması için öncülük yapabilir, altyapı ve imar planları ile ilgili olarak sorumluluk alıp çözüm üretebilir, teknokentin hayata geçmesi ile İzmir’in biyoenerji , ilaç, tıbbi cihazlar için bir üretim merkezi olmasının önü açılır. Ayrıca İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsüne destek olmak çok güzel sonuçlar sağlayabilir.
-Güney Kore 80’li yılların sonunda tüm gemi söküm tersanelerini gemi inşa tersanelerine dönüştürdü. Günümüzde Güney Kore Japonya’yı geçip Çin’den sonra gemi inşa sanayiinde 2. Sıraya yükselmiştir. Aliağa bölgesindeki gemi söküm tesisleri AB ülkelerinin gemi çöplüğüne dönmüş durumdadır. Burada yapılan gemi söküm faaliyetlerinin ülke ekonomisine kayde değer bir katkısı yoktur. Aliağa’daki gemi söküm tesisleri kapatılıp, Güney Kore örneğinde görüldüğü gibi gemi inşa tersanelerine döndürülebilir. Aliağa Çaltıderesi bölgesinde yapımına başlanan 10 bin kişinin istihdam edileceği ve yılda 500 milyon Euro ihracat yapması planlanan yat tersaneleri birlikte değerlendirildiğinde Aliağa gemi inşa ve yan sanayiinde ülkemizde bir merkez konumuna gelir.
-İstanbul’da başta kiralar olmak üzere yaşam giderlerinin yüksek olması, işçilik ücretlerini ve buna bağlı olarak sanayi işletmelerinde maliyeti büyük ölçüde artırmaktadır. Birçok sanayi işletmesi için İstanbul’da üretim yapmak giderek zorlaşmaktadır. Bu nedenle İstanbul dışında üretim yapmak zorunlu hale gelmektedir. Gerekli imkanlar sağlandığında Aliağa gemi inşa sektörü için İstanbul için alternatif olabilir.
-İzmir rüzgar türbinlerine ekipman üretiminde önemli bir merkez durumundadır. İzmir’de 3 firma bünyesinde 4 kanat üretim tesisi bulunuyor. Kanat üretiminde 6 bin kişinin üzerinde direkt istihdam sağlıyor. Üretim, 700 milyon doların üzerinde ciro ve 500 milyon dolardan fazla ihracat sağlıyor. Kanatların yanı sıra İzmir’de rüzgar türbinlerinin kulelerinin üretimleri de yapılmaktadır. İzmir’de başta rüzgar türbinleri olmak üzere yenilenebilir enerji üretim tesislerine ekipman ve yedek parça üreten bir organize sanayi bölgesi oluşturulabilir.
-İzmir’in altyapısı gelişmişliği dikkate alındığında yüksek katma değerli üretim yapacak yeterli insan kaynağına sahip olduğu görülmektedir. Bilgi ve iletişim teknolojileri başta olmak üzere (Bilgisayar, elektronik) yüksek katma değerli ürünlerin üretiminin ve ticaretinin yapıldığı sanayi ve ticaret sitelerinin oluşturularak bu konuda en azından Ege Bölgesi için bu konularda İzmir’i merkez haline getirmek yerel yönetim için bir hedef olmalıdır.
-Ülkemizde işsizlik büyük bir sorun bunun yanı sıra vasıflı işçi bulmak da başka bir sorun. Günümüzde vasıflı işçiler için ödenen ücretler mühendis maaşlarını geçmiş durumdadır. İzmir’de ikamet eden ve bir vasfı olmayan vatandaşlar, sanayinin talep edilen iş kolları konusunda eğitilerek bir meslek sahibi olmaları sağlanarak hem sanayinin ihtiyaç duyduğu hem de işsizlere iş imkanı sağlamış olur.