Kayıt dışı ekonominin önüne geçilmeli

İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Türkiye’de yüzde 30 civarında olduğu tahmin edilen kayıt dışı ekonominin önüne geçilmesi gerektiğini belirtti.

İZTO Mart Ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Selami Özpoyraz yönetiminde İZTO Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Türkiye’nin ekonomi gündemini değerlendirirken, kayıtdışı ekonomi ve kredi kartlarındaki kısıtlamalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin yüzde 30 civarında olduğu tahmin edilen kayıt dışı ekonomi oranının aşağı çekmesi gerektiğini vurgulayan Özgener, “Kayıt dışı ekonominin en büyük zararı, toplanamayan vergiler. Toplanamayan vergi, hem şahısların hem şirketlerin ödemesi gerekenden daha fazla ve yüksek oranda vergi vermesine sebep oluyor. Bu durum, şirketler açısından hem haksız rekabete yol açıyor, hem de verimlilik artışını engelliyor. İş gücü açısından ise güvenli olmayan çalışma koşullarını ve artan gelir eşitsizliğini tetikliyor. Kayıt dışı ekonominin önüne geçilmesi için atılacak tüm adımları destekliyor, bunların bir an önce hayata geçirilmesini temenni ediyoruz” diye konuştu.

“Bütçe dengesi hassas şekilde olmalı”

Doğalgaz ve elektrikteki devlet desteğinin 1 Mayıs’ta sona erecek olmasının etkisinin, hem enerji maliyetlerinde hem de enflasyon rakamlarında görüleceğini kaydeden Özgener, “Bütçe dengesinin enflasyonu düşürmeye yönelik sürece destek olması için hassas bir şekilde oluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Gider kalemlerinde tasarruf gerçekleştirilirken, maliye tarafının da bu sürece katkısının güçlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Vergi ayarlamalarının geleceğini Sayın Şimşek de söyledi. Bu bağlamda, enflasyonu soğutmaya yönelik, belli başlı tüketim kalemlerine de vergi ayarlamaları gelebileceğinin farkında olmamız önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

“İhracatçıların finansal esnekliklerini azaltan tedbirler kaldırılmalı”

Önümüzdeki dönemde ihracatçıların artık kur avantajına dayalı bir strateji içerisinde olamayacaklarına, selektif kredi döneminin daha da artacağına dikkat çeken Özgener, “Ticari kredilerin aynen devam edeceğini öngörüyoruz. Bununla birlikte likidite sıkışıklığının, genel anlamda tüm piyasaları etkileyeceği de öngörülerimiz arasında. Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek, ihracatçıların sıkıntılarının kaynağının Avrupa Birliği talebinin düşüklüğü olduğunu ifade etti. Bu yönde; ihracatçılarımızın verimliliğini artıracak, inovasyon kabiliyetini yükseltecek her türlü talebi desteklemeye hazır olduklarını vurguladı. Bununla birlikte; Türk Lirası üzerindeki risklerin azaltılması, rezerv biriktirmenin hızlanması, cari açığın finansman kalitesinin güçlendirilmesi, teşvikler ve desteklerin hedef odaklı verilerek sadeleştirilmesi, seçici kredi uygulamalarının artması, verimlilik artışına yoğunlaşılmasını da yeni dönemde ihracat performansını artıracak adımlar arasında görüyoruz. Örneğin; döviz cinsinden ve dövize endeksli sözleşme yapılamaması gibi, ihracatçılarımızın finansal esnekliklerini azaltan tedbirlerin kaldırılmasının uygun olacağı kanaatindeyiz” şeklinde konuştu.

“Vergi reformu hayata geçirilmeli”

Makro ihtiyati tedbirlerinin aşama aşama kaldırılmasının yanında, vergi reformunun yapılmasının da oldukça önem taşıdığını vurgulayan Özgener, “Mehmet Şimşek’in kayıt dışının önlenmesine dair demeçleri de Nisan ayı itibariyle bu sürecin hızlanacağına işaret ediyor. Bu şartlar altında, Oda olarak doğrudan ve dolaylı vergilerin dengeli ve makul oranlara çekilmesi; adil, ödenebilir ve düzenli ödeme yapanları ödüllendirici bir vergi sistemi başta olmak üzere yapısal reformların hayata geçirilmesinin, Orta Vadeli Program hedeflerine ulaşmada önemli katkılar sağlayacağı fikrindeyiz. KDV sisteminin sadeleştirilmesi, benzer faaliyet alanlarındaki KDV oranlarının eşitlenmesi, gelir vergisi dilimlerinin günün koşullarına göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini; ücretlilere uygulanan gelir vergisi basamaklarının önemli ölçüde açılması ve gelir vergisi basamaklarının yeniden düzenlenerek her yıl yeniden değerleme oranında artırılması gerektiği inancındayız” dedi.

“Kredide katı kısıtlamalar ticareti durma noktasına getirebilir”

Kredi kartı kullanımında yapılacak düzenlemelerin makul ölçüde olması gerektiğini vurgulayan Özgener, “Daha çok lüks ve gereksiz tüketim alışkanlıklarını caydırıcı, ürün bazında geçici özel düzenlemeler yapılması gerektiği kanaatindeyim. Dar gelirlilerin kullandığı düşük limitli kartların aylık ödeme koşullarının, belirli sınırlar içinde tutulması gerektiği, aksi takdirde kredi kartı kullanımına getirilecek katı kısıtlamaların, ticareti durma noktasına getirme riski taşıdığını da vurgulamak isterim. Kredi ile mevduat faizlerinin dengelenmesi ve bunu yaparken kredi daralmasının yaşandığı dönemlerde en çok etkilenen KOBİ’lere bir koruma planı hazırlanması gerektiğini görüşündeyiz. En azından mevcut kredi limitlerinin reel olarak daralmasını engelleyecek bir kredi paketi sunulması, KOBİ’lerimize bu süreçte cansuyu olacaktır” dedi.

“ÜNİVERSİTEMİZİN BAŞARILARI KATLANARAK ARTIYOR”

İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin son dönemde imza attığı başarıları paylaşan Özgener, “Koç Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Ekonomi Gazetesi’nin stratejik ortaklığında düzenlenen ‘Lider Kadın Paneli ve Ödülleri’nde İzmir Ekonomi, ‘Kadınların Geleceğini Güçlendiren Üniversite’ ödülüne layık görüldü. Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı’nın düzenlediği Genç Çevirmenler Yarışması’na, Üniversitemiz İngilizce Mütercim ve Tercümanlık Bölümü öğrencilerinin başarısı damga vurdu. 41 üniversiteden 90 öğrencinin yer aldığı “İngilizce Kategorisi”nde yarışan Üniversitemiz gençleri, Avrupa Birliği Mevzuatı’nda yer alan teknik metin çevirisiyle birincilik, ikincilik ve teşvik ödülü olmak üzere üç ödül birden kazanarak zirveyi kimseye bırakmadı. Öğrencilerimizle gurur duyuyor, Odamızın gözbebeği üniversitemizin başarılarının katlanarak artmasını temenni ediyorum” diye konuştu.