Aylardır devam eden soykırıma ısrarla gözlerini kapayan İngiliz Hükümeti, aylar sonra ilk kez bir zahmet Gazze’ye havadan yardım malzemesi gönderdi ve bu İngiliz medyasında en önemli haberlerden biri olarak duyuruldu, hatta uçağa TV muhabirleri bile alındı, yayın yaptırıldı. Bunun adına insani yardım diyen İngiliz Hükümeti aslında şov peşindeydi, amacına da ulaştı. Neden peki diye soranlara bu yılın içinde Britanya`da genel seçimlerin, bir ay sonra da yerel seçimlerin yapılacağını hatırlatmak isterim. Konunun insaniyetle bir ilgisi olmadığını belirtmem lazım çünkü insaniyeti düşünen bir hükümet İsrail’in Gazze`yi işgal etmeye başlayıp, soykırıma giriştiği günlerde dur demeliydi..
Bir takım siyasi manevralarla İngiliz Hükümeti maçı buraya kadar getirdi ama seçim anketleri yapılıp iktidardaki Muhafazakar Parti’nin oylarının erimeye başladığı görülünce mevcut hükümetin en çok eleştiri aldığı konuların başında gelen Gazze’deki soykırımı önlemek için bir şeyler yapma zorunluluğu da ortaya çıktı.
İngilizler bu çalımları atarken, Türkiye’nin esamesinin okunmaması Britanya’daki biz Türkler’e çok tuhaf geliyor. Bir tek Filistinli`nin bile Türkiye’ye alınmamış olması, yardım konusunda Türkiye`nin adının geçmemesi, İsrail ile ticaretin devam etmesi gibi konuları alt alta sıraladığımızda Çalımcılık konusunda Türk Hükümetinin de İngiliz Hükümetinden kalır yanı yok!
Çalımcılık demişken, Kraliyet Yüksek Mahkemesi, aylardır beklenen kararını açıkladı ve Julian Assange konusunda ölüm cezasına çarptırılmaması şartıyla Amerika’ya iade edilebileceğini duyurdu. Oysa Assange sadece gazetecilik yapıyordu ve bunca yıldır devam eden saklanma, hapis, kaçış vb. zaten yeteri kadar hayatını mahvetmişti ve daha da fazla bu işi yapacak hal bırakmamışlardı. Artık tüm davaların düşüp özgürlüğüne kavuşması gerekiyordu ama bir İngiliz “çalımıyla” tutukluluk halinin devam etmesine ve aç bir kurt gibi Assange`i bekleyen Amerikan Yargı sistemine teslim edilmesinin önünün açılmasına karar verildi.
Başkalarının işine burnunu sokmayı hak olarak gören bir zihniyetin sadece Türkiye’de olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz, beteri Britanya`da var!
Galler Prensesi`nin Paskalya`ya kadar başka bir sürprizi olmazsa diye yazmıştım geçen hafta, evet oldu ve maalesef herkesi çok üzen bir açıklama yaptı, rahatsızlığını, tedavi sürecini anlattı ve herkesten saygı ve anlayış rica etti, hem de dört-dörtlük bir kalite ve asalet içinde!
İşte, buraların ikiyüzlü “çalımcıları” bu açıklamanın ardından, daha düne kadar söylemediklerini bırakmadıkları Prenses Kate için, şimdi yere göğe sığdıramadıkları açıklamalar, demeçler, paylaşımlar yapmaya başladılar. Birdenbire hepsi anlayışlı, asalet misali insanlar oluverdiler. Biz ne diyoruz böylelerine; Riyakarlar!
Gerek Britanya gerek Türkiye, hatta dünyanın her yanında siyasette riyakarlık maalesef ki alışıldık bir durum ancak söz konusu olan canıyla uğraşan bir ünlüyse, dedikodu kazanlarını kaynatarak puan toplayan medyanın hiç acıması yok Her yönden puan almak, reyting toplamak, takipçi sayısını arttırmak, reklam pastasındaki dilimini büyütmek için her hamleyi makul buluyor ve uyguluyorlar, sonra da kirlettikleri ortamı temizlemeye çalışıyorlar, güya!
Neyse, fazla söze gerek yok, herşey gün gibi ortada, güneş balçıkla sıvanmaz, sıvanmıyor da, yine öyle olacak, zaman hepimize bunu gösterecek. Britanya`da Kraliyet Ailesinin kaliteli bir simgesi olan Kate ve William bu süreci ustalıkla atlatacaklar, yerel ve genel seçimlerde halk iktidar partisine de ana muhalefet partisine de gereken cevabı verecek.
Türkiye`de ise ucu-bucağı görünmeyen, kayıkçı kavgasından öteye gidemeyen tablo hakim vaziyette. Dış ve iç dengelerde her yanı yara bere içinde, yamalı bohça görünümünde olan Türkiye’nin yerel seçimlerden sonra derin bir sessizliğe gömülme ihtimali yüksek görünüyor. Dünyada bu kadar önemli meseleler olurken, Türkiye’nin bu kadar atıl kalması, içeride de halkın çok ciddi geçim derdi içinde olması, ekonominin bir türlü düzlüğe çıkarılamaması gibi en temel sorunlara odaklanılmadığı sürece Türkiye’nin sesinin çıkması yani güçlü, kuvvetli, sözü dinlenen bir lider ülke konumuna geçmesi pek muhtemel değil.
Yerel seçimlerden sonra uzunca bir süre seçim dönemi yaşanmayacağı için, iktidarı da muhalefeti de parti içi analizlerini yapmalı, yeniden yapılanmalılar, bunun için de sükunet ve odaklanma gerekiyor.
Manşın bu tarafından görünenler böyle, bakalım diğer tarafında yaşananlar nasıl olacak!
Birleşik Krallık’tan sevgiler.