EKMMİB, 2023 yılı olağan mali genel kurul toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan Birlik Başkanı Mehmet Ali Işık, “Pandemiden sonraki süreç ve bunun getirmiş olduğu resesyon dünya finansmanındaki durum, daralmalar, faizlerin yükselmesi, paraların çekilmesi savaşlar gibi globalde birçok olumsuzluklar yaşandı. Türkiye ise bundan çok daha ağır şartlarla mücadele etti. Ülkemizde pandeminin getirdiği yükün yanı sıra ülke olarak bugün çok ağır bedeller ödüyoruz. Dünyada görünmemiş şekilde yüksek enflasyonla karşı karşıyayız. Bunun nedenini hepimiz ödüyoruz, ihracatçılar çok zor durumlar yaşıyor. Yüzde 70-80 enflasyon olurken yüzde 30 kur artışını yaşamak, hammaddede dolar bazında minimum yüzde 50 dolar artışlarını yaşamak, TL’de yüzde 100ün üzerinde artışları yaşamak, insan kaynaklarına baktığımızda ücretlerin yüzde 100’ün üzerinde artması ve diğer enflasyonların da yüzde 80-90 yüzde 100 olması bizleri zorluyor, bundan dolayı sadece işimizi yönetebilir duruma geldik. Bir ar yılı vardır, bir de kar yılı vardır. Biz ihracatçılar olarak ar yılını yaşadık. İliklerimize kadar işledik, işlemekteyiz. Süreç, minimum 2025 sonu 2026 başına kadar dayanacağını gösteriyor. Kolay olmayacak bunu yaşamak. Türkiye bir fırtınadan geçiyor” dedi.
“Pestisit en büyük sorun”
Türkiye’nin en büyük problemlerinden birinin gıda güvenliği konusu olduğunu belirterek bu konuda mücadelelerini sürdüreceklerini belirten Işık, “Üzümde pestisitle uğraşıyoruz, mahsulleri almak kolay olmuyor. İhracatçılar olarak kokteyl pestisitle uğraşıyoruz. Temelden bozukluklar var. Bataklığı kurutmamız lazım, sivrisineklerle uğraşmamamız lazım. Sadece bizim sektörümüzün değil, Türk tarımının sorunudur bu. Biz EİB olarak tarım birlikleri ve sanayi birlikleri ile birlikte politikalar üretip gıda ve tarımla ilgili birliklerde bu mücadeleyi veriyoruz. Türkiye bunu çözmek zorunda. Sadece üstünü örtüyoruz. Sıkıntılar taze sebze meyvede de zeytin zeytinyağında da devam ediyor. Bütün sektörlerde pestisit sorunu Türkiye’nin en büyük sorunudur. Bunları düzeltmeden katma değerli ürün yapmamız mümkün değil. Katma değerli, nitelikli ürün yapmak istiyorsak biz gıda güvenliği sağlanmış, izlenebilirliği olan ürünleri üretmek zorundayız. Bu Türkiye’nin olmazsa olmaz bir kuralıdır. Bunu çözmek zorundayız. Bunun için mücadele ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“Türk incirini dünyaya sunmakla mükellefiz”
Türk incirinin dünyaya tanıtılması yönünde Egeli ihracatçılar olarak büyük çaba harcadıklarını dile getiren Işık, “Türk incirinden 70 bin ton ürün göndermişiz. Bu ürünü dünyaya sunabilmek için tırnaklarımızla kazıyoruz. Türkiye bir başarı öyküsü yazmış, üzümde yakalamış birinciliği, incirde yakalamış. İncir dediğimiz ürün 5 bin 10 bin tondan 70 bin tona geldi. Ve dünya tüketicisine biz bu sağlıklı ürünü sunduk. Dünya tüketicisini bununla tanıştırdık. Avrupa Birliği 1. sıradayken, bizim ürünümüzün yüzde 75- 80’ini alırken şu anda AB yüzde 50’ye düşürdü. Müthiş bir pazarlama mücadelesi veriyoruz. Dünyanın geneline yaydık ve yapmaya da devam ediyoruz. Bu kutsal bir ürün, bu ürün sadece Türkiye’de yetişiyor. Bize bahşedilmiş bu nadide ürünü dünyaya sunmakla mükellefiz.” ifadelerine yer verdi.
Ürünleri dünyaya tanıtmak için birçok önemli çalışmaya imza attıklarını söyleyen Işık, “Milli katılımlar düzenliyoruz. Turquality projesi yapıyoruz. Ayrıca firmalarla birlikte ülke bazlı hedefler koyup her biri kendi içinde Ur-Ge projeleri yapıyoruz. Bugün milli katılımda çok ciddi sayılara ulaştık” sözlerini kullandı.
“İhracat artış rekortmeni olduk”
Işık, “Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, 2024 yılının ilk çeyreğinde gerçekleştirdiği 279 milyon dolarlık ihracatla, Türkiye’nin kuru meyve ve mamulleri ihracatının yüzde 56’sını tek başına gerçekleştirdi ve Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altında ihracat artış rekortmeni oldu” bilgisini verdi.