Ali Naili Erdem yazdı…
Halkın çokça beklentisini içeren bir seçimi geride bıraktık. Çok da güzel ve çok da takdire şayan oldu. Birçok sualin cevabıyla beraber çözüm yollarını da önümüze koydu. Halkın demokrasi, cumhuriyet ve hukuk içinde yaşama isteği adeta bir emir halinde ortaya konuldu. Rey kullananlar, “Biz hukuklu bir dünya istiyoruz. Biz barış içinde yaşayan bir Türkiye istiyoruz. Biz demokrasinin sağlıklı bir bünyeye sahip olmasını istiyoruz” dedi.
“İslamsız bir Türkiye olmadığı gibi Atatürksüz bir Türkiye olmaz” dedi. Ve “Bir Avrupalı gibi yaşamak istiyorum” diye haykırdı. “Özgür, bağımsız, adil, yarınlarından emin, güven içinde büyüyen bir Türkiye’de yaşamak istiyorum” dedi. “Kavgaların değil, barışın egemen olduğu bir Türkiye istiyorum” dedi. “Tartışmaya evet, kavgaya hayır. Bütün bir Türkiye’yi kucaklayan bir siyasi anlayış istiyorum” dedi. “Bilim ve irfan sahibi olanların çoğalmasını istiyorum, beni her yönüyle ayakta tutan kültürümün tavizsiz uygulanmasını istiyorum” dedi.
“Demokrasinin, hukukun ve Cumhuriyet’in tamamı beni mutlu etmek için bunlara inanan uygulayıcılar tarafından gerçekleşmesini istiyorum” dedi. “Demokrasi kavga değil bir uzlaşma rejimidir” dedi. “İktidar ve muhalefetin yarınların aydınlığında bir ve beraber olmasını istiyorum. Sevginin egemen olduğu bir siyasi yapının devamında kararlıyım. Bunu engelleyecek çalışmaların sona ermesini istiyorum” dedi. “Ben çoğulcu ve katılımcı bir demokrasinin yanındayım” dedi. “Fikirlerin kavgaya ve husumete dönüşmesi benim isteğimin dışındadır” dedi.
“Daha adil, daha zengin, daha uygar bir Türkiye’nin bağımsız ülkelerin yanında yer almasını istiyorum” dedi. “Asgari müştereklerde anlaşmayı hoşgörünün devamlılığını ülke teminatının gerekçeleri olarak kabul ediyorum” dedi. “Kavganın değil barışın insanları olmak istiyoruz” dedi. “Aklın yerine imanı, imanın yerine aklı koyma gibi bir anlayışı hiçbir şekilde kabul edemem” dedi. “Gönlüm ve ruhumla tanrının huzurundayım. Aklımla bilimle fenle doğruların yanındayım” dedi. “Büyük Türkiye’yi tekme tokat yerine sevgi ile kucaklayan bir yönetim anlayışının geçerli olacağına inanıyorum” dedi.