Liseden mezun olduğum yıl İngiliz rock müzik grubu Led Zeppelin’in “Cennete çıkan Merdiven” (Stairway to Heaven) şarkısı çok popüler olmuştu. Rolling Stones, Eric Clapton, Aretha Franklin gibi şarkıcıları dünyaya tanıtan müzik yapımcısı, ABD’ndeki Atlantik Plaklarının sahibi Ahmet Ertegün, Led Zeppelin’i de meşhur etmişti. Şarkı, gördüğü pırıltıları altın zanneden bir kadının kendisini cennete çıkaracak bir merdiven satın almak istemesi ile ilgili. “İnsanların gölgelerinin ruhlarından uzun olması ” gibi metaforlarla bezeli güzel ve duygusal bir şarkı.
Günümüzde kanlı savaşların, işgallerin ve yerinden yurdundan edilmiş insanların bulunduğu, geleceğimizin belirsizliklerle dolu olduğu dünyamızda artık böyle fantezilere de yer kalmıyor.
Paris, Doha, Kahire ve Amman’da yapılan ve Türkiye’nin davetli olmadığı Gazze ateşkes görüşmelerinde HAMAS, 40 İsrailli rehineyi iadeye ve ateşkesi kabul etmeye razı iken İsrail, Gazze’nin güneyindeki yaklaşık bir milyona yakın Filistinlinin sığındığı ve açlıkla boğuştuğu Refah ilçesini de almak için savaşmakta, daha çok bombalamakta. İsrail Refah’ı da alırsa tüm Gazze’yi topraklarına katarak uzun bir sahil şeridi ile Akdeniz’e daha geniş bir açılım sağlayacak ve Mısır’la sınırdaş olacak. Ateşkes hazırlıklarını ABD’nin himayesinde hazırlayanlar ise Mısır ile Katar. Yabancı basına (Financial Times, Washington Post ve Le Monde) göre öldürülen Filistinli sivil sayısı 34.500. Enkaz altında kalanların sayısı şimdilik bilinmiyor. Bu sayının daha yüksek olduğunu düşünüyorum.
İsrail’in katliamlarına ABD’ndeki üniversitelerin sessiz kalmaması ve Amerikan güvenlik güçlerinin aldığı sert önlemler, uyguladığı şiddeti TV kanallarından izledik. Gazze katliamını protesto eden Amerikalı akademisyenler ve öğrencilerden sonra en çok takip edilen konu ABD’nde tekrar seçilmesine kesin gözüyle bakılan Trump’a karşı açılan bir dava. Donald Trump’ın ilişki yaşadığı Stormy Daniels isimli bir kadının bu ilişkinin kendi rızası dışında geliştiği ve aldatıldığı konusundaki dava kamu davasına dönüşmüş durumda. Adı gibi fırtına estiren Stormy Daniels’e Trump’ın sus payı olarak ödediği 130.000 Doları giderlerinde belirtmemesi davanın asıl konusu oldu. Bunları okurken AKP’den CHP’ye geçen Belediyelerin vergilerimizden dekorasyon ve araç alımına sarf ettikleri milyon Liralar akla geliyor. Hele 2012’de bir Kanunla Manisa’nın ilçesi yapılan Yunus Emre Belediyesinin saray yavrusu binasındaki altın varaklı mobilyalarla döşeli kabul salonuna ne demeli? Başta Diyanet olmak üzere AKP’li Belediyelerin “Araba Sevdası” ise Recaizade Mahmut Ekrem’in roman kahramanı Bihruz Beyin alafranga düşkünlüğüne taş çıkartacak cinsten. Makam katları dekorasyonu araba sevdasını da geçti sayılır.
Türkiye’de ekonomik kriz devam eder ve Anayasa tartışmaları sürerken “maarif”te getirilmek istenen dindar nesil yetiştirme düzenlemeleri, hilafete güzelleme yapan toplantı ve konferansların artık açıkça yapılması endişe verici.
Dış politika konularına gelince; Türkiye’de yeterince takip edilmeyen önemli bir gelişme ÇHC Cumhurbaşkanı Xi JinPing’in 5-9 Mayıs 2024 tarihleri arasında yaptığı Fransa, Sırbistan ve Macaristan Devlet ziyaretleri.
Fransa Devlet Başkanı E. Macron’un Jinping’i kırmızı halıda karşılaması Fransa’da epey tepki ile karşılandı. Sincan’daki Uygur Türklerine uyguladığı şiddet ve asimilasyon nedeniyle insan hakları notu kırık olan, Ukrayna savaşında Rusya ve Putin’i destekleyen Çinli liderin ise tek derdi büyüyen ekonomisine yeni pazarlar, siyasi bakımdan da yeni ortaklar, yandaşlar bulmak. Bu amaçla Fransa’ya elektrikli araç satma teklifinde bulunduğu ve bu konuda işbirliği yapmak istediğini Macron’a belirttiği yabancı haberlerde ifade ediliyor.
ÇHC’nin Doğu Avrupa’daki en kuvvetli iki destekçisi Sırbistan ve Macaristan. Bu nedenle yaptığı ziyaretler de anlam yüklü. ABD-ÇHC ilişkilerinin tam olarak düzelmemesinin temelinde 7 Mayıs 1999’da, NATO uçakları Kosova savaşına katılırken ABD Hava Kuvvetleri jetlerinin Belgrad’taki ÇHC Büyükelçilik Binasına beş adet bomba atması bulunmaktadır. Sırbistan Cumhurbaşkanı Vujic tarafından büyük törenle karşılanan Jinping yaptığı konuşmada, ” Büyükelçiliğin 25 yıl önce bombalanmasına atıfta bulunarak “Barışı savunduklarını ancak tarihteki olayları da unutmadıklarını, tekrarına izin vermeyeceklerini” ABD’nin doğrudan ismini vermeden ifade etti. ABD-ÇHC temasları son zamanlarda telefon trafiği ile yapılmakta. Jinping’i en son arayan Biden, ÇHC’ne 24-26 Nisan 2024’de resmi bir ziyarette bulunan ise ABD Dışişleri Bakanı A. Blinken.
Jinping’in Macaristan ziyaretinin amacı iki ülke diplomatik ilişkilerinin kurulmasının 75.yıldönümü olması. Jinping, Macaristan Başbakanı Victor Orban’ı güvenlik ve ekonomik konularda işbirliğine ikna için bir süredir yoğun bir diplomatik çaba sarf ediyor. Sırp lider Vujic ve Macar Orban ile Jinping’in ortak noktaları despot liderler olarak bilinmeleri. Tabii her üçünün de Putin’i destekledikleri bilinmekte. Demokratik yönetimi ve Batı tarzı yaşam şekli nedeniyle ÇHC için tehlike olarak gördüğü Tayvan’ı Putin’in Ukrayna’yı işgal etmesi gibi kendi topraklarına katmak Jinping’in en büyük amacı. ABD donanmasının bölgede olması, bazı Asya ülkelerinin (Japonya, Endonezya gibi) bu işgale karşı çıkmaları ÇHC’ni şimdilik bu fikrinden vazgeçirmiş sayılır.
Öte yandan ÇHC, Hong Kong’u da yeni “Güvenlik Yasası” ile iyice kendine bağlamak ve burada İngilizlerden kalan son yasaları ve demokrasi uygulamalarını kaldırmak dış politika öncelikleri arasında. Görev yaptığım ve seyahat ettiğim Uzak Doğudaki ülkelerle ilgili haberler için takip ettiğim haftalık iken mali zorluklardan dolayı 2004’den beri aylık olarak çıkan Hong Kong merkezli “Far Eastern Economic Review” dergisinde, Hong Konglu bir dış politika yazarı, “Güvenlik Yasası ile Hong Kong’un tabutuna son çivi de çakıldı” yorumunu yaparak ÇHC’nin Hong Kong politikasını özetlemiş oldu.
2024 Çin yeni yılının simgesi ejderha. Ejderha Çin ve Uzak Doğu kültürlerinde çok önemli bir simge; cesaret, hırs, başarı, güç ve enerjiyi temsil ediyor. Bu nedenle ÇHC’ni yakından takip etmemiz gerekiyor. Çatışma merkezleri bugün Ukrayna, Gazze, Yemen ile sınırlı kalsa da yakın bir gelecekte dengelerin hareketliliği önem kazanıyor. Bunun için de laiklik ilkesi uygulanmalı, yargı bağımsız olmalı, dindar gençlik yetiştirme sevdasından biran önce vazgeçilmelidir. Emeklilerin, dar gelirlilerin sıkıntı içinde oldukları, öğretmenlerin atanamadıkları, yıllardır hapis tutulan artık yaşları 80’i geçmiş generallerin, Gezi davasından hapis yatanların serbest bırakılmaları gerekir. Bu hem Türkiye’nin imajını değiştirecek, toplumsal barışı sağlayacak, dolaylı olarak da yabancı yatırımın gelmesini teşvik edecektir.
Hayaller böyle gerçekler ise Türkiye…