Dinle fakat sakın inanma…

AKP iktidarının, bugüne kadar kaç adet orta vadeli planı ve Tasarruf Tedbirleri Genelgesi yayınladığını takip etmek imkansızdır.

-Ancak bunların hiçbiri gerçekleşmemiştir. Aksine, ekonomi gittikçe bozulmuş, lüks ve israf ise zirve yapmıştır. En son Maliye Bakanı’nın gündeme getirdiği, Tasarruf Tedbirleri masalının akıbeti de aynı olacaktır. Zira:

1- İktidarın en tepeden, en uç noktaya kadar, tasarruf yapmaya, lüks, israf, gösteriş ve saltanattan vazgeçmeye, kesinlikle niyeti yoktur.

  1. Sarayın ilk 3 aylık harcama tutarı, yüzde 120 artışla 2 milyar 221 milyon TL olmuştur. Buna, örtülü ödenekten ve diğer bakanlıkların bütçelerinden yapılan harcamalar dahil değildir. Uçak, helikopter, makam aracı furyası, yandaş vakıf ve derneklere, din baronlarına astronomik tutarda aksamalar, hazine arazisi yağmaları, yandaşlara ödenen ballı, astronomik maaşlar, ücretler, binlerce trole yapılan ödemeler, saray ve köşk tutkusunun yüklediği giderler, başta Merkez Bankası olmak üzere, tüm kamu kuruluşlarının zararları, yanlış ekonomi politikalarının doğurduğu muazzam yükler, şaibeli ihaleler (İhale kanunu, tam 191 defa değiştirilmiştir.) yoluyla artırılan maliyetler, yolsuzlukların doğurduğu zararlar zirve yapmıştır. Belediye sarayları ve hükümet konakları milyarları yutmuştur ve yutmaktadır.
  2. Bakanlık ile komedyenliği karıştıran zatın yumurtladığı, Kur Korumalı Mevduat’a (KKM) (2022 ile 2023 yıllarında) toplam 1 trilyon 58 milyar 285 milyon 607 bin TL faiz ödenmiştir. 2024 yılının faturası da aynı ağırlıkta tahminen 800 milyar TL olacaktır. (Bu yılın tahmini faiz yükü 1,2 trilyon TL olacaktır.)
  3. Bu yıl yap işlet soygununun maliyeti ağır olacaktır. (Tahminen) Osmangazi Köprüsüne 500 milyon dolar, Çanakkale Köprüsüne 300 milyon dolar, 23 şehir hastanesine 57 milyar TL Zafer Havaalanı’na 6,5 milyon euro, Yavuz Sultan Köprüsü’ne 200 milyon dolar, Avrasya Tüneli’ne 100 milyon dolar ödenecektir.

-Bu tablonun ekonomiyle, ahlakla, hukukla hiçbir ilgisi yoktur. Tam anlamı ile soygundur. Bu arada KKM’ye insanlar döviz almasın diye astronomik tutarlar ödenirken, yap-işlet avantacılarına, döviz bazında ödeme ısrarı da ayrı bir suçtur.

-Bu yıl, sırtımızdaki kambur mülteciler maliyeti, minimum 1,5 trilyon TL olacaktır. Son 6 yılda toplamı 731 milyar TL olan SGK’nın bu yılki açığı, en az 850 milyar TL olarak hesaplanmaktadır. İşsizlik ödeneğinden işverenlere 81,6 milyar TL aktarılacaktır. Siyasi şov aracı yapılan, uzay yolculuğunun maliyeti 55 milyon dolar olmuştur.

-Türkiye’de 115.904 makam aracı vardır. (Buna silahlık kuvvetlerdeki ve belediyelerdeki araçlar dahil midir? Bilmiyorum.)

-Çoğu yandaşlardan aşırı rakamlarla kiralanan binaların maliyetini bilemiyorum. Aynı durum, kamu inşaat maliyetleri ve teftişleri için de geçerlidir. İnsaf ve ölçü kalmamıştır. Mesela Atatürk Kültür Dil ve Tarih Kurumu binası, 1,5 milyar TL’ye mal olmuştur. Tefrişi için 176 milyon TL harcanacaktır.

2- Gelelim, dine hizmeti bir kenara bırakmış, tamamen sarayın ve politikanın emrine girmiş, yüce dinimizin emirlerine saygı duymayan, lüks ve israf bataklığında boğulan Diyanet Teşkilatına ve Londra’daki İngiliz Vakfı’na 1 Milyar TL gönderen Diyanet Vakfı’na.

  • Şu an milli ve dini değerlerimizin dejenere edilmiş olması, tüm cami kuran kursu vb.’nin ne idüğü belirsiz kesimlerin işgali altında olması, özellikle genç nesillerin dinden uzaklaşması, kumar, fuhuş, uyuşturucu, rüşvet, şirk, kul hakkına tecavüz, sapıklıklar, yolsuzluk her türlü ahlaksızlığın zirve yapması hiç umurlarında değildir. Tek icraatları lüks araçlarda gezmek, lüks otellerde toplantılar tertip etmek, lüks müftülük siteleri inşa ettirmek, yurt dışında ve içinde cemaati olmayan pahalı camiler inşa ettirmek, camilerin halılarını değiştirmek, lüks makam odaları tefriş etmektir. Hele hele Arapça bilmediği söylenen başkanın lüks tutkusu dillere destandır. Araba beğenmiyor. Mekke’de de yedek araç bekletiyor. (Aile fertleri de aynı tutku içinde.) Devletten aldıkları astronomik bütçe yetmiyor. Her Cuma Türkiye’nin her tarafındaki 100 bine yakın camide, para toplanıyor. Hac ve umre gelirleri de işin cabası. Ne denetim var ne de hesap soran. Cenap-ı Hak’tan korkan da kalmadı. Her şeye fetva üretilir oldu. Her türlü günah mubah hale geldi.
  • Ne demişler? İmam kaşınırsa, cemaat uyuz olur. Tepedekiler böyle olunca dindar geçinenlere de yol açılıyor. Baş örtüsü var ama kadın-erkek aşırı makyaj, pahalı kıyafetler, araçlar, saatler, mücevherler, evler, mobilyalar çantalar, seyahatler vs. tam bir gösteriş budalalığı ve görgüsüzlük örnekleri.
  • Din baronlarına gelince… onlar, lüksün en zirvesinde. Hepsi birer holding patronu. Karun taklidi. Servet istifçisi. İnanç sömürücüsü.

Yüce Rabbim hepinizi ıslah etsin. Sodom ve Gomore olmaktan kurtarsın.