Hayrola beyler bu yolculuk nereye?

Türkiye “Kim kime kumpas yaptı” bulmacasının doğru cevabını bulmak için zehir hafiye kesildiği günümüzde, Gürcü Rusya’sı Partisinin iktidar olduğu Gürcistan Parlamentosu,  güçlü kitlesel protestolara aldırmadan Salı günü “Yabancı Etki” Yasasını kabul etti. Muhalefet şokta… Yasa uyarınca, fonlarının yüzde 20 ya da fazlasını yurtdışından temin eden medya ve sivil toplum kuruluşları, “yabancı güçlerin çıkarlarını gözeten” yapılar olarak görülecek ve devletin yakın denetimine tabi tutulacak. 

Yasa’nın muhalif STK, medya, toplum önderleri ve kurumları susturmaya, batı ile olan işbirliğini önlemeğe yönelik olduğuna inananlar Gürcistan meydanlarında yasayı protesto etmeye devam ediyorlar… Fransa’daki Gürcü Derneği Başkanı ve Gürcistan Cumhurbaşkanı’nın kardeşi Othar Zourabichvili, “Le Monde” gazetesindeki yorumunda, durumun daha da kötüleşeceğine inandığını söylüyor.

Gürcistan Halkının yüzde 80’inden fazlasının açık şekilde Avrupa yanlısı olduğu bilinirken, halkın geri adım atmayacağını da söyleyebilir miyiz? Henüz çok erken. Bunu zamanla göreceğiz.

Gordonua.com sitesi, “Gürcistan siyasi işgal tehdidi altında” diyor ve bütün kamuoyunu uyarıyor:

“Gürcüler sokaklarda dayak yese, gazla zehirlense, tazyikli suyla saldırıya uğrasa, gözaltına alınsa ve tutuklansa da protestolarına devam ediyorlar. Ülkenin, katiyen sembolik olmayan bir “yabancı ajanlar” yasasıyla nihayete erebilecek siyasi işgalini izlemek acı verici. İktidar partisinin Rus yanlısı çizgisine karşı çıkan herkes, yabancı devletlere çalışmakla suçlanacak ve cezalandırılacak. Buna izin verilmemeli. İşgal altında yaşamaya katlanılamaz.”

Anlaşılıyor ki Gürcistan’daki bu gelişmeler, Rusların izinden gitmek isteyen eski Sovyet kuşağı ile Rusya’ya bağımlı kalmak istemeyen genç kuşak arasındaki bir çatışma. Gençler Avrupa’ya katılmak istiyor, meydanlarda Rus yasaları istemiyoruz diye haykırırken, Kremlin ve Tiflis’teki iktidar destekçileri doğal olarak bundan hoşlanmıyor. Gürcistan’ın başkentindeki durum git gide vaktiyle Kiev’de yaşananlara benziyor. Yani 21 Kasım 2013’te Kiev’deki Bağımsızlık Meydanı’nda başlayan protesto hareketlerine… Olaylar böyle değerlendirildiğinde protestolar sürecek gibi görülüyor.

Bu durumda Avrupa Birliği’nin Gürcistan’ı “Yabancı Etki” Yasası’nı çıkarmaması konusunda sert bir dille eleştirdiği bilinirken nasıl tepki vereceği merakla bekleniyor. Örneğin Gürcüler için yürürlükte olan vizesiz seyahat uygulamasını askıya alabilir, işbirliği projelerini, ya da üyelik statülerini geri çekmekle tehdit edebilir mi?  

Brüksel’in bunları yaparak hükümete pek çok şeyin tehlikede olduğunu açıkça göstermesi mümkün. Ancak bu uzun yıllardır Avrupa’ya katılmak isteyen halkı da hayal kırıklığına uğratacaktır. AB’nin geri adım atması Moskova için bir başarı olur. Ayrıca Rusya’nın, Gürcistan’ın komşusu ve Rusya’dan ürkek şekilde kurtulmaya çalışıp AB’ye yönelen Ermenistan üzerindeki baskısını arttırmasını da kolaylaştıracaktır. Tüm bunlar AB’nin ikilemi. Brüksel için zorlu bir süreç başlayacağı görülüyor.

Güney Kafkasya’daki hükümetler yıllardır AB-NATO bloku ile Rusya arasında siyasi, ekonomik ve askeri bir denge kurma gayretinde. Gürcü halkı artık kararını vermiş görünüyor. Belki protestocular kısa vadede yasayı yürürlükten kaldırma hedeflerine ulaşamayacaklar. Ancak sonbaharda, Rusya yanlısı oligark BidzinaIvanişvili’nin liderlik ettiği iktidardaki Gürcü Rüyası partisini iktidardan düşürme ve yerine AB ve NATO üyeliğinden yana çoğunluğun görüşünü yansıtan bir parti getirme fırsatına sahip olacaklar. Veya Ukrayna’nın başına gelenleri yaşayacaklar.

Türkiye’nin de önünde Gürcistanlara benzer zorlu bir süreç var: 

ETKİ AJANLIĞI YASASI Taslağı… Hikâye şöyle başladı. Önce Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) 4 Mayıs’ta “Casusluk nedir?” başlığıyla bir video hazırladı ve medyada yayınlandı. Videoda, açık kaynak bilgilerinden yararlanarak yapılan analiz çalışmaları ve hazırlanan raporlar “casusluk faaliyeti” diye tanımlandı.

Ardından TRT Haber, “9 Yargı Paketinin detayları belli oldu” başlıklı bir haber yaptı. Haberde dikkat çeken konu “yeni tip bir casusluk” tanımlamasının yasalara eklenecek olmasıydı. Yeni Şafak’ın 9. Yargı Paketi haberleriyle gündeme gelen,  taslak metni ortaya çıkan ETKİAJANLIĞI YASASI taslağının bu yasama yılı bitmeden meclise getirileceği ve Türk Ceza Yasası’na yeni bir madde eklenmesi, söz konusu madde 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngören “Devlet Güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma” başlıklı 339. maddeye eklenip 339/A ismini alacakmış…

Sözün özeti; hükümet kendine muhalefet eden demokrasi yanlısı vatandaşlarına görme, konuşma, yazma diyerek başının üstüne Demokles’in Kılıcı gibi bir yasa yapma hazırlığında…

Önce Rusya’da çıkarılan “Yabancı Ajan Kanunu”,

sonra Gürcistan Parlamentosunda kabul edilen “Yabancı Etki Yasası”

ve ardından NATO Üyesi Türkiye’nin muğlak ifadelerle dolu, sınırları belirsiz “Etki Ajanlığı Yasası Taslağı”…

Hayrola Beyler bu yolculuk nereye?