31 Mart yerel seçimlerinden birinci çıkan ve nüfusun üçte ikisini oluşturan yerlerde belediyeleri kazanan CHP, yereldeki başarısını 2028 seçimlerine taşımak istiyor. Seçmenin, yerel seçimlerde “kredi” verdiği CHP’de yönetimine sahip olduğu belediyelerin performansı ve başarısı büyük önem taşıyor.
Ancak seçim sonrasında AKP’den CHP’ye geçen bazı belediyelerin, projeleri ile değil, “eş, dost, akraba” atamaları ile gündeme gelmesi ‘nepotizm’ (kayırmacılık) tartışmasına yol açtı. Bu atamaların bir kısmını genel merkezin doğrudan müdahalesiyle engelleyen CHP yönetimi, benzerlerinin önünü kesmek için daha katı önlemleri hayata geçirdi. Eş, dost, akraba atamalarını yapan belediye başkanlar için “gözlerinin yaşına bakmam” diyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geçen hafta içinde de “Kayırmacılık, Şatafat ve İsrafla Mücadele” genelgesi yayımladı.
CHP yönetimi, sadece liyakatlı atama değil, belediyelerin başarısı için kaynak ve projeler konusunda teknik destek vermek için yeni yapılanmaya gitti. Bu çerçevede, özellikle yeni kazanılan belediyelerde “teknik bilgi ve donanım” açığını gidermek için İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde İstanbul Planlama Ajansı (İPA) birimlerinin yaygınlaştırılması kararı alındı. Belediyeler için strateji ve politika önerileri geliştiren İPA’nın Marmara ve Trakya bölgelerindeki belediyelere danışmanlık hizmeti sunması planlanıyor. Ege bölgesindeki belediye sayısının artması üzerine de CHP, İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde “Ege Planlama Ajansı”nı (EPA) kurma kararı aldı.
Kamuda ‘kayırmacılık’ olarak nitelenen atamalar yeni değil. CHP’nin, AKP’yi en çok eleştirdiği konuların başında kamudaki “eş, dost, akraba” atamalarının geldiği biliniyor. Seçimlerden sonra bazı belediyelerde yapılan atamaların ardından aynı eleştiriler CHP’ye de yönetilmeye başlandı. CHP yönetimi, İstanbul’un bazı ilçeleri, Balıkesir, Kırşehir, Adana Yüreğir ve Bursa’da yapılan tartışmalı atamaları müdahale ederek engelledi. CHP yönetimi, benzer atamaların önünü kesmek için daha katı önlemleri hayata geçirmeye hazırlanıyor. Planlamaya göre bir yandan CHP genel merkezi “eğitim, danışma ve denetleme birimleri” ile belediyeleri takip edecek, diğer yandan İstanbul Planlama Ajansı modeli diğer belediyelere yaygınlaştırılacak. Haziran ayı başında CHP’ye geçmesi beklenen Türkiye Belediyeler Birliği eliyle de belediyelere kaynak ve eğitim, danışma desteği sunulacak.
Strateji belirlendi
CHP yönetimi, yerel seçim sonuçlarının hemen ardından düzenlediği yerel yönetim çalıştayında, nasıl bir belediyecilik anlayışı izleneceği konusunda yeni başkanlar için de bir anlamda strateji belirledi.
Çalıştayda, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye başkanları deneyimlerini aktarırken, Genel Başkan Özgür Özel ve parti yöneticileri de özellikle yeni belediye başkanlarını, “tartışmalı proje ve eylemlerden kaçınmaları, kamuoyunu rahatsız edecek atamalar yapmamaları” konusunda uyardı.
Ayrıca genel merkez yönetimi, eski Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in başkanlığında, Yerel Yönetimler Eşgüdüm, Denetim ve Eğitim Birimi’ni kurdu. Birim, eski Sayıştay denetçileri ve mülkiye müfettişlerinin de yer aldığı yapı belediyeler yönelik “eğitim, danışma ve denetleme” birimleri faaliyetine başladı.
Ardından da Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ve Genel Sekreter Selin Sayek Böke imzasıyla, tüm belediyelere gönderilen genelgede, “kritik atamalarda genel merkeze bilgi verilmesi ve danışılması” istendi.
İPA’dan sonra EPA kuruluyor
CHP kurmayları, yerel seçimlerdeki başarı nedeniyle artık “güçlü bir genel merkez” olduğuna vurgu yaparak, “Canımın istediği gibi atama yaparım, diyemeyecek, önlemler sertleşecek, uyarılacak, engellenecek. Belediyeler kendilerini feodal ağalar olarak görmekten vazgeçecek” sözleriyle bu konuda kararlı olduklarını ifade ediyor.
CHP kurmayları, sadece liyakatlı atama değil, belediyelerin başarısı için kaynak ve projeler konusunda teknik desteğin de önemini vurguluyor. Özellikle yeni kazanılan belediyelerde “teknik bilgi ve donanım” açığı olduğuna dikkat çekilerek, bu konuda İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki İstanbul Planlama Ajansı (İPA) birimlerinin yaygınlaştırılması kararı alındı.
Belediyeler için strateji ve politika önerileri geliştiren İPA’nın Marmara ve Trakya bölgelerindeki belediyelere danışmanlık hizmeti sunması planlanıyor. Ege bölgesindeki belediye sayısının artması üzerine de CHP, İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde “Ege Planlama Ajansı”nı (EPA) kurma kararı aldı.
Özel’den sert uyarı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, başta Bursa olmak üzere yeni seçilmiş belediyelerindeki akraba kayırmacılığına müdahale etti. Özel’in talimatıyla Bursa, Balıkesir, Kırşehir ve Yüreğir belediye başkanları aranarak, atadıkları isimler istifa ettirildi. Özel, konuyla ilgili “Taviz yok, geri almayanın gözünün yaşına bakmam” dedi.
Özel, şunları söyledi: “Milletvekilleri ya da belediye başkanlarının yakınları istediği kadar liyakatli olsunlar, AKP’nin bu kadar nepotizm yaptığı bir yerde bu tip atamaları kimseye anlatamayız. Bu kadar işsizlik ve yoksulluğun olduğu yerde bu tip işler CHP’ye duyulan güveni kökten sarsar. Hiç tavizimiz yok. Asla kabul etmiyoruz. En sert tepkiyi ben gösteriyorum. Bundan sonra da asla izin vermeyeceğiz. Atamaların geri alınması gerekiyor. Aksi takdirde parti hukuku içinde ne yapmamız gerekirse onu yaparız. Bana yapılan her kusuru, partideki her hatayı affedebilirim. Ama belediyede akraba, eş, dost işi ve paralı pullu işlere bulaşanların gözünün yaşına bakamayız.”
CHP HALKIN VERDİĞİ FIRSATI İYİ DEĞERLENDİRMELİDİR
Hüsnü Erkan (Sosyal Bilimci / Prof. Dr.) – Türkiye’nin birinci partisi konumuna yükselen ve yerel yönetimlerde nüfusun üçte ikisine hizmet sunma durumunda olan CHP, kendini iktidara hazırlayabilmek için ciddi hazırlık ve stratejik planlar yapma sorumluluğu ile yüz yüze bulunuyor. Üstelik bu hazırlığı, yerel yönetimler ve müstakbel iktidar dönemi için ayrı ayrı yapma yükümlülüğünde. Ancak bu hazırlık birlikte ve koordineli olarak yürütülmelidir. Seçimlere daha 4 yıl var gibi bir rehavete kapılmadan her iki hazırlık iç içe ve hemen başlamalıdır. Zira çöken ekonomik yapı, enflasyon ve toplumdaki yoksullaşma nedeniyle kitleler, kendilerine güven verecek bir hazırlığı hemen görmek istiyor. Ayrıca 22 yıllık AKP’nin algı yönetimi kullanarak kitleler üzerinde kurduğu yönlendirici güç dikkate alınmalıdır. Süreçlerin siyaseten manipüle edilmesi yanında yeni bir algı aracı olarak kutsal dini giderek daha yoğun biçimde siyasete alet etme yönünde eğitim sisteminde getirmek istediği uygulamalar dikkatten kaçmamalıdır.
CHP’nin, Sayın Büyükerşen Hocamızın başkanlığında, belediyeler için bir “Danışmanlık ve Koordinasyon Merkezi” oluşturma düşüncesi ve “Yerel Yönetimlerde Kayırmacılık, Şatafat ve İsrafla Mücadele” genelgesi yayınlaması önemli gelişmeler olmakla birlikte, bunların olumlu örnekler olarak uygulama ve etkilerinin hemen kitlelerce görünür duruma getirilmesi gerekiyor. Diğer yandan İstanbul BB’nin, Planlama Ajansı’nı (İPA) yaygınlaştırılarak Marmara ve Trakya’ya da hizmet vermesi ve İzmir BB’nin Ege Planlama Ajansı (EPA) oluşturma düşüncesi önemli gelişmelerdir. Ancak bütün bu düşünceler zaman kaybetmeden bütünleştirilerek “Bütüncül Kentsel ve Bölgesel Stratejik Planlama” olarak koordine edilmelidir. Çağımızın planlama anlayışı, bizde de uzun süre uygulanan sanayi toplumunun mekanik planlama anlayışını çoktan aşmış bulunuyor. Zira yeni planlama anlayışı, insanı, çevreyi, kentsel yapılanmayı, kentin diğer kentlerle yoğun ilişkileri ile bölgesel dinamikleri ve bilgi çağının yeni bacasız sanayilerini bütünsellik içinde dinamik ve stratejik planlama olarak ele almaktadır. Bu durumda kent ve bölge bütününün ekonomik, teknolojik, sosyal, kültürel ve politik yapısal özelliklerini birbiri ile bağlantılı, bütünleştirici ve katılımcı olarak dikkate almak durumundadır. Kentin ve bölgenin sorun ve öncelikleri bu bütünsellik içinde ele alınmalıdır. Bu arada Türk toplumunda yaygınlık gösteren kişisellik ve keyfiliği engellemek için; bütün bu girişimlerin sistemleştirilip, kurallara bağlanması yanında, seçilmiş belediye başkanları ve yönetici kadrolarının aynı zamanda ciddi bir eğitimden geçirilmesi gerekir. Bu aşamada kentler ve bölgeler için yapılan bu hazırlıkların, iktidar hazırlığı için ulusal stratejik planlara dönüştürülecek biçimde düşünülüp koordine edilmesi gerekir.
CHP yönetimi ve kadroları çok uzun bir durgunluk döneminden sonra yakalanan bu önemli fırsatın bilincinde ve sorumluluğunda davranmaları gerekiyor. Zira bu fırsat, rotası 22 yıldır Orta Doğu muhafazakarlığına yönlenmiş bir Türkiye’nin yeniden çağdaş uygarlık yönünde ikinci bir kurtuluş ve kurumlaşma arayışı olmaya adaydır. Bu sorumluluktan kaçış, hem partiyi hem partilileri tarih önünde affetmeyecektir. Bu bağlamda çağdaş ve aydın geçinen kesimlerin de her adımda CHP’ye olumsuz eleştiriler sıralamak yerine, olumlu, yapıcı ve yönlendirici eleştirilerini getirmesi önemlidir. Ancak bunların CHP kadrosu ve yönetici sorumluluğu olan kadrolarca doğru algılanıp, değerlendirilmesi daha da önemli bir uygulama olacaktır. Değinilen doğrultuda çalışmaların zaman kaybetmeden hızlandırılması, mevcut ortam ve koşulların doğru değerlendirilmesi son derecede önemlidir. Ayrıca Türkiye’nin Orta Doğudaki ve küresel ilişkilerdeki konumu da, çağdaş uygarlık rotasındaki yön ve yerini etkin biçimde alabilmesi için değinilen stratejik politikaları zorunlu kılıyor.