Emekli mitingi gerçekleşti Başkent Ankara’da…
Bastonuyla yollara düştü binlerce emekli çaresizliğinden…
Tandoğan miting alanına yürürken hiçbir zaman hafızalardan silinmeyecek, vicdanları yaralayan emekli hallerini izledik, yaşadık hep birlikte…
Neler mi izledim? Eyy yönetenler bir kulak verin isterseniz;
İzlediğiniz ekranlar zaten gerçeği göstermiyor… Gösteren ekranlarda da sizin gözünüz yok… Meclis’te konuşulanları da zaten dinlemiyorsunuz… Emekli adına aldığınız kararlara bakarsak bildiğinizi okumaya devam edeceksiniz…
Ben ne gördüm biliyor musunuz Tandoğan’da?
Birbirine tutunmuş yürümekte zorlanan Türkiye emeklisiydi sokaktakiler… Hani alay edercesine yurtlarda tatil yapma avantajı sunduğunuz emeklilerdi onlar! Bırakın sunduğunuz olağanüstü avantajlarla tatile gitmelerini, yürümekte zorlanıyorlardı!
Sıcağın altında beklerken, yürürken bayılan, ambulans istenen emeklilerimiz…
Miting bitiminde Tandoğan’dan evine dönerken yol boyunca yeme-içme mekanlarına sadece göz ucuyla bakıp geçen emeklilerimiz… Sıcaktan bunaldığı halde 10 TL olmuş bir küçük suyu alamayan… Plastik saklama kabıyla yanında getirdiği iki lokma yiyeceği kaldırıma oturup yiyen emekliler…
Eyy yönetenler!
“Burası çok önemli”
Emekliye yaşattığınız her bir ızdırap size elbette yeni 31 Mart sonuçları olarak yansıyacak hiç merak etmeyin… Siz devam edin emekliyi vitrinlere uzaktan göz ucuyla baktırmaya…
Şunu da bilin ki; belleklerden silinmeyecek bir irade de Tandoğan’daydı… Görmek isteseniz de, istemeseniz de!
Emeklinin müthiş hak arama iradesiydi Tandoğan’daki birliktelik…
Gayet kararlıydı yurdum emeklisi… Tansiyonu çıksa da, ağrılarından on metrede bir oturup dinlenerek ilerlese de hakkını arayacağı meydana yılmadan yürüdü akın akın o hiçleştirmeye çalıştığınız emeklilerimiz…
Ayakta durmakta güçlük çekse de binlerce emeklimiz haklarını dile getiren, haykıran konuşmacıları sabırla dinledi can kulağıyla..
Her ne zorlukla o alana gidilse de emekli hakkından vazgeçmeden yeniden yeniden toplanmalı o alana…
Ta ki, sesleri yönetenlerin kulaklarını sağır edene kadar!
Ta ki, emeklinin yaşadığı perişanlık yönetenlerin yüzlerini utançtan kıpkırmızı yapana kadar…
Ta ki, eşit yurttaşlığı yönetenler anlayıp kabul edene kadar…
Ta ki, her bir emeklimiz insanca yaşam hakkına erişene kadar…
Ve hep birlikte o meydanda olunmalı sonuna kadar!
Emekli için, öğrenci için, kadın için, Gazze için, tüm canlılar için, her türlü haksızlık için!
Kadınıyla, erkeğiyle, emeklisiyle, genciyle o meydan hep doldurulmalı!
Unutulmamalı…
Haklar arandıkça dünya güzelleşecek…