Yerel seçimlerin ardından Türkiye siyasetinde iktidar ifadesiyle “yumuşama”, muhalefet ifadesiyle “normalleşme” beklentisi “adalet” tartışmalarıyla yeniden sert zemine dönse de olumlu adımlar atılıyor. Liderlerin görüşmesinin ardından CHP’nin gölge kabinesi bakanlarla bir araya gelecek. MHP Genel Başkanı Bahçeli ise yumuşama adımlarına sert tepki gösterdi.
Seçimden birinci parti çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 2 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Mayıs’ta da AKP ortağı konumundaki MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yle görüşmüştü. Bu görüşmelerin ardından gündeme gelen siyasette “yumuşama” kısa sür kısa sürdüğü gibi görünse de olumlu adımlar da atılıyor. “Düşman kardeşler” gibi olan siyasi parti liderleri, karşılıklı sert eleştirilerin yanı sıra olumlu mesajlar da vermesi “yumuşama” adına olumlu karşılanıyor.
Siyasi parti liderleri arasındaki sert polemiklerde öne çıkan konu “adalet” beklentisi oluşturuyor. Özel, Erdoğan ve Bahçeli ile görüşmesi sonrasında tartışmalı dava süreçlerinde “siyasi değil Anayasa ve hukuka uygun, adil kararlar” alınırsa Türkiye’nin normalleşebileceğini açıklamıştı.
Normalleşme beklentisine karşın, ilk önce Gezi davası hükümlüsü Osman Kavala’nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararına aykırı şekilde yeniden yargılanma talebi reddedildi. Ardından 28 Şubat davasından hükümlü ileri yaştaki komutanlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla tahliye edildi ancak komutanların dışında diğer affedilen isimler tartışmalı bulundu. Son olarak 16 Mayıs’taki Kobani davasında, Selahattin Demirtaş’a 40 yılın üstü hapis cezası verilmesi “siyasi karar” tartışmalarına yol açtı. Muhalefet kanadının “siyasi” bulduğu bu kararların ardından Mayıs ayı başındaki normalleşme beklentisinin, yerini Ankara’da sert siyasi polemiklere ve protestolara bırakıyor göründüğü yorumları yapılıyor.
CHP Lideri Özel, gazetecilerin “Gerçek bir normalleşme için atılmasını beklediğiniz en acil adım ne?” sorusuna “Gezi” yanıtını verdi. Özel, “Türkiye’nin hem dış politikada bu kadar zor duruma düşmemesi hem de bu büyük haksızlığın bir an önce ortadan kalkması için yakından ve umutla takip ediyorum” diye konuştu.
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Demirtaş’ın “Seni başkan yaptırmayacağız” dediği için hapiste olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin kendi Genel Başkanlığı döneminde CHP’nin “evet” oyu vermesiyle ilgili eleştirilere, “Selahattin Bey’in bugün içeride olması bir hukuk faciasıdır. Erdoğan onu özellikle içeride tutuyor, niçin? “Seni başkan yaptırmayacağız” dediği için. Bu kadar. Ne yaptı Selahattin Bey, eline silah mı aldı?” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, Demirtaş’ı bulunduğu hapishanede ziyaret etti.
Bahçeli rest çekti
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli, yerel seçimin ardından siyasi partiler arasında başlayan ‘normalleşme’ süreci hakkında “Türkiye’de anormal bir şey yoktur. Özgür Bey’e adam gibi duruş sergilemesini tavsiye ediyorum” ifadeleriyle ipleri daha da gerdi.
Bahçeli, şunları söyledi:
“Özgür Bey’in durgun olup olmadığını bilmiyorum ama yumuşama için önce DEM korkusuyla yüzleşmesini, adam gibi duruş göstermesini kendisine tavsiye ediyorum. Saçma sapan sorularla, abuk subuk iddialarla, seviyesiz ve ölçüsüz ifadelerle bizim geri adım atacağımızı falan düşünüyorsa yanıldığını, yanlışa kapıldığını, çürük tahtaya küflü çivi çakmakla meşgul olduğunu bir gün mutlaka anlayacaktır. Terörist Demirtaş’ı savunanların bize normalleşme cakası satması, 6-8 Ekim ihanetini aklamaya çalışanların yumuşama masalı anlatması, kümese girip tavuk haklarını savunacağım diyen tilki kadar inandırıcı ve kayda değerdir.”
CHP somut adım bekliyor
CHP kaynaklarından edinilen bilgilere göre, siyasette “normalleşme” süreciyle ilgili iktidardan somut adımların atılması bekleniyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel başkanlığında toplanan Parti Meclisi toplantısında, “normalleşme” süreci, “İktidar yolunda CHP belediyeciliğine dair çalışmalar” ve af talepleri değerlendirildi.
CHP Parti Meclisi’nde, “Siyasette normalleşme süreci” kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP’ye yapması beklenen iade-i ziyaret de gündeme geldi. CHP yetkilileri, CHP Genel Başkanı Özel’in konuyla ilgili kendilerine, “Ziyaret bayram öncesi olabilir” dediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’ye ziyaretinin 9 Haziran haftasında olabileceğini söyledi.
Yargıya müdahale
CHP Lideri Özel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında gerçekleşen ilk buluşmadaki konularla ilgili somut adımlar beklendiğini söyleyen partililer, “İlk buluşmadan sonra tutuklu komutanlarla ilgili bir adım atılması olumluydu. Ama Kobani Davası ve yargıya müdahaleler gibi olumsuz adımlar da oldu. Bizim gündemimizde yine Anayasa’ya uyulmaması, emeklilerin sorunları, asgari ücret, geçim derdi gibi konular var. Gezi tutukluları gibi konularda da henüz bir adım atılmadı” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ikinci görüşmeden sonra somut bir adım atmasını beklediklerini kaydeden CHP’liler, “Bizi seçim döneminde terörle suçlayan Erdoğan’ın şimdi genel merkezimize gelmesi iddialı bir iş. Bizim hedefimiz kutuplaşmayı azaltmak ve bu ziyaret de bu açıdan olumlu” yorumunu yaptı.
*******
Kabine ile temas
CHP’nin gölge kabinesinde yer alan üyelerin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kabinesindeki bakanlarla temasta olduğu dile getirildi. Normalleşme süreci kapsamındaki temasların yalnızca liderler düzeyinde kalmadığını ortaya koyan görevlendirmeler kapsamında Gökan Zeybek’in Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’yle, İlhan Uzgel’in de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştüğü kaydedildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan’ın da emniyette yaşanan kriz başta olmak üzere, yaşanan gelişmelerle ilgili İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile bir araya gelmesinin beklendiği belirtildi.
*******
Siyasette “normalleşme” devam etmeli
Metin Öney (Eski milletvekili) – Yerel seçimlerin ardından, Türk siyasetin de iktidar açısından “yumuşama”, muhalefet açısından ise “normalleşme” beklentisi zaman içinde tekrar sert tartışmalara dönüştü. Oysa olup biteni,”normalleşme” veya “yumuşama” diye adlandırmak doğru bir yaklaşım olmaz.
Çünkü…
Merhum Demirel”in meşhur bir sözü vardır. “Devlette küslük olmaz.” Olmaz çünkü devlet kimsenin kişisel malı değildir. Kamu erkini kullananlar, kişisel duygu ve düşüncelerine bu erki kullanırken alet edemezler.
Bu sebeplerle, 31 Mart seçimlerinden birinci parti olarak çıkan CHP ve Genel Başkanı Sayın Özgür Özel”in, Cumhurbaşkanını ziyareti ve ülke sorunlarını konuşması, kullandıkları kamu erki açısından doğru bir yaklaşımdır. Geçmişte bunun pek çok örneği vardır.
Susurluk olayı patlak verdiğinde dönemin Cumhurbaşkanı Demirel, derhal bütün parti genel başkanlarını, Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit, Deniz Baykal, Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller’i Çankaya Köşkünde toplayarak konuyu enine boyuna görüşmüş ve ortak bir deklarasyon yayınlamıştır. Bu ortak deklarasyondan sonra TBMM de “Susurluk Araştırma Komisyonu” kurulmuş ki bende bu komisyonun üyesiydim. Komisyon yaptığı araştırmalar sonunda hazırladığı bir raporu TBMM başkanlığına sunmuştur.
Erken seçim kararları alınırken de liderler genel olarak Cumhurbaşkanı ile görüşürlerdi. Anayasaya göre Cumhurbaşkanlığı makamı, aynı zamanda Devlet kurumları arasında gerekli uyumu sağlamakla da görevli bir makamdır.
Bunun gibi, bilhassa dış sorunlarla ilgili olarak zaman zaman Başbakan ve zaman zaman da Cumhurbaşkanı ile parti genel başkanları bir araya gelerek çeşitli konuları ayrıntılı bir biçimde görüşürlerdi.
Kamuoyu, bu görüşmelerin çoğunun Çankaya Köşkünde yapılması sebebiyle, “Çankaya’ya çıkmak” diye bir deyim, siyasi hayatımızda yer almıştır ve çokça kullanılmıştır.
Yine, bazen başbakan, parti genel başkanlarına bilgi verir ve çoğu kerede bakanlar genel başkanları ziyaret ederek kendilerini bilgilendirirlerdi.
Türkiye’de bu gelenek son 22 yıldır fazla yaşatılmadı. “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” adı altında yapılan değişiklikten sonra, bu doğru ve güzel gelenek terk edilmiştir ve bu doğru davranış ve gelenekten eser kalmamıştır. Bu sebeple, son ziyaretlerin çok tabii karşılanması gerekirken,”normalleşme veya yumuşama” tarzında nitelenir olmuştur.
Devlet insanları, fikirlerini basın yoluyla elbette açıklayabilirler. Buna mani bir hal yoktur. Böylece kamuoyu aydınlatılmış olur. Bu doğal bir davranıştır.
Ancak bu insanlar, yani devlet insanları, fikirlerini bir de yüz yüze, doğrudan birbirlerine söylemek durumundalar. Bu yolla birçok konu daha da bir açıklık kazanır. Bu davranışları gören, yani liderlerinin yüz yüze konuştuğunu gören taraftarlar da gerginliklerden uzak dururlar. Modern demokrasilerin hüküm sürdüğü Batılı ülkeler, bu yolu, yani yüz yüze görüşme, konuşma yolunu asla ihmal etmezler.
CHP Genel Başkanının başlattığı bu doğru ve demokratik yol, kesintisiz devam etmelidir. Ülkede mevcut gergin havanın demokratik bir ortama ve birliğe beraberliğe dönüşebilmesi için bu şarttır.