Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) 1988 yılında o günlerde turizmi ateşleyen çok cesur yatırımcılar tarafından kuruldu. Bugün üye sayısı turizmin belkemiğini oluşturan 400 şirketi temsil eden yaklaşık 150’ye ulaştı.
Bu üyeler bugüne kadar 65 milyar dolarlık yatırım yaptı. 36 yılda toplamda 130 milyon kişiye istihdam sağladı.
Bu üyeler Türkiye’nin 35’in üzerinde ilinde ve 18 ülkede 70’in üzerinde yatırımı bulunuyor.
İşte böyle büyük bir kurumun başkanlığını yürüten Oya Narin ile bir araya geldik. Başkan Narin’in ile birlikte Ali Güreli (Başkan Yardımcısı), Naile Göçen (Başkan Yardımcısı), Mehmet Tevfik Nane (Başkan Yardımcısı), Şerife Bilgili Ercantürk (Başkan Yardımcısı), Hale Altan’da (Genel Sekreter) bu buluşmaya katıldı.
Oya Narin buluşmada turizmde dönüşüm projesinden bahsetti ve önümüzdeki günlerde önemli raporlar açıklayacaklarını vurguladı ve bugüne ilişkin şu önemli mesajları verdi:
. Turizm tesislerinde 5 yıldız otellerin aşırı yoğunluğu dengelenmeli. Buradaki en kritik unsur, bizim fiyatlarımızı aşağıya indiren ters piramit. Aslında düz piramit olması gerekiyor.
. 5 yıldızlı otellerin arzının az olup 4, 3, 2, 1 yıldızlı olanların onların fiyatı yukarıya doğru itmesi gerekiyor. Bizde ise tesislerimizin büyük çoğunluğu 5 yıldızlı olduğu için fiyat baskısı oluşuyor.
. Dolayısıyla bizim bunu TTYD Dönüşüm Raporu’nda da sunacağımız gibi aynı İspanya, Fransa, İtalya gibi düz piramit konumuna dönüştürmemiz gerekiyor.
. Turizmin ülke ekonomisine katkısına bakarsak; 2023’te toplam cari açığımız 45 milyar dolar oldu. Turizm sektörünün yaklaşık 56 milyar dolarlık 2023 geliri içinden toplam cari açık katkısı ise net 41.6 milyar dolar oldu.
. İstanbul’da en önemli sorunumuz trafik. Örneğin kruvaziyerde bunu yaşıyoruz. Galataport’tan çok iyi hizmet alıyor olmaların rağmen, Sultanahmet ve eski İstanbul’a varış trafik sorunları nedeniyle yığılmalar turistleri küstürüyor. Bu nedenle daha çok Kuşadası ve Yunan adalarına gelip İstanbul’a gelmemeyi tercih eden kurvaziyer hatları var.
. İstihdam konusu önemli. Pandemi öncesi yeteri kadar insan kaynağımız vardı. Ancak pandemi ve sonrasında biz sektör olarak bu insan kaynağını tutamadık. Son dönemde ise Arap yarımadasında başlayan bu hareketli turizm gelişmeleri, istihdamı oraya doğru yönlendiriyor. Bugün hizmet sektöründe yani güvenlikten kuaföre, servisten aşçıya herkesi Arap yarımadası transfer ediyor. Dolayısıyla çok ciddi bir insan kaynağı açığımız oluşuyor. İnsanlarımız da haklı olarak oraya gidip, 3-4-5 bin dolar aylık alarak iki üç sene para biriktirip tekrar ülkeye dönmeyi tercih ediyorlar. Çünkü verilen şartlar çok uygun.
. Sektörümüzün önemli bir konusu planlama safhası, imar kanunları. Denize yakın otellerdeki kenar çizgisi vs. gibi noktalar. Bu kanunlarda, özellikle imar kanununda çok fazla tefsir var. Belediyelerin yorumladığı farklı… Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yorumları farklı. Bunlar da yatırımcıları yoran faktörler oluyor. Yani bir yerde bir yatırıma başladığınız zaman süreç çok uzayabiliyor.
Yatırım ülkede kalıyor
Buluşmaya katılan Mehmet Tevfik Nane de Türkiye’de katma değeri en yüksek sektörün turizm olduğuna dikkat çekti ve şu bilgileri verdi:
“Yani bu total prodaktiviteye bakınca 100 dolarlık yatırımın yaklaşık 85 doları ülkemizde kalır. Türkiye öyle güzel bir coğrafyada ki, öyle güzel tesislerimiz var ki, öyle güzel imkanlarımız var ki, Türkiye’ye gelen turist sayısı azalmıyor. Fiyatımız yukarıda kalıyor, ona rağmen işletmeler sıkıntıya giriyor. Turizm sürekli yatırım gerektiren bir sektör. Benim şahsi olarak 14 odalı bir otelde ortaklığım var. Her sene yatırım mı yapılır? Mutlaka her sene bir şey oluyor; ya boya yapıyorsun ya tahta değiştiriyorsun ya havuzu yeniliyorsun.”