Emeklilerin yılda iki kez aldığı bayram ikramiyesi ise sadece 3 bin lira. Açlık sınırının 20 bin liraya dayandığı, Asgari ücretin 17 bin 2 lira olduğu ülkede, emekliler açlık sınırının altında bir ücretle yaşamaya çalışıyor.
Açlıkla sınanan emekliler için 22 yıldır ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ocak ayında bu yılı “emekli yılı” ilan ettiklerini “müjde” olarak duyurdu. Emekli yılında duyurulan müjdeler, emeklinin insanca yaşam hakkına bir çözüm sunmuyor, onları yardıma muhtaç kişiler olarak gösteriyor. Türkiye’de emeklilik bir “hayatta kalma” mücadelesine dönüştü. Açlık sınırının altında maaş alan emekliler, hak arayışları için Türkiye genelinde sokağa inmeye başladı. Türkiye geçen hafta sonunda emekli protestolarına sahne oldu. Tüm Emeklilerin Sendikası’nın çağrısıyla 8 ilde (İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya, Eskişehir, Mersin, Balıkesir ve Ordu) meydanlara inen emekliler basın açıklaması gerçekleştirdi. Pazar günü ise Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) çağrısıyla Ankara Tandoğan Meydanı’nda Büyük Emekli Mitingi yapıldı. CHP bu hafta sonu da Rize’de düzenleyeceği “çay mitingi” ile üreticilerin sorunlarını dille getirecek. Parti kaynaklarından edinilen bilgiye göre, CHP önümüzdeki günlerde de “Gençler” ve “Çiftçi” mitingi düzenlemeyi planlıyor.
Ankara Tandoğan Meydanı’nda Büyük Emekli Mitingi mitingine Türkiye’nin her ilinden emekliler katıldı. Katılımın 100 bine yaklaştığı ifade edildi. Maaşlarındaki düşüklüğe ve alım güçlerindeki büyük kayba dikkat çeken emeklilerin, “Emekliler için zordur geçim, Özgür Özel acele seçim”, “Onurlu yaşam hakça paylaşım”, “İnsanca hakça bir yaşam için”, “Mutfakta yangın var, bıçak kemiğe dayandı”, “Biz torunlarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız ya siz”, “Krizin bedelini biz ödemeyeceğiz” yazılı döviz ve pankartlar taşıdı.
“Hakkınızı söke söke alacağım”
Tandoğan Meydanı’ndaki miting alanında emeklilere seslenen CHP Genel Başkanı Özel, katılanlara ne kadar maaş aldıklarını da sordu. Özel, “10 bin lira” cevabı üzerine, “bunun dünyanın en büyük korosunun söylediği en acıklı şarkı” olduğunu söyledi.
“Sizin sesinizi bütün Türkiye’ye duyuracağım” diyen Özgür Özel, “Biz defalarca dile getirdik, anlattık ve dedik ki emeklinin sorununu çözmezseniz bundan sonra meydanlar bizimdir, sokaklar bizimdir. Türkiye’nin dört bir yanından, yedi bölgesinden 81 ilinden gelen emekliler burada mısınız? Bu sesi ya duyacaklar ya da söz verdiğim gibi durmayacağım, susmayacağım ve sizin sesinizi mutlaka bütün Türkiye’ye duyuracağım, hakkınızı söke söke alacağım.” dedi.
2024’ün “Emekli Yılı” ilan edildiğini de hatırlatan Özel, hükümetin, emeklilerin öğrenci yurtlarında tatil yapabileceklerine ilişkin açıklamasına atfen de, “Yaz aylarında 65 bin misafirhaneyi, yani toplam kapasitesi 65 bin olan öğrenci yurtlarını emekli misafirhanesi yapacaklarmış (…) Alay ediyorlar. Emekli ‘açım’ diyor, bu, ‘yurda git tatil yap’ diyor. Emekliler, yurtta kalma derdinde değil, kendi kirasını ödeme, karnını doyurma derdinde” diyerek, hükümetin emeklilerin gerçek sorununu göremediğine işaret etti.
CHP lideri sözlerini şöyle sürdürdü: “Emekli sokağa çıkamıyor, o, ‘Çeşme’deki yurda git, Antalya’daki yurda git, Mersin’deki yurda git’ diyor. Burada tut ki tüm kapasite kullanıldı. Sadece 250 emekliden biri gidebilir, ama hiç biri gidemez çünkü emekliler yurtta kalma derdinde değil, kendi kirasını ödeme, karnını doyurma derdinde. Verdiğiniz parayla ev kirası verirsen aç kalırsın, karnını doyurursan sokakta kalırsın. Yazıklar olsun bu düzene!”
CHP Genel Başkanı Özel, mitingde asgari ücret ile emekli maaşları arasında da bağ kurdu ve son yıllarda emeklilerin aleyhine bir gelişme olduğuna dikkat çekti. “Bu iktidar geldiğinde en düşük emekli maaşı bir buçuk asgari ücretti. Yani sizinle hiç uğraşmasalar bugün en düşük emekli maaşı 26 bin liraydı. Altın hesabı yapalım: Bu iktidar geldiğinde en düşük emekli maaşıyla 8 çeyrek altın alınıyordu. Şimdi ikibuçuk altın alınamıyor” ifadelerini kullanan Özel, “Emekliyi bu hale getirenlerden 31 Mart’ta hesap sordunuz. Sesinize kulak vermezlerse ilk seçimde yine soracaksınız” dedi.
IMF’nin hayaleti dolaşıyor
Özel, en düşük emekli aylığının hiçbir dönemde asgari ücretten az olmaması için bunu yasal düzenlemeye bağlamayı da teklif etti. Hükümetin, her kemer sıkmada aklına ilk olarak emekli maaşlarının geldiğini dile getiren Özgür Özel, “IMF değil ama IMF’nin hayaleti aramızda dolaşıyor. Mehmet Şimşek, beni dinle, beni dinle… Bu gulyabanini al Saray’a götür, biraz da zenginlerden alsın. Bu garibanı emekliyi bıraksın artık. Türkiye’de 100 lira vergi toplanıyor, bunun 64 lirası dolaylı vergiler. İkinci en büyük vergi ücretlilerden alınıyor. Kalan yüzde 10 zenginlerden alınıyor. 100 liranın 90’ını zenginden toplayacaklarına 10’unu topluyorlar” diyerek vergilendirme politikasının adil olmamasını eleştirdi.
Müjdeler(!)
22 yıldır ülkeyi yöneten AKP, uyguladığı politikalarla ülkeyi krize sürüklerken, bu süreçte gelirleri en fazla eriyen kesim oldu. Özgür Özel’in ifadesiyle AKP iktidara geldiğinde en düşük emekli maaşıyla 8 çeyrek altın alabiliyordu. Şimdi 10 bin lira olan en düşük emekli maaşıyla ikibuçuk çeyrek altın alabiliyor. Bu süreçte maaşı beşbucuk çeyrek altın erimiş oluyor. Açlık sınırının altında yaşayan emeklilere, iktidar “emekli yılı” kapsamında “müjde” adı altında çeşitli adımlar atıyor. Kamuya ait sosyal tesisleri yıl sonuna kadar yüzde 15 indirimle emeklilere açan iktidar, Kredi Yurtlar Kurumu’na ait yurtlarda yaz sezonunda ücretsiz kalma imkanı tanıdı. Emekliler yıl sonuna kadar PTT Kargo’dan yüzde 20 indirim, Tarım Kredi Kooperatifi marketleri, Türk Hava Yolları, GSM operatörlerinden çeşitli indirimlerden de yararlandırılıyor.
Açlık sınırı 20 bin lira
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Ar-Ge birimi KAMU-AR, Mayıs ayında Türkiye’de 4 kişilik bir aile için açlık sınırı 19 bin 926 liraya, yoksulluk sınırı ise 59 bin 353 liraya yükseldiğini açıkladı. Açlık sınırı, mayıs ayında bir önceki aya göre 36 lira artarken, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama ise bin 110 liralık artışla 39 bin 426 liraya çıktı. Her ikisinin toplamından oluşan yoksulluk sınırı ise önceki aya göre bin 148 lira arttı. Son bir yıllık dönemde ise açlık sınırı 8 bin 116 lira, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama 20 bin 84 lira ve yoksulluk sınırı ise 28 bin 201 liralık artış kaydetti. Açlık sınırı bu yılın ilk beş aylık döneminde ise toplam 3 bin 443 lira artış kaydetti.
Ankara’da en fazla alışveriş yapılan marketlerden derlenen fiyatlara göre, dengeli beslenebilmek için et-balık-yumurtaya aylık olarak harcanması gereken tutar mayıs ayında bir önceki aya göre 2 lira azaldı, yıllık olarak ise 2 bin 541 lira artarak 5 bin 995 lira oldu. Kuru bakliyat için yapılması gereken harcama önceki aya göre değişmedi, geçen yılın aynı ayına göre ise 166 liralık artışla 422 liraya yükseldi. Gıda dışı harcamaları da bu yılın ilk beş aylık dönemde 9 bin 72 lira artış gösterdi.
Yoksulluk sınırı 60 bin TL
Dört kişilik bir ailenin insan onuruna yaraşır şekilde yoksunluk hissi çekmeden yaşayabilmesi için yapması gereken gıda ile gıda dışı harcamaların toplam tutarını gösteren yoksulluk sınırı ise mayıs ayında bin 148 lira daha artarak 59 bin 353 liraya yükseldi. Yoksulluk sınırında yılın ilk beş ayındaki artış ise 12 bin 516 lira oldu. Yoksulluk sınırında, son bir yıllık dönemdeki artış ise 28 bin 201 lira olarak gerçekleşti.
Bir yılda 190 bin kişi yoksullaştı
Öte yandan DİSK üyesi Genel-İş Araştırma Dairesi Emek Araştırma (EMAR) tarafından hazırlanan “Gelir Eşitsizliği ve Yoksulluk Raporu-5” yayımlandı. Buna göre Türkiye’de son bir yılda 190 bin kişi daha yoksullaşırken, yoksulluk oranı yüzde 21,7’ye ulaştı, AB ülkeleri ortalamasının üstünde olan gelir dağılımı eşitsizliği derinleşti. Türkiye’de çalışanların yüzde 15’inin yoksul olduğu vurgulandı.
Raporda, TÜİK’ten elde edilen verilere göre 2023 yılında Türkiye’de kişi başına düşen milli gelirin 13,110 dolar olduğuna işaret edildi. Gelir dağılımı eşitsizliğinin derinleştiği belirtilen raporda Eurostat verilerine göre, Türkiye’deki gelir eşitsizliği oranının AB üyesi ülkelerin ortalamasına göre oldukça yüksek seviyede bulunduğuna işaret edildi. Türkiye’deki gelir eşitsizliği oranının yüzde 0,433 iken, AB üye ülkelerinde bu oranın ortalama yüzde 0,366 olduğu belirtildi.
En düşük 3. Avrupa ülkesi
Rapora göre Türkiye, en düşük asgari ücrete sahip üçüncü Avrupa ülkesi. Eurostat verilerine göre, Türkiye’de Ocak 2024’te yapılan düzenleme ile asgari ücret 450 Euro’ya denk gelmesine karşın birçok Avrupa ülkesinin oldukça gerisinde. En düşük asgari ücrete sahip beş ülke Arnavutluk, Bulgaristan, Karadağ, Sırbistan ve Türkiye iken, en yüksek asgari ücrete sahip beş ülke ise Lüksemburg, İrlanda, Hollanda, Almanya ve Belçika.
TÜİK verilerine göre, 2022 yılında 18 milyon 30 bin olan yoksul sayısı, 2023’te 18 milyon 219 bin kişiye yükseldi; yoksulluk oranı yüzde 21,7’ye ulaştı. Bu verilere göre, sadece son bir yıl içerisinde 190 bine yakın kişi yoksullaştı. TÜİK verilerine göre, 2023 yılında yoksul çocuk oranı yüzde 31,3 iken ciddi maddi yoksunluk içinde olan çocukların oranı da yüzde 33,3. Bu veriye göre, neredeyse her 10 çocuktan 3’ü yoksul. Yoksulluktan en fazla çocuklar etkileniyor.
Raporda Eurostat’ın 2023 verilerine yer verilerek AB ülkelerinde çalışan yoksulluğunun en yüksek olduğu ülkenin Türkiye olduğu belirtildi. Türkiye’de çalışanların yüzde 15’i yoksul. Türkiye’yi izleyen diğer ülkeler İspanya ve Slovenya. Buna karşın, çalışan yoksulluğunun en düşük olduğu ülkeler arasında Çekya, Danimarka ve Belçika bulunmakta.