Bilindiği gibi 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak kutlandı! Günün amacı; çevre koruma bilincini artırmak, çevre sorunlarına dikkat çekmek ve çevreyle ilgili olumlu değişiklikler yapılmasını teşvik etmek malum… BM tarafından 1974 yılından bu yana söz konusu amaçla kutlanıyor 5 Haziran Dünya Çevre Günü…
Her ne kadar çevre bilinci oluşturulmak istense de günümüzün en büyük sorunlarından biri olmaya devam ediyor… Elimizden ne gelirse yapıyoruz esirgemeden! Kirletmek için, kuraklık için, deprem için…
Şöyle ki; bizim yönetenlerimiz hala çevreyi kurtarmak için poşeti parayla sattırma yöntemi ile ilerliyor! Poşet parasız olursa çevreye zararı yok! Neyse ki duyarlılık göstererek, farkındalık yaratmak isteyenlerimiz de var aramızda çevre adına… Türk Veteriner Hekimler Birliği (TVHB)…
Dünya Çevre Günü’nü her yıl bir tema ile kutluyor TVHB… Bu yılın temasını da “Arazi restorasyonu, çölleşme ve kuraklık direncini artırmak” olarak belirlemiş… TVHB’nin konuyla ilgili açıklamasında; Dünya Çevre Günü’nün, bireylerden büyük şirketlere, hükümetlerden sivil toplum kuruluşlarına kadar geniş bir yelpazede katılımı teşvik ettiği vurgulanırken, herkesin çevreyi koruma konusunda yapabileceği bir şeyleri olduğuna dikkat çekiliyor.
Türkiye’nin çevre sorunlarını; hava kirliliği, su kirliliği, temiz su kıtlığı (atıksu yönetimi, kuraklık ve su stresi), toprak erozyonu ve arazi bozulması (ormansızlaşma, maden ve inşaat faaliyetleri, plastik ve atık yönetimi (plastik kirliliği, atık yönetimi), biyolojik çeşitliliğin kaybı (doğal yaşam alanlarının kaybı, koruma alanlarının yetersizliği), iklim değişikliği (kuraklık ve sıcaklık artışı, ekstrem hava olayları) olarak sıralayan TVHB, çözüm önerilerini şöyle sıralıyor;
*Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamak ve fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmak için rüzgâr, güneş ve hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar artırılmalıdır.
*Enerji verimliliği projeleri teşvik edilmeli ve binaların enerji performansını artırmak için çıkarılan yönetmelikler uygulanmalıdır.
*Türkiye’nin 2017 yılında başlattığı “Sıfır Atık Projesi”, atıkların kaynağında ayrıştırılması ve geri dönüştürülmesini teşvik etmesine rağmen uygulama oldukça yetersiz kalmaktadır. Bu
*Plastik kullanımını azaltmayı ve geri dönüşümü artırmayı amaçlayan poşet ücretlendirmesi2019 yılında yürürlüğe girmesine rağmen bunun dışında hiçbir adım atılmamıştır. Bu konuda çalışmalar yürütülmelidir.
*Tarımda su tasarrufunu sağlamak amacıyla modern sulama teknikleri teşvik edilmeli ve damla sulama gibi verimli sulama yöntemleri yaygınlaştırılmalıdır.
*Türkiye; orman alanlarını genişletmek ve erozyonu önlemek için ağaçlandırma kampanyalarını sıklaştırmalıdır. 2019 yılında “Geleceğe Nefes” kampanyası kapsamında milyonlarca fidan dikilmiş ancak devamı gelmemiştir. Bu konuda çalışma yapılmalıdır.
*Biyolojik çeşitliliği korumak amacıyla milli parklar ve doğal koruma alanlarının sayısı artırılmalı ve bu alanların etkin yönetimi sağlanmalıdır.
*Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nı 2021 yılında onaylayarak sera gazı emisyonlarını azaltma taahhüdünde bulunmuştur. Bu çerçevede, yenilenebilir enerji yatırımları ve enerji verimliliği projelerini önceliklendirmesi beklenmektedir.
*Çevre bilincini artırmak amacıyla okullarda ve topluluklarda eğitim programları düzenlenmelidir.
Ben de diyorum ki; kurtaracağımız bir doğa ve çevremiz henüz varken…
Bırakalım artık poşeti parayla sattırma yöntemlerini de ilim ve bilimle ilerleyelim!