Toplantıda konuşan EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, fuara ilişkin “Fuarda sergilenen tüm ürünlerin yüzde 100 ithal olması şartı bulunuyor, bu da onu dünyada benzersiz kılıyor. Fuara geniş bir ürün yelpazesi dahil ediliyor: tüketim malları, otomotiv, ekipman, medikal cihazlar ve sağlık ürünleri, tarım ürünleri, hizmet ticareti gibi…” bilgilendirmesini yaptı. Fuarın Türkiye için önemine vurgu yapan Eskinazi, “2023 yılında Çin’e ihracatımız 3,3 milyar dolar iken Çin’den ithalatımız ise 44,9 milyar dolara ulaşarak yaklaşık 41,6 milyar dolarlık ticaret açığı oluştu. Bu açığı kapatmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Çin Uluslararası İthalat Fuarı’nın ülkemiz lehine bu açığı kapatmaya yardımcı olacağını umuyoruz” diye konuştu.
“Çin pazarını daha iyi tanımalıyız”
Çin’e ihracatı artırmak için, Çin pazarını daha iyi tanımak ve stratejik olarak yaklaşmak gerektiğinin altını çizen Eskinazi, “Bu nedenle, EİB olarak 2019’dan beri bu pazarı anlamak ve ihracatçılarımıza anlatmak için mücadele veriyoruz” dedi. Çin’e ihraç edilecek ürünlerle ilgili GTIP bazında çalışmalar yapılması, kamu ve özel sektör iş birliğinde katma değeri yüksek ürünlerin Çin’e ihracatına yönelik çalışmalar yapacak platformların oluşturulmasını önemsediklerini kaydeden Eskinazi, “Tanıtımlarımızı bu doğrultuda şekillendirmeye gayret ediyoruz. Pekin Büyükelçiliğimiz Ticaret Müşavirliğimizce yapılan bir çalışmaya göre, Çin’in 2023 yılında ithal ettiği ürünlerin altılı GTIP bazındaki birim fiyatı, ülkemizin genel ihraç birim fiyatları ile mukayese edildiğinde Çin’in toplam ithalatının % 27’sine tekabül eden 1.781 tarife satırından oluşan toplam “416 milyar dolarlık” bir pazarda ihraç ürünlerimizin Çin pazarında kayda değer fiyat avantajına sahip olduğu görülmektedir” dedi.
Son dönemde Çin’de değişen, batı benzeri tüketici tercihlerinin farkında olduklarını dile getiren Eskinazi, “Refahı artan Çinliler eskiden bir tas pirinçle yetinir ve tasarruf yaparlarken şimdi artık para harcıyorlar, dünyayı geziyorlar. Bunların farkındalığı ile sağlıklı, kaliteli Türk ürünlerimizi gıdadan kozmetiğe, tekstilden mermere bu pazarda tanıtmak ve ihracatımızı artırmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Işık: Çin sıçrama tahtamız
EİB Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık ise “Çin ithalat ve ihracat farkında bize karşı açık ara önde. Çin’den aldığımız tüketim malı fazla değil, ara mallar fazla. Çin sıçrama tahtamız, bizi dünya pazarına katan bir güç. Biz de kendi bölgemizde küresel gücüz. Türkiye bugün çok önemli üretimleri başarmış bir ülkedir. Sanayi, turizm, gıda ve tarımda. Bizim bu güçleri birleştirmemiz lazım. Ticaret açığı yatırımlarla kapatılır. Bunun için en önemli unsur kültürel birliktelik. Bizim gücümüzün farkındalar, elimizdeki gücü çok iyi kullanmamız lazım. Rekabetçi bir üretim sanayimiz oldu. Burada da korkmamak lazım. Çin ile birbirimizi anlamaya çalışmamız lazım. Oraya gidip onların kültürlerini tanımadan ticaretin gelişmesi mümkün değil. Çinlilerle yapacağımız çok önemli işler var. Biz bütün dünyaya organik ürün satıyoruz ama Çinliler ‘Bizim sertifikamızı alacaksınız’ diyor. Senin buradaki uluslararası sertifikanı geçerli görmüyor. Bunu almak ve pazara girmek ayrı bir süreç” ifadelerinde bulundu.
İşbırakmaz: Fuar önemli bir fırsat
EİB Genel Sekreteri Cumhur İşbırakmaz da “Dünya ticaretine baktığınız zaman yaklaşık 30 trilyon dolardan bahsediyoruz. Çin’in buradan aldığı pay yaklaşık 5 trilyon dolar. Bunu 12’ye böldüğümüz zaman 250-300 milyar dolarlık ticaret hacmine denk geliyor. Türkiye’nin 1 yılda yaptığı ihracat rakamını onlar 1-2 ayda yapıyorlar. Nüfusuna baktığınız zaman 1,5 milyar kişi yaşıyor. Bu nüfusun yüzde 20-30’u orta direk ve üzeri bir gelire sahip. Bu rakamın da yüzde 10’u 100 milyon kişi AB standartlarında yaşıyor. 100 milyon kişilik bu pazara her şeyi satabiliriz. Yeter ki ürkekliğimizi üzerimizden atalım. Bu fuar çok önemli bir fırsat” ifadelerinde bulundu.