TMSF tarafından atanan EGS Gayrimenkul Anonim Şirketi (EGYO) Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Akgün, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay’ın TMSF Başkanı Karahan ile görüşmesini doğruladı. Akgün, “TMSF Başkan Yardımcısı ile yaptığımız görüşmede yeni seçilen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımızın TMSF Başkanı ile görüşmesi olduğunu öğrendim. Bu bir centilmenlik görüşmesi ama İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımızın pozitif kişiliği olduğu, TMSF Başkanının olumlu izlenimler edindiği ifade ediliyor” dedi.
Basmane Çukuru sorununun çözümü için önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile de görüştüklerini hatırlatan Akgün, ancak bir noktadan sonra ilerleme kaydedilemediğini de sözlerine ekledi.
50 yıllık plan, 25 yıllık temel
İzmir Şehirlerarası Otobüs Terminalinin 1975 yılında Halkapınar’a taşınmasıyla birlikte Basmane’deki 20 bin 866 metrekarelik arazi bir dönem ESHOT Otobüs Garajı ve atölye olarak kullanıldıktan sonra ticaret merkezi olarak değerlendirilmesi amacıyla planlama çalışmaları kent gündemine geldi. İlk planlama askeri darbe yönetiminde 1983’te İzmir belediye başkanlığına atanan Ceyhan Demir döneminde yapıldı. Ulusal ve tek kademeli “İzmir Turizm ve Ticaret Merkezi Ulusal Mimari Proje Yarışması” ilan edildi.
1997 yılına kadar kamu mülkiyetinde bulunan alan bir protokol ile kısmi bir şekilde özelleştirildi, hatta 1998 ve 1999 yıllarında temel atma törenleri düzenlendi. Ancak söz konusu alan, bu protokolün getirdiği planlama süreçleri, yargıya taşınan itirazlar, sonradan dahil olan taraflar ile çözüme ulaşamamış kentsel bir soruna dönüştü. Plan değişikliği, arsa satışı ve inşaat ruhsatlarının iptali istemiyle açılan dava sonucunda İzmir 3üncü İdare Mahkemesi imar planlarına aykırılık sebebiyle 1999 yılında yürütmenin (inşaatın) durdurulmasına karar verdi.
Şehrin en önemli noktasında atıl vaziyette bekleyen ve yanında Basmane Meydanı bulunduğu için “Basmane Çukuru” olarak anılan arazi, bugüne kadar ne yapıldıysa bir türlü çözüme kavuşamadı. Belediye başkanlarının canlandırmak için girişimde bulunduğu, mimari projelerin çizildiği; fakat yargıya takılan arazinin hikayesi, adeta filmlere bile konu olacak cinsten. Hatta; Karadeniz Teknik Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Gökhan Hüseyin Erkan ile İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Adile Arslan Avar tarafından Kamu Hukuku ile Özel Hukuku Çatıştıran Protokole-Bağlı Planlama: ‘İzmir Basmane Dünya Ticaret Merkezi’ Vakası adıyla uç örnek olay olarak incelendi.
“İzmir’in bir sorunu” haline gelen ve temellerin üzerine dolan yağmur suları nedeniyle kısa süre öncesine kadar mini göleti andıran alan, temelin işlevini yitirdiği ve çökme tehlikesiyle civarındaki binalara da zarar verebileceği gerekçesiyle İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından dolduruldu. 20 bin metrekareyi aşkın arazi son aşamada dümdüz hale getirildi.
Başkanların çabaları
Önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 2021 yılı sonunda düzenlediği basın toplantısındaki değerlendirmeleri sırasında Basmane Çukuru hakkındaki soruya cevap verirken, “4 kere biz gittik. TMSF başkanımıza İstanbul’da birçok görüşme yapıldı. Burasının İzmir için bir çıban başı olduğunu çok büyük kayıp, utanç olduğunu düşünüyorum. İçime sindiremiyorum. Bu şehirde yaşayan bir insan olarak bundan utanıyorum, bunu çözmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz. 2022 içinde bunu bitireceğiz, bu utançtan bu şehri kurtaracağız” demişti.
2004 ve 2019 yılları arasında görev yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Aziz Kocaoğlu da, geçtiğimiz şubat ayında konuyla ilgili olarak kendisiyle yapılan söyleşide, 15 yıllık görev süresince arazinin çözümü için uğraştıklarını belirtti. Kendi döneminde yüzde 12’lik hisseyi yüzde 30’a çıkardıklarını anlatan Kocaoğlu, arazi için, “Kentin başında çıban başı, kara bulut gibi. Ben 15 sene uğraştım. İyi niyetle ve samimiyetle tarafları birleştirdim; ama bir yere kadar aşabiliyorsunuz. Güç Birliği Holding ve EGS Holding’in durumu bozulmasa bugün bir ticaret merkezi ortaya çıkacaktı. Ama bozulunca, kamunun hissesi İzmir kamuoyunda tasvip görmeyince bu noktaya geldi” ifadelerini kullandı.
Çözüm yolu hakkında önerilerde bulunan ve belediyenin yüzde 30 hissesinin bulunduğu yere İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet binası yapılması gerektiğini ifade eden Aziz Kocaoğlu, “Bunun karşılıklı anlaşmayla çözülmesi gerekiyor. Çözülmeyecek diye bir şey yok. Yeter ki iyi niyetle, samimiyetle çalışılsın; kıymetli bir mülk” diye konuştu.
Özfatura: Utanç çukuru
1984-1989 ve 1994-1999 yılları arasında görev yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Burhan Özfatura da, arazinin İzmir ekonomisine, turizmine katkısının olabileceğini belirtti. “İzmir için bir utanç çukuru olarak bugüne kadar çözüme kavuşamadı” diyen Özfatura, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fuarla beraber oraya bir canlılık kazandırılması lazım. Türkiye’de yargı, maalesef istemezükçülere daha fazla prim tanıyor ve yapılan icraatlerin de engellenmesine imkan sağlıyorlar. Binlerce insan orada iş imkanı bulacaktı. İzmir ekonomisine, fuarla bağlantılı olarak, fuarda da yeni bir takım aktiviteler geliştirerek çok güzel bir eser kazandırılabilirdi. Buranın sorununun çözülmemesi için hiçbir gerekçe yok.”
Özfatura, kendi döneminde yapılan satışa ilişkin de bilgi vererek, “Biz ilk başkanlık döneminde, orada 5 yıldızlı bir otel ve ona bağlı birtakım mekanların yapılması için yaptığımız ihaleyi Asil Nadir kazanmıştı. O iş olmadı. İkinci dönem Kemal Zorlu rahmetli, bu İzmir iş adamlarının bütün birlikte yürüttükleri şirket kanalıyla orayı bizden satın aldı. Bize gerçekten çok iyi bir fiyat verdi. Daha sonra, birtakım bizim hizmetlerimizi engellemek isteyen muhalefet mensubu politikacılar, devamı olarak orayı dava konusu yaptılar. Orası böyle sürüncemede kaldı. Bütün ihale mevzuatında hepsi açık ve net. İzmir’in çıkarları açısından en küçük bir problem yoktu” dedi.