İTB Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı, İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer yönetiminde İzmir Ticaret Odası (İZTO) Toplantı Salonunda gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan Işınsu Kestelli, Türkiye ekonomisine dair değerlendirmelerde bulundu. Kestelli, “Yüksek enflasyon, vatandaşlarımızın refah kaybının kronikleşmesi, kurlardaki reel denge sorunu, kamu maliyesinde çifte açık meselesi başta olmak üzere pek çok alanda problemlerimiz yakıcı şekilde devam ediyor. Ülkenin sosyoekonomik zemini ne yazık ki çok kırılgan ve siyaset kurumunun da bu stres testini başarıyla geçmesi gerekiyor. Bu nedenle, büyük bir bedel ödeyerek inşa etmeye çalıştığımız yeni istikrar dönemi, adeta pamuk ipliğine bağlı. Diyebiliriz ki atılacak adımlarda konsensüs aranması, tarihimizin çok az kısmında bu kadar önemli ve kritik olmuştur” dedi. Vergi düzenlemesi paketine ilişkin açıklamalarda bulunan Kestelli, iyi bir vergi sisteminin; ekonomik etkinliği bozmaması; basit, esnek, şeffaf ve adil olması gerektiğini vurgulayarak “Ülke olarak bu özellikleri bütünlüklü olarak taşıyan iyi bir vergi sistemine sahip olmadığımızı üzülerek ifade etmeliyim. Gelire oranla az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi almak ekonomik olduğu kadar sosyal olarak da sürdürülebilir bir durum değil. Herkesin ödeme gücüne göre adil vergi payını ödediği bir vergi sistemi kurmadığımız sürece gelişmişlik yolunda hep eksik kalmış oluruz. Hazırlanmakta olan vergi düzenlemesi paketine de bu anlayış ile bakılması gerektiğine inanıyor, ülkemiz için çok büyük önem taşıyan bu konuda tüm kesimler ile istişarenin önemini vurgulamak istiyorum” diye konuştu.
“Fiyatlar beklentinin çok altında”
Geçtiğimiz günlerde açıklanan 2024 yılı hububat alım fiyatlarına dair konuşan Kestelli şu bilgileri verdi: “Ekmeklik buğday için kilo başına 9,25 lira ve makarnalık buğday için 10 lira fiyat belirleyen TMO, arpa fiyatını ise 7,25 lira olarak ilan etti. Böylece geçen yıla göre prim hariç şekilde ekmeklik buğdayda yüzde 12, makarnalık buğdayda yüzde 11 ve arpada yüzde 3,6 artış yapıldı. TMO’nun açıkladığı fiyatlar ile birlikte Bakanlık tarafından dış ticarete ilişkin de bazı kararlar alındı. Buna göre; 2018 yılı Eylül ayından bu yana yasak olan ve yurt içinde üretilen buğdaylarla yapılan un ihracatı serbest bırakıldı, Buğday ve arpa ihracatı TMO’dan uygunluk almak şartıyla serbest bırakıldı ve Dahilde İşleme Rejimi kapsamında buğday ithalatı 21 Haziran-15 Ekim 2024 tarihleri arasında durduruldu. Bu düzenlemeler ile özellikle hasat dönemindeki arz fazlasının ihracat ile desteklenmesi hedefleniyor. Nitekim, 2023 yılında 22 milyon ton buğday rekoltesi varken 11 milyon tonun üzerinde ithalat gerçekleştirildi. Bu yıl ise yaklaşık 21 milyon ton rekolte beklendiği açıklandı. Bu konu, TMO tarafından fiyatların açıklandığı 6 Haziran tarihinden bu yana doğal olarak çok tartışıldı. Tarımsal üretim maliyetleri nisan ayında bir önceki yıla göre yüzde 52, tüketici fiyat endeksi ise mayıs ayı itibariyle yüzde 75 artmış durumda” dedi. Maliyetlerdeki artış ve hayat pahalılığı dikkate alındığında açıklanan fiyatların üreticilerin beklentilerinin çok ama çok altında kaldığını söyleyen Kestelli, “Böyle bir ortamda üreticilerimizin gelecek yıl buğday ekim alanlarını azaltma olasılığının yüksek olacağını ön görebiliriz” sözlerine yer verdi. Kestelli, “Zor dönemden geçen ekonominin neden olduğu sorunlar nedeniyle hemen her üründe yaşadığımız; alıcının da satıcının da memnun olmadığı bir piyasa yaşanıyor buğdayda.
Bir taraftan tüm dünyanın en stratejik ürün olarak kabul ettiği buğday üretiminde sürdürülebilirliği sağlamak, diğer taraftan dünya lideri olduğumuz un ihracatında yerli hammadde kullanım oranını yükseltmek için buğday üretimini sürdürülebilir şekilde artırmak zorundayız” dedi.
Tuncer: Kurban kesim miktarı yüzde 20 azaldı
Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer de Kurban Bayramı’nın geride kalması ile birlikte kurbanlık satışının, fiyatların etkisi ile beklenen seviyeye ulaşamadığını belirtti. Tuncer, “Kesilen kurbanlık hayvanların net rakamları henüz açıklanmamıştır. Ancak, bu yılki kesim miktarlarında yüzde 15-20’lik bir azalmanın olduğunu şahsi olarak söyleyebilirim. Bununla beraber, elde kalan hayvanların önemli bir kısmı nakliye masraflarına rağmen yetiştiriciler tarafından işletmelere geri götürülürken, bir kısmı et ve süt kurumu tarafından alındı” dedi.