Geçtiğimiz hafta yeni hizmete giren İzmir Şehir Hastanesini görme şansım oldu. 2060 yataklı, 622.530 metrekare arazi üzerinde 573.545 metre kare kapalı alanı olan bu dev proje, Cumhuriyet döneminde İzmir’e yapılan en büyük sağlık yatırımı.
2060 yatağın 715’i genel hastalar, 424’i kadın doğum ve çocuk, 380’i kardiyoloji ve kalp damar cerrahisi, 141’i onkoloji, 300’ü fizik tedavi ve rehabilitasyon klinikleri için ayrılmış. Ayrıca 100 yataklı yüksek güvenlik alt yapısına sahip bir adli psikiyatri bölümü var. Yoğun bakım bölümünün yatak kapasitesi 374.
Burası bir hastane olmaktan ziyade hastaneler kompleksi tabiatında entegre bir sağlık kampusu. 2500’ü doktor ve hemşire olmak üzere toplamda 10 bine yakın personel ile hizmet veriyor. Poliklinik sayısı 457. Otopark araç kapasitesi ise 4828.
Bu muazzam yatırım, kamu özel ortaklığı çerçevesinde Türkerler Holding tarafından yapılmış. Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Kazım Türker, kuruluşlarının yetkililerinden brifing almak için İzmir’e her hafta mutlaka uğruyor. Neredeyse tüm ömrü iş ve yatırım projelerinin içinde geçmiş. İş hayatına Ankaralıların yakından bildiği Ulus’taki Anafartalar Çarşısında, 1973 yılında, aldığı 220 bin liralık bir borç para ile başlamış. Açtığı 15 metrekarelik mağaza, bugün enerji, sağlık, gayrı menkul geliştirme ve tekstil başta olmak üzere yüz binlerce metrekarelik alana yayılan bir holding bünyesine ulaşmış durumda. Toplam 150 civarındaki olan şirketlerinde yaklaşık 24 bin çalışanı var. İzmir Şehir Hastanesi 900 milyon, Mahall Bomonti 350 milyon, Kiraz Rüzgar Enerji yatırımları 100 milyon ve Alaşehir’deki Jeotermal tesisleri de 500 milyon dolarlık yatırım bütçesi ihtiva ediyor. Şirketlerin yıllık cirosu da 20 milyar dolar seviyesinde. Bu ölçek, küresel şirketler standartlarını tanımlıyor.
Kazım Türker’in İzmir’e ilgisi 2005 yılına uzanıyor. O zaman açılan İzmirGaz ihalesini ortakları ile almış, ama İzmir’e ilk gelişi 1974 yılında. Bir kaç yakın dostunun konuğu olarak Çeşme’ye geldiğinde, güzel İzmir’imizin insanı ve mükemmel doğası ile tanışmış. O günden zamanımıza kadar geçen 50 yılda, İzmir için neredeyse her on yıla düşen bir milyar dolar seviyesinde yatırımlar yapmış. Sadece İzmir Şehir Hastanesi için ayrılan finansman 900 milyon dolar olduğunu yukarıda belirtmiştik.
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından 5 Temmuz 2023 tarihinde yayımlanan 2023 Dünya Yatırım Raporu’nun, küresel doğrudan yabancı yatırımlardaki sert düşüş vurgusu ile IMF’nin Ekim 2023 yılındaki WEO raporu ve Dünya Bankası’nın doğrudan yatırım veri setlerinde ifade edilen ülkemizdeki 10 milyar dolarlık doğrudan yatırım rakamları düşünüldüğünde, Türkerler Holding tarafından İzmir için bulunan 900 milyon doların önemi daha iyi anlaşılır. Sadece fikir vermek için yazıyorum, Türkiye, 1923 yılından 2005 yıl sonuna kadar, 82 yılda sadece 15.4 milyar dolar doğrudan yatırım çekebilmiş! Proje başlangıcında üç yılı ödemesiz, on sekiz yıl vadeli, libor artı 3.5 ile alınan bu yatırım finansmanı için Kazım Türker’in ekibi, zamanında bir hayli çaba göstermiş. Şimdi ise bu çalışmalar meyvesini vermekte, on bin kişinin istihdam edildiği günde 80 bin kişinin sirküle olduğu dev bir yatırım var karşımızda!
Burada üzerinde durulması gereken noktalardan birisi, İzmir’e bu ölçekte bir yatırımın yapılmasının önemi. Genel olarak dünya ülkelerine baktığımızda, ülkelerin total bütçeleri içinde sağlık harcama oranları (GSYİH) kıta Avrupa’sında yüzde 10’ların altında, ancak Amerika ve Japonya gibi ülkelerde yüzde 15’lere kadar çıkmakta olduğunu görüyoruz. Buna paralel olarak kişi başı harcamalar da örneğin ABD’de 5000 dolarları bulurken Almanya, Fransa ve İngiltere’de 2500 dolar seviyelerini geçmemektedir.
Ülkesel bazda total sağlık harcamalarının finansmanı, sosyal devlet uygulamalarının revaçta olduğu Avrupa ülkelerinde yüzde 80’e yakını kamu tarafından sağlanırken ABD’de kamu finansman oranı maksimum yüzde 50’yi bulmakta. OECD verilerine göre sağlık hizmeti alan kişilerin kendilerinin yaptığı harcamalar ise total meblağın yüzde 10’u ile yüzde 40’ı arasında değişmektedir. Elbette bu oranlar, ulusal ölçekte uygulanan sağlık politikalarının liberal, Bismakien ya da karma olmasına göre şekillenmekte. Total sağlık harcamalarında ilaç çıktıları ise, total bütçelerin yüzde 20’sine yakın ve kişi başı da 100 ila 600 dolar seviyelerinde değişmekte olduğunu vurgulamak gerek.
Ülkelerin sağlık politikalarının ana amaçları hizmet kalitesini yükseltmek, imkân ve kaynakları verimli, eşit ve ulaşılabilir kılmaktır. Böylece, gerek yeni doğan bebeklerle çocuklara ve gerekse toplumun tamamına yönelik koruyucu hekimlik ile tüm nüfusu kapsayan tedavi edici hekimlik alanlarında tatmin edici sonuçlar alınabilir. Ancak sağlıkta dinamik ve değişken bir süreç söz konusu olduğundan mükemmel sistemler ve uygulamalardan bahsetmek çok güçtür. Bugünün en gelişmiş ekonomileri olarak addedilen ABD ve AB ülkelerinde bile bitmek bilmeyen sağlık politikaları değişiklikleri ve sağlık reformlarından bahsedilmektedir. Kuşkusuz asıl olan sürdürülebir sağlık ve sosyal politika finansman sistemleri inşa etmektir, bunun aksi ülke bütçesi için kaldırılamaz bir yük olur…
Bu bağlamda, İzmir Şehir Hastanesi, kentimiz için sağlık hizmet yatırım ve sunumunda bir dönüm noktası olmuş. Yapımcı Türkerler Grubunun İzmir’deki total yatırım bütçesi de 1.35milyar doları aşmış durumda.
Kazım Türker, kendi kişiliğini tanımlarken “aceleci bir karakteri” olduğundan bahsediyor. Bir işadamı olarak yatırım yapma, istihdam yaratma ve girişimcilik ekosistemini inşa etmek için, büyük bir iştahla yerinde duramadığını belirtiyor.
İzmir’in küresel kentler liginde hızla yükselmesi ve kaybettiği zamanı telafi etmesi için ‘Kazım Türker’ çapında daha çok yatırımcıya ihtiyacı var!