Tarihçi Toynbee “medeniyetler intihar ederek ölürler kimse onları öldürmez” demiş. Medeniyet lafı yanlış hükümdarlıklar yani güç o şekilde ölür. Medeniyet kısmı bir şekilde yaralanarak olsa da kalır. Ama güçler ya ölürler veya önemlerini kaybederler. Bunu İbn Haldun da yüzyıllar önce söyledi benzer şekilde.
Rusya da, Çin de, ABD de emperyalist güçler kendimizi aldatmayalım. ABD’de çeşitli, kulağa hoş gelen söylemler ile kendi kafasına göre 60 küsur ülkede alenen veya üstü kapalı bir şekilde (yani alenen yalan söyleyerek) rejim değişiklikleri yaptı son 50 yılda. Resmi US facts’e göre 4790 uluslararası askeri üssü var. Askeri gücü olan yerde de rejimi etkilemek gibi bir vazifesi olduğunu hissediyor. Bu bazen “demokrasi getirerek oluyor, bazen de götürerek” o işin ekran kısmı sadece.
Büyük fiyakalı uçaklar, korumalar ve makam arabaları. Ne kadar çok aptal tarafından dünyanın yönetildiğini ilk parıltıları aştıktan sonra dünya tarihinde görüyorsunuz. Az sayıda ışık saçan devlet adamı üretebiliyor insanlık maalesef, çoğu çöp. O nedenle de korkuyorum.
ABD de lider adayları gerçekten karikatür gibiler. NATO’dan çıkma ihtimalimizi birkaç hafta önce yazmıştım. Şimdi Albay Lawrence Wilkinson da (Colin Powell ın Kurmay Başkanı) bu ihtimalden söz etmeye başladı. Kurmay başkan iken sadece Mossad üyelerinin makama güvenlik taraması olmadan girebildiğini söylüyor. ABD subayları ve tabii diğer ülke subayları taranmadan giremezlermiş.
NATO bizim için iki yönlü koruma kalkanı sunuyor: 1) Ruslara karşı, 2) Müttefiklerimize karşı!
Kissinger’in ünlü sözü akla geliyor: ABD’nin düşmanı olmak tehlikeli, dostu olmak ise ölümcüldür!
Müttefikler İsrail’in yönlendirmesi ile güneyimizde bir PKK devleti kurma gayreti içindeler. Yunanistan ve İsrail Gürcistan ve Ermenistan’da ellerinden geleni yöreyi dengesiz tutmak için artlarına koymuyorlar.
İsrail Lobisinin ABD parlamentosunu esir alması inanılır boyutları aştı. Önlerindeki seçimde de bir ümit ışığı göremiyorum. Hem İsrail hem ABD vatandaşı olan insanlar ABD’nin dış politikasını yönlendiriyorlar. Lobi yaklaşık 200 milyon dolar seçimlerde harcıyor ve sonunda 7 ila 15 Milyar dolar mertebesinde YARDIM VEYA SİLAH İsrail’e gidiyor. Gizli saklı da değil herkesin gözü önünde.
Uzlaşma iki devletli çözüm ile olur. Bunu dünya nüfusunun çoğunluğunu temsil eden devletler de söylüyor ama korkarım bu olmayacak.
Ukrayna’da çözüm Kırımın 50-100 yıllığına Rusya’ya kiralanması- Hong Kong gibi ve Rusların oturdukları alanların yarı özerk konfederasyon olmaları. Kırım Türklerinin yurtlarına dönebilmeleri ve Ukrayna’nın Biden’in da bir demecinde sonunda kabul ettiği gibi Nato’ya girmemesi. Merak ediyorum bu tür bir yaklaşım ile sonunda barışa varabilecek mi taraflar? Yoksa bu yaz bir geri zekalı taktik falan deyip bir atom bombası patlatacak mı?
Gücü olan etrafına her an ipi çekilebilecek bir çember olmasını kabul etmez. Birçok uzmana göre zaten savaşın nedeni bu idi. Bizim etrafımıza çember çekilirken biz bu kadar borç ile susuyoruz. Türkiye’nin kendi içine dönüp çalışması gerek. Başkalarına yaranmak için değil çağın ve insanlığın ve kendi çıkarımız gereği. Göçmen politikasını düzenlemek. Ekonomiye düzen. Hukuk ile yaşamayı benimsemek gibi. Ekonomi konusunda vatandaş olarak düşüncem pek başarılı olunamadığı. Bizim en büyük banknotumuz 5 avro veya 6 usd ediyor. Makam aracına binince insanlar bu kadar mı halktan kopuyor anlamıyorum. Güç zehirliyor. Biden trajikomedyasında bunu açıkça görüyoruz. Adam demans hastası onu değil eşini veya Obama’yı ayıplıyorum bu acıklı duruma el koymadıkları için.