Bu hafta yazıma sizlere iyi bir haber vererek başlamak istiyorum. 5 yıl önce başladığımız ve verdiğimiz tüm hizmetlerin ücretsiz olduğu Konak Engelsiz Yaşam Köyümüzde Otizm (YGB), zihinsel ve bedensel engelli özel gereksinimli bireyler ile çalışmalarımıza çok şükür ki başarıyla devam ediyoruz.
Uzun zamandır hizmetlerimize ilave etmek istediğimiz dil konuşma terapisi ve görülme sıklığı giderek artan disleksi (özel öğrenme güçlüğü) tanısı alan ya da şüphesi olan öğrencilerimiz için destek eğitim programlarını açıyoruz. Protokolümüze istinaden her zaman, her yerde minnetle bahsettiğim Konak Belediyesinin desteği ile bu program için yeni binamızda tüm donanımlar da tamamlandı.
Disleksi; zekâsı normal ve normalin üstü çocukların standart eğitim almalarına rağmen belli alanlarda öğrenmede zorluk yaşayan dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik yeteneklerinin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren bir öğrenme bozukluğudur. Doğuştan gelen bir öğrenme bozukluğu olmasına rağmen ilkokula başlandığında kendini gösterir. Disleksinin nedeni henüz tam olarak bilinemese de nörolojik kökenli olduğu bilinmektedir ve diğer nörolojik bozukluklar gibi gün geçtikçe oranları artmaktadır.
Disleksi, en sık görülen öğrenme güçlüklerinden biridir. Dünya üzerinde oranı % 8 ila 10 arasında olmakla beraber bu oran bazı ülkelerde %20’ye kadar çıkabilmektedir. Türkiye’de ise tanı alan disleksi sayısı, okul çağı çocuklarında yüzde 10 oranında görülürken, 18 milyon öğrencinin olduğu Türkiye’de yaklaşık 2 milyon dislektik öğrenci bulunuyor. Bir diğer veri ise kayıt dışı henüz tanı almamış her 6 çocuktan 1’i disleksi, yani öğrenme bozukluğu yaşamaktadır.
Disleksi bir hastalık değildir. Dislektik çocukların öğrenme ile beyindeki bazı bağlantı yolları normale göre farklıdır. Bu nedenle öğrenmenin değişik alanlarında güçlükler yaşarlar. Disleksi bilimsel araştırmalara göre genetik, nörolojik ve çevresel faktörlerin kompleks etkileşiminden kaynaklandığını göstermektedir, Ancak ailesel geçiş yüzde 100 değildir. Yani anne veya babada disleksi varsa çocukta da kesin disleksi olacak demek değildir, ancak olma olasılığı normale göre yüksektir. Uygun tedavi ve eğitim, varsa eşlik eden hastalıkların tedavisi yapılmalıdır. Bireysel eğitim ve gerekli olması halinde uygun terapi ve tedavi destekleri verilmezse dislektik belirtiler ömür boyu aynı düzeyde seyreder. İlerleyen yaşla birlikte performans gerektiren alanlar çoğalıp şekil değiştireceği için başka zorluklar da tabloya eklenecektir. Tedavi için kesin bir süre verilemez. Tanının erken konulması ve erken müdahale erken destek eğitimine başlanması daha çabuk düzelmeyi sağlar. Dislektik çocuklar uygun destek eğitimini aldıktan sonra, akademik olarak başarılı olup, çeşitli iş dallarında çalışmaları mümkündür.
Ayrıca çok önemli bir konuya da değinmek istiyorum dislektik çocuklar yaşıtlarından farklı oldukları için öğretmenleri tarafından hasta veya IQ seviyesi düşük gibi görülebiliyor ve çocuk içinden çıkamayacağı bir öğrenme korkusuna saplanıyor. Bu da özgüven eksikliğine, ders çalışmakta veya okula gitmekte isteksizliğe neden olmaktadır. Bu durum çocuklarda travmatik sosyal ve öğrenme sürecine girmektedir. Bu durumda dislektik çocuklarda; düşük özsaygı ve özgüven sorunları, stres ve anksiyete, depresyon, sosyal izolasyon, dikkat eksikliği ve hiperaktivite gibi sorunlar ile karşılaşılmaktadır. Bu psikolojik sorunlar disleksi olan her bireyde aynı şekilde görülmeyebilir ve şiddetleri değişkenlik gösterebilir. Ancak, disleksinin bireylerin genel yaşam kalitesi ve psikososyal iyilik halleri üzerinde önemli etkileri olduğu bilinmektedir.
Diğer gruplarda olduğu gibi dislekside de erken tanı ve eğitim çok önemlidir. Bizim tavsiyemiz ise çocuğunuzda şüphelendiğimiz durumlara teşhis ve erken müdahale için hızla harekete geçmenizdir. Çünkü maalesef disleksi kendi kendine düzelmesi mümkün olmayan bir nörolojik bozukluktur. Erken tanı ile desteklenen bireyselleştirilmiş eğitim yaklaşımlarıyla yönetilir ve sonuçlar memnun edicidir.
Son söz olarak, bizim tüm bu hizmetleri ücretsiz olarak verirken her zaman yanımızda olarak destek veren Konak Belediyesine ve İzmir Büyük Şehir Belediyesine teşekkür ediyorum. Ve ayrıntılı bilgi için Konak Engelsiz Yaşam Köyümüzün iletişim bilgisini paylaşıyorum. 0501 235 90 08. Dileğimiz, bize ihtiyacı olan tüm çocukların hayatına dokunabilmektir…