Siyaset bilimcilerine göre 31 Mart yerel seçimlerde toprağa düşen seçim tohumu, dip dalga oluşturmaya başladı. İktidar kanadı seçim için normal süresi olan 2028 yılını işaret ederken, muhalefet erken seçim için tarih vermeye başladı. 31 Mart yerel seçimlerinden yüzde 38 oy oranıyla birinci parti çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, daha önce “Ben ana muhalefet lideri olarak seçimde verdiğim söze bağlıyım ve bir erken seçim çağrım yok.” demişti. Artan geçim sıkıntısı muhalefet partilerini adeta seçimi konuşmaya zorladı. Özel, erken seçimle ilgili ilk kez tarih vererek, “Erdoğan 5 yıllığına seçildi ama bence seçildikten 2.5 yıl sonra, bugünden 1.5 yıl sonra erken seçim olur. Ben erken seçimden kaçmam, bunun için koşarım” dedi.
Daha önce önlerinde “Dört yıl seçimsiz bir dönem” olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin geçtiğimiz günlerde yapılan yerel yönetimler toplantısında “Her an seçim olacakmış gibi hazırlıklı olmalıyız” dedi. Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise “Erken seçim istemek hainliktir” diyerek seçime karşı olduğunu açıklamıştı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ‘erken seçim’ söylemlerinin dozunu her geçen gün artırıyor. Aslında sokakta, kahvelerde seçimin konuşulmaya sağlayan da geçim sıkıntısı. Görünen o ki sandıktan kaçış yok. Cumhur İttifakı ortaklarının bütün çabası sandığa biraz daha ötelemek. Ancak konuşulmaya başlanan konu oluşturduğu dip dalga ile tsunamiye dönüşeceğe benziyor.
Özel, tarih verdi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, erken seçimle ilgili ilk kez tarih vererek, “Erdoğan 5 yıllığına seçildi ama bence 1.5 yıl sonra erken seçim olur” dedi. Özel, enflasyon verisini değerlendirirken de “İki ay sonra seçim olsun” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin ilk seçimde Erdoğan yönetiminden kurtulacağını belirten Özgür Özel, “İlk seçim dediğim 2028 değil. Ben 31 Mart seçim sonuçlarını araçsallaştırarak seçim istemeyeceğimi söyledim. Bu seçim istemiyorum demek değil. En çok ben istiyorum. Vatandaş da, anketler gösteriyor ki, yavaş yavaş seçim istemeye başladı. Erdoğan 5 yıllığına seçildi ama bence seçildikten 2.5 yıl sonra, bugünden 1.5 yıl sonra erken seçim olur” dedi.
“Ya geçim ya seçim”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin Kocaeli’nin Gebze ilçesinde düzenlendiği “Geçinemiyoruz” mitinginde son dönemde sık sık gündeme getirdiği “erken seçim” çıkışını bu kez geçim sıkıntısı ile ilişkilendirerek yineledi. “Artık kemer sıkmayacağız mücadele edeceğiz” diyen Özel, toplumu “koşullu mücadeleye” çağırdı.
Özgür Özel, “Ey Recep Tayyip Erdoğan! Ey Devlet Bahçeli! Ey Cumhur İttifakı sesimi duy. Ya geçim ya seçim. Asgari ücrete zam vermezlerse, emekli maaşını arttırmazlarsa mücadeleye var mıyız? Hakkınızı söke söke almaya var mıyız? Artık kemer sıkmayacağız, artık mücadele edeceğiz. Nereye çağrılırsak gitmeye, sokaklara aşındırmaya ant içiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Seçim cinini şişeden çıkarmamak lazım”
Özgür Özel’in “Bence 1,5 yıl sonra erken seçim olur” yönündeki açıklamasına cevap iktidara yakın gazeteci Abdulkadir Selvi’den geldi. Erken seçim tartışmalarını alevlendiren bu çıkışla ilgili Selvi, “Erken seçim cinini şişeden çıkarmamak lazım…” dedi.
Selvi, sayısal olarak Meclis’ten erken seçim kararının çıkmasının zor gözüktüğünü kaydederek, şöyle dedi:
“Çünkü 2 yıl dolmadan yeni milletvekilleri emeklilik başta olmak üzere özlük haklarına sahip olamıyorlar. Bu durumda 300 civarında milletvekili olduğu söyleniyor. Bu muhalefetin erken seçim baskısını artıracağını gösteriyor. Bu aynı zamanda iktidar-muhalefet ilişkilerinde yeni bir döneme geçildiğini gösteriyor. Buna yeni muhalefet dönemi diyebiliriz. Peki erken seçim kararı alınması için ne gerekiyor? Ya Cumhurbaşkanı Erdoğan erken seçim kararı alacak ya da Meclis’te 360 milletvekilinin oyuyla erken seçime gidilecek.
AK Parti ve MHP’nin milletvekili sayısı 315’e ulaşıyor. Yani yetmiyor. CHP’nin milletvekili sayısı ise 127. CHP’ye en fazla 57 milletvekili olan DEM Parti destek verir. Toplam 184 ediyor. İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, DEVA, Demokrat Parti ise erken seçimi göze alabilecek durumda değil. Tam aksine erken seçime karşı baraj oluştururlar. Çünkü bu partiler, varlık ve yokluk mücadelesi veriyorlar.
Bu durumda sayısal olarak Meclis’ten erken seçim kararının çıkması zor gözüküyor ama siyasal olarak bu baskı başlarsa ona dikkat etmek lazım. Erken seçim cinini şişeden çıkarmamak lazım…”