OASIS’le zeytin ve zeytinyağında sürdürülebilirlik hedefleniyor

İzmir Ticaret Borsası (İTB) tarafından, İtalya ve İspanya’dan ortaklar ile bir araya gelerek hayata geçirilen, Avrupa Tarım-Gıda Sürdürülebilirlik Küme Ortaklıkları çağrısı altında desteklenmeye hak kazanan OASIS Projesi, zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin iklim değişikliğinin neden olduğu dış etkenlere karşı kırılganlıklarını azaltmayı, teknolojinin benimsenmesi ile üretim süreçlerinde gıda kaybı ve atıklarını azaltarak kaynak verimliliğini artırmayı, üretim maliyetlerini düşürerek daha istikrarlı piyasa koşulları oluşturmayı hedefliyor.

Avrupa Yenilikçilik Konseyi ve KOBİ Yürütme Ajansı (EIASME) tarafından Tek Pazar Programı (SMP COSME) kapsamında Avrupa Tarım-Gıda Sürdürülebilirlik Küme Ortaklıkları çağrısı altında desteklenmeye hak kazanan “Zeytin Değer Zincirinde Yenilikçi ve Sürdürülebilir Kümelenmeler (OASIS) Projesi” açılış toplantısı İzQ İnovasyon ve Girişimcilik Merkezi’nde gerçekleştirildi.

“Fon alan 2 projeden biri”

Projenin açılış toplantısında konuşan İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, proje hakkında bilgi verdi. Projenin, Avrupa Yenilikçilik Konseyi ve KOBİ Yürütme Ajansı tarafından Tek Pazar Programı altında açılan “Sürdürülebilir Tarım-Gıda Kümeleri” çağrısı altında, Avrupa çapında fon almaya hak kazanan 2 projeden biri olduğu belirten Kestelli, İtalya ve İspanya’dan ortaklar ile hayata geçirilen projenin toplam bütçesi 997.764 Euro olup, yüzde 90 oranında Avrupa Birliği fonu sağlandığını kaydetti.

“İtalya ve İspanya ortaklığı”

Kestelli, İtalya ve İspanya’dan ortaklar ile bir araya gelerek hayata geçirilen projeyle, ülkelerdeki zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin iklim değişikliğinin neden olduğu dış etkenlere karşı kırılganlıklarını azaltmayı, Teknolojinin benimsenmesi ile üretim süreçlerinde gıda kaybı ve atıklarını azaltarak kaynak verimliliğini artırmayı, Üretim maliyetlerini düşürerek daha istikrarlı piyasa koşulları oluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Kestelli, projenin 3 yıl boyunca süreceğini ifade etti.

“150 KOBİ’ye farkındalık eğitimi”

Proje süresince her ülkeden 50 KOBİ olmak üzere toplam 150 KOBİ’ye bu hedefler doğrultusunda birçok eğitim verileceğin dile getiren Kestelli, “Farkındalık artırma, kaynak verimliliği, atık yönetimi, temiz üretim yaklaşımları ve süreç yönetimi konularında eğitimler, Yeşil Dönüşüm Danışmanları tarafından mentorluk destekleri, 50 KOBİ’miz arasında iş birliği tesisi, Türkiye, İtalya ve İspanya’da saha ziyaretleri, İyi uygulama örneklerinin tespit edilmesi ve tanıtımı faaliyetlerini gerçekleştireceğiz” dedi.

“Sektöre büyük katkı sağlayacak”

Bu süreçte Türkiye’deki çalışmaları Ege İhracatçı Birlikleri, Sürdürülebilir Tarım Kooperatifi, İzmir Tarım Teknoloji Merkezi ve Avrupa İşletmeler Ağı Sürdürülebilirlik Danışmanı olan KOSGEB İl Müdürü Levent Aslan’ın destekleri ile yürüteceklerini bildiren Kestelli, “İtalya’dan ortaklarımız Puglia Bölgesi Odalar Birliği ve CHIEAM (SİAM) Bari ile İspanya’dan ortaklarımız İspanya İtalyan Ticaret Odası ve Ulusal Gıda ve Konserve Teknoloji Merkezi’ne projemize katkıları için teşekkür ediyor, OASIS projesinin uzun soluklu ve verimli sonuçları ile sektöre büyük katkı sağlayacağına inandığım iş birliğimizin başlangıcı olmasını diliyorum” diye konuştu.

“Yenilik ve güç kazandıracak”

İTB Yönetim Kurulu Üyesi ve TARİŞ Zeytinyağı Birliği Genel Müdürü Güngör Şarman, projenin, zeytincilik sektörünün üretim ve yetkilerine katkıda bulunacağını vurgulayarak, “Tarım sektörü için tehdit oluşturan iklim değişikliği ve kuraklık sorununun sektörümüz açısından irdelenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Projenin sürdürülebilir çözümlere ışık tutacağını umuyoruz. Proje, sektörün iş yapış şekillerine yenilik ve güç kazandıracak. Tüm paydaşlara başarılar diliyoruz” dedi.

“Küresel oyuncu olma yolunda hızla ilerliyoruz”

Türkiye’de zeytin ve zeytinyağı çalışmalarında önemli gelişmeler kaydedildiğini aktaran Şarman, “1939 yılında zeytinciliğin ıslahıyla ilgili kanun ile zeytin bahçelerinin ıslahı, korunması ve genişletilmesine yönelik düzenleme yürürlüğe konuldu. Devlet ve özel sektör eli ile 2000’li yılların başından itibaren sektöre büyük yatırımlar yapıldı. 2000 yılında 90 milyon olan zeytin ağacı, günümüzde 200 milyonu aşmıştır. 2000’li yılların başında 300 bin kişi olan üretici sayısı, 500 bin kişiyi aşmıştır. 41 ilde zeytincilik yapılıyor. Toplama budama gübreleme sulama süreçlerinde kaydedilen gelişmeler sonucu üretimde verimlilik ve kalite artmıştır. Var yok yılı arasındaki makas azalmış, sektör zeytin işleme, depolama, ambalajlama gibi sistemlerde uluslararası standartlarda faaliyet gösterecek duruma gelmiştir. 2022-23 sezonunda ilk defa 420 bin ton zeytinyağı üretimi ile İspanya’nın ardından dünya 2’nciliğini elde etmiştir. Aynı sezonda 735 bin ton sofralık zeytin üretimiyle dünya birinciliğine yükselmiştir. Önümüzdeki yıllarda, yeni dikimler devreye girdiğinde ülkemiz 650 bin ton zeytinyağı ve 1 milyon 200 bin ton sofralık zeytin hedefini yakalayacaktır. Bu hedef, 2000’li yıların başında koydu, 2024 yılında ciddi şekilde mesafe aldık. Olumsuz iklim koşulları olmadığı takdirde 2024-25 sezonunda 400 bin tona yakın zeytinyağı rekoltesi beklemekteyiz. Önemli bir küresel oyuncu olma yolunda hızla ilerliyoruz” ifadelerini kullandı.

“İzmir’e ciddi katkılar sağlayacak”

İzmir’in Türkiye’de zeytin üreten en önemli illerden biri olduğunu dile getiren İzmir İl Tarım Orman Müdürü Mustafa Şahin, “İzmir üreten bir şehir, ürettiğini işleyen, işlediğini ihraç eden bir şehir. Bütün bunları barındıran bir şehirde bu tür çalışmaların yapılması, değer zincirinin artırılması konusunda dış temsilciliklerde, ülkemizdeki bakanlığımıza bağlı kurumlarımızla destek vereceğimizi ve paydaş olarak ne zaman ihtiyaç duyulduğunda enstitülerimiz, üniversiteleri de dahil edersek verimli bir çalışma olacağını düşünüyorum. Bu çalışmaların ülkemize ve İzmir’e ciddi katkılar sağlayacağını düşünüyorum” dedi.

“KOBİ’lere yeşil dönüşümde destek şart”

KOSGEB İzmir İl Müdürü Levent Arslan, “Böyle bir proje, İspanya ve İtalya ile birlikte en çok Türkiye’ye yakışırdı. Türkiye’de en çok İzmir’e, İzmir’de de en çok da İzmir Ticaret Borsası’na yakışırdı” dedi. Yeşil dönüşüm sürecinde KOBİ’lere desteğin önemine vurgu yapan Arslan, “Türkiye ve Avrupa Birliği ortalamalarına baktığınız zaman işletmelerin yüzde 98’ini KOBİ’ler oluşturuyor. Yeşil dönüşüm sürecinde KOBİ’lerin hem finansal hem de eğitim ve danışmanlık gibi desteklere ihtiyacı var. Yeşil dönüşümde kobileri mutlaka kapsayıcılık anlamında desteklememiz gerekiyor” diyerek projenin bu anlamda çok büyük önem taşıdığının altını çizdi.

 

“AB’ye liderlik edilebilecek bir program”

Projenin şampiyonlar ligi denilen, Avrupa’yla yarışılan, Avrupa’ya liderlik edilebilecek bir program olduğunu söyleyen Özcan, İTB’nin koordinatör kuruluş olarak, İtalya ve İspanya’yı ortakları alarak, İzmir ekosistemi içinde tüm aktörleri sürecin içine dahil ettiğini akardı. Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: “1 yılın sonunda yapılan değerlendirmeler Avrupa’da sunulan yüzlerce proje içinde 2 projeden biri oldu. Bizim için bu proje çok değerli. AB fonlarının Türkiye’de kullanılmaya başladığından beri arzu ettiğimiz, hayal ettiğimiz sonuç bu. Türkiye bu bölgelerde, sektörlerde, konularda lider, öncü olmalı, hak ettiği yeri almalı” ifadelerinde bulundu. İkiz dönüşümün çağımızın en önemli konulardan biri olduğunu aktaran Özcan, “Avrupa dönüşüm içinde. Yeşil dönüşüm ve ikiz dönüşüm en önemli unsur. Türkiye olarak dönüşmezsek ürün satamayacağız, ticaret yapamayacağız. Dolayısıyla Türkiye açısından da bu çok önemli. İklim değişikliğinin, yeşil dönüşümün etkilerine kendimizi ne kadar hazırlarsak bu süreçte öncü rol oynarsak bizler için o kadar değerli. AB fonlarında bu konuyu öne çıkartmaya başladık. AB fonlarında, yeşil dönüşüm artık birinci öncelik. İş dünyasını, kamu kurumlarının, tüm sektörleri temsil eden tüm yapıların buna kayıtsız kalması mümkün değil. Bu proje, hedefe çok uygun şekilde önceliklerini kurgulamış. Amaç zeytincilik sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin bu süreçteki dönüşümüne katkı sağlamak ve bunu enternasyonal yapmak. İtalya ve İspanya’daki deneyimleri görmek, Türkiye’deki deneyimleri aktarmak, iş birliği yapmak. Dolayısıyla AB fonları açısından uygun çerçeve çizilmiş” ifadelerine yer verdi.