Almanya şimdi vatandaş olmak isteyenden Apple News’a göre; “İsrail’in var olma hakkını” kabul etme şartını koymuş. Karşı çıkan var mıydı? Ama bu elin toprağını gasp etme yetkisini de kabul etmek olmayacak sanırım?
Almanya’da ve ABD’de Yahudi olmayanlar arsında büyük bir tepki var Yahudilere karşı. Nasıl olmasın ki? ABD’de daha net görüneni kısaca tekrar özetleyeyim. İsrail kalkınmış bir ülke ve ABD’den en fazla yardım alan ülke. İsrail lehine oy kullanmayan temsilci tehdit ediliyor, aleyhine anında kampanya yapılıyor. Lobby çok güçlü. Tahminen yılda 200 milyon USD harcıyor. İsrail bunun yirmi mislinden fazla alıyor yılda. John Mearsheimer ve Stephen Walt tarafından 2007 yılında basılan kitabı okumak yeterli. Antisemit değilim örneğin Filistinlilere, Yahudilere karşı da değilim. Ama ellerini şeker sepetinden çıkartıp, aynaya bakıp kendilerine gelmelerinde fayda var büyük çoğunluğunun! Kendileri fark edemiyorlarsa yardımcı olmak gerek. Örneğin bu kitaptan bir nüsha armağan ederek. Tarih anlatarak, Jeff Sachs, Pappe, Blumenthal, Finkelstein dinlemelerini sağlayarak. Eli (cookie jar) şekerleme kutusu içinde yakalanan hırçın çocuğa nasıl davranıyorsan o şekilde davranarak.
Bunu yazma ihtiyacı hissetmemi sağlayan anekdot şu: Bir arkadaşım, eski basketçi bir mühendis ve eşi başarılı bir akademisyen. İş nedeni ile ABD’ye göçtüler ve Yahudilerin çoğunlukta olduğu bir büyük sitede bir daire aldılar. Burayı seçme nedenleri zaten kendilerini daha yakın hissettikleri Yahudilerin çoğunlukta olması idi. Kısa sürede bolca “yeni dost” edindiler. Filistin olayı patlak verince dostları ile konuşmalar farklılaştı. Oradaki komşuları için “Filistinliler hayvan” idiler. Hayvan değil falan demek cüretini gösterirsen de antisemit damgasını yiyordun ve “yeni dostların” çoğu sana selam bile vermiyordu! Bu hikâyeyi de duyunca “olayın boyutu” başlığı ile yazma gereğini duydum. ABD gerçeğinin bir yansıması!
Bu “Süperiorite illüzyonunu” ülkemizde de ulusalcı kesimde de görme imkanı var. Bir hekim olarak bu çürük dişten kurtulmaları için bu görüşte olan Yahudi kardeşlerimize yardımcı olmamız gerekir düşüncesindeyim. Kolay olmayacak bu değişim çünkü ırkçılık türümüzün kökünde var! Bundan sonraki yazım ırkçılık üzerine! Ama bu tedavi isteseler de istemeseler de olacak merak etmeyin, çünkü gerekli.
ABD ile ilişkim oldum olası iyi. Herhalde yerlilerin yüzde altmışından daha çok gezdim o ülkeyi ve lisanını daha iyi bilirim. Abarttım galiba! O kadar da değil! Muhtemelen yüzde sekseni demek daha doğru olacak. ABD’yi Doğu’dan Batı’ya öğrenci iken otobüs ile gezdim. Sonra Batı’dan Doğu’ya kendi arabam ile. Almanya konusunda herhalde yüzde seksen az kalır. Lise üniversite ve çalışma hayatımın anlamlı bölümleri. ABD’de daha ziyade Demokrat partiye yakındım sanırdım. Biden faciasına bakınca ve o pencereden Obama’nın yargısız infazları, ondan evvel Irak katliamı. ABD dünya kamuoyu önünde kaydırakta hızla aşağıya kayıyor. Düzen, yani bataklık düzülmüş ve kurgulanmış. Umarım düzeltebilir ve gereken reformları yapabilirler.