Erken seçim tartışması alevleniyor

31 Mart yerel seçimlerin ardından muhalefetin bile dile getirmekten çekindiği erken seçim, Türkiye’nin bir numaralı gündemi olmaya başladı. Seçim için muhalefet tarih verirken, iktidar “gündemimizde yok” diyor.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in “erken seçim” çağrısı gündemden düşmüyor. Özel’in geçen haftalarda yaptığı “Bugünden 1.5 yıl sonra erken seçim olur” açıklaması AKP içinde de konuşulmaya başlandı. AKP Sözcüsü Ömer Çelik, “Biz erken seçim tartışmalarının hiçbir şekilde muhatabı değiliz” derken, parti kulislerinde “2027’de belki” konusu tartışılıyor. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin son yeler yönetimler toplantısında “Her an seçim olacakmış gibi hazırlıklı olmalıyız” diyerek seçimi gündemde tutmuştu.

Erken seçim tartışmaları gündemden düşmezken, 31 Mart yerel seçimler sonrasında yapılan anketlerde CHP birinci parti olma konumunu koruyor. Yöneylem Araştırma’nın yerel seçim sonrasında yaptığı üç ankette de CHP birinci parti çıktı. Yöneylem Araştırma’nın paylaştığı son seçim anketine göre, CHP yüzde 34,5 ile yine birinci parti oldu. CHP’yi, yüzde 31 oy oranıyla AKP izledi. İki parti arasındaki fark 3,5 puana çıktı. Geçtiğimiz ay yapılan ankette fark 2,5 puandı. MHP ve DEM Parti’nin oy oranının aynı olması dikkat çekti.

Area Araştırma’nın 4-7 Temmuz tarihlerinde 26 ilde 2 bin 56 kişi ile yaptığı araştırmada ise vatandaşların yüzde 53,3 ile erken genel seçim istedi. Bu araştırmada kararsızlar dağıtılınca CHP yüzde 32,1 oy alırken AKP yüzde 29 alarak yüzde 30’un altına düştü.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerden birkaç gün sonra erken seçim tartışmalarını, “Erken seçim olacaksa buna yine halk karar verecek. Ben bir erken seçim çağrısı yapmıyorum” yanıtı vererek kapatmıştı. Özel, halkın kronikleşen sorunlarını dile getirme adına Türkiye’nin değişik illerinde art arda yaptığı mitinglerin ardından strateji değişikliğine gitti. Son olarak Gebze’de düzenlenen “Geçinemiyoruz” mitinginin ardından “Eğer geçim olmazsa, seçim olur. Erdoğan beş yıllığına seçildi ama bence seçildikten 2,5 yıl sonra, yani bugünden 1,5 yıl sonra erken seçim olur. Ben erken seçimden kaçmam, bunun için koşarım” çıkışıyla erken seçim talep etti.

Peki “31 Mart’ın sonucuna bakarak erken seçim talep etmeyeceğim” diyen Özel, şimdi niye erken seçimi istiyor. CHP kurmaylarına göre, Özel’in “erken seçim” talebinin birden çok nedeni var. Parti kulislerinde, Özel’in “erken seçim, normalleşme” dahil, kritik konularda yaptığı açıklamaların “partinin yaptırdığı ölçümlere” dayandığına dikkat çekiliyor. Özel’in önümüzdeki dönemdeki stratejilerinde de bu çerçevede değişiklikler olacağına işaret ediliyor.

CHP’nin yaptırdığı kamuoyu araştırmalarında da hala erken seçim isteyenler yüzde 50’nin altında ölçülüyor. Ancak partinin erken seçim çağrılarının, halkta da erken seçim talebini artıracağı düşünülüyor. CHP kulislerinde erken seçim çağrısının birincil nedeni, halkın yaşadığı geçim sıkıntısı gösteriliyor. Partinin yaptırdığı ölçümlere göre Türkiye’de halkın yüzde 67’si “Geçinemiyoruz” diyor ve seçimi de bu kesim dillendiriyor.

Talepler AKP’de de karşılık buluyor

Asgari ücret, bayram ikramiyelerinin artırılması, memur ve emekli aylıklarının artırılması gibi taleplerinin AKP tabanında da olumlu karşılık bulduğuna dikkat çekiliyor. Parti kulislerinde “Biz iktidara ‘Meseleleri çözün’ diyoruz. ‘Geçim olmazsa, seçim olur’ diyerek, siz çözemezseniz, biz gelir çözeriz” diyoruz” değerlendirmesi yapılıyor.

BBC Türkçe’nin haberine göre Özgür Özel’in erken seçim konusundaki strateji değişikliğinin bir başka nedeni olarak, parti içinden ve partiye yakın çevrelerden gelen “erken seçim” talepleri gösteriliyor. Bu kesimlerin parti yönetimini “AKP’in amaçlarına hizmet etmekle” eleştirdiği belirtilerek şu, şu görüşler dile getiriliyor: “Normalleşme görüşmeleri nedeniyle ‘CHP, AKP’nin amaçlarına hizmet ediyor, erken seçim istememesi de bu yüzden’ diyen bir kesim var. Erken seçimi yapmak CHP’nin elinde mi? Değil. O nedenle biz erken seçim çağrısı yapalım; kim istiyor, kim istemiyor belli olsun. Bu görüş kabul gördü, Özgür Bey de seçim çağrısını dile getirmeye başladı.”

Neden 1,5 yıl sonra

Anayasa’ya göre başkanlık sistemine göre ikinci ve son kez Cumhurbaşkanı seçilen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, bir dönem daha aday olmasının tek yolu, Meclis’in erken seçim kararı alması. Özel’in çağrısının AKP ve Milliyetçi Hareket Partisi’nde (MHP) karşılık bulması ve Meclis’in erken seçim kararı alması halinde Erdoğan yeniden aday olabilecek. Özel’in Erdoğan’a bir kez daha adaylık yolunu açacak bir çağrı yapmasının nedeni olarak, CHP’nin halen yüzde 34-35 oy bandında birinci parti konumunu koruması gösteriliyor.

CHP’de, 1,5 yıllık sürede iktidarın ekonomi başta olmak üzere, seçim kaybına neden olan politikaları düzeltmesi de olası görülmüyor ve cumhurbaşkanlığı seçimini partinin kazanabileceği düşünülüyor. AKP’nin, Erdoğan’ın ise görev süresini 5 yıl daha uzatmak için normal seçim tarihine çok kısa süre kala erken seçim isteyebileceğine dikkat çeken CHP kurmayları, “O zaman bu tam anlamıyla Erdoğan’ın görev süresini uzatmak amacı taşır ki, biz bunun yolunu açmayız. Samimilerse, Erdoğan’ın ikinci döneminin yarısında erken seçime gideriz” yorumunu yapıyorlar.

AKP konuşulmasını istemiyor

CHP’nin erken seçim talebinin halk nezdinde her geçen gün daha fazla karşılık bulmasını iktidar partisi AKP’yi rahatsız etti. Seçimin konuşulmasını istemeyen AKP, her fırsatta seçimi gündemlerinden kaldırdıklarını dile getirse de parti kulislerinde “ihtimaller” üzerinde de konuşulduğu yazılıyor. Türkiye gazetesinin haberine göre AKP’li kaynaklar seçim için 2027 yılını işaret ediyor. Haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığı için seçimlerin yenilenmesi kararının Meclis tarafından nitelikli çoğunlukla (360) alınması gerektiğini hatırlatılıyor. Habere göre, AKP kurmayları “Bu konular henüz hiçbir şekilde bizim gündemimizde değil. Ne yeri ne de zamanı. 2027 yılına geldiğimizde Meclis kararı ile mi gidilecek, ya da Cumhurbaşkanı mı karar alacak? Ancak o zaman konuşulur. Şu anda yapılan bütün tartışmaların içi dolu değil” diye konuştu.

Yöneylem’in son anketi; CHP üst üste üçüncü ayda da birinci parti çıktı

Yöneylem Araştırma’nın paylaştığı son seçim anketine göre, CHP yüzde 34,5 ile yine birinci parti oldu. CHP’yi, yüzde 31 oy oranıyla AKP izledi. İki parti arasındaki fark 3,5 puana çıktı. Geçtiğimiz ay yapılan ankette fark 2,5 puandı. MHP ve DEM Parti’nin oy oranının aynı olması dikkat çekti.

Yöneylem Araştırma, 26-30 Haziran tarihleri arasında genel seçim anketi yaptı. 2 bin 400 kişiyle gerçekleştirilen araştırmada kararsızlar ve oy kullanmayacaklar oransal olarak dağıtıldıktan sonra ortaya çıkan oy oranları oldukça dikkat çekici. Bir süredir anketlerde birinci parti olarak çıkan CHP, Yöneylem Araştırma’nın anketinde de önde görünüyor. CHP yüzde 34,5 ile birinci parti konumunda yer alırken AKP yüzde 31 ile ikinci parti oldu. MHP’nin ve DEM Parti’nin oy oranı yüzde 9,1 olurken, İYİ Parti’nin oy oranı ise yüzde 4,4 olarak kaydedildi. Zafer Partisi yüzde 4, Yeniden Refah Partisi yüzde 3,8, TİP ise yüzde 1,1 oy oranına sahip.

 

Özgür Özel’den ışıklı protesto çağrısı: Ya zam ya seçim

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında, yine seçim çağrısı yaptı. Hayat pahalılığı karşısında tüm Türkiye’yi protestoya çağıran Özel, vatandaşlardan, saat 21:00’da evlerinin ışıklarını açıp kapatarak “görünür olmalarını” istedi.

Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kastederek, “Diyor ki; ‘Şimdi ezerim, ezerim, ezerim. Günü gelince ağzına bir parmak bal çalarım, ben o seçimi yine alırım’. Bu sefer işler öyle kolay değil” ifadelerini kullandı.

Asgari ücret, emekli aylıkları ve çiftçi teşviklerinde artış talep eden CHP lideri, “Zam yaparsan geçim olur, zam yapmazsan seçim olur” dedi. Özel’in erken seçim imasını partililer uzun süre ayakta alkışladı. Özel, Türkiye’yi ayağa kalkmaya davet ediyoruz. Buradan bütün Türkiye’ye sesleniyoruz. Bu akşam saat 21:00’da ayağa kalk. Eğer emekliye, asgari ücrete zam istiyorsanız bu akşam 21:00’da ışıkları yakın, ışıkları kapatın. Kendinizi gösterin. Durmadık, yeni başlıyoruz. Zammı söke söke alacağız. Ya zam olacak, geçim olacak. Ya da hiç yolu yok seçim olacak” dedi.

 

TÜİK’e enflasyon eleştirisi

Konuşmasında Türkiye İstatistik Kurumu’nu (TÜİK) da eleştiren Özel, zamların enflasyon oranına göre belirlendiğine dikkat çekerek, “Açıkladığı enflasyon rakamı istatistik falan değil, ekmek. Kursaktan geçen lokma, çocuğa alınacak süt, evde yakılacak kömür, doğalgaz. Buna göre zam alıyor insanlar. ENAG’a göre zam verse iki kat zam alacak, TÜİK’e göre yarısı veriliyor” ifadelerini kullandı.

Özel, “Tam olarak kul hakkı yemek varsa, kul hakkı yemenin tanımı neyse TÜİK eliyle bu iktidarın herkese yaptığının adı da budur” diye konuştu.

TÜİK Haziran ayı enflasyonunu yüzde 1,64 olarak açıklamış, bu oran beklentilerin altında kalmıştı. TÜİK’e göre tüketici fiyat endeksinin yıllık değeri ise yüzde 71,60 oldu. Aynı ay Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) aylık enflasyonu yüzde 4,27, yıllıkta ise yüzde 113,08 olarak hesapladı.