Türk turizminin Olimpiyat Oyunları ve Avrupa Şampiyonası nedeniyle bir durgunluk yaşadığını söyleyen İşler, Instagram’ın yasaklanması ile de sektörün büyük zarar gördüğünü ifade ederek, “Sezonun göbeğinde Instagram kapatıldı. Çeşme, Foça, Urla, Seferihisar, Bodrum gibi yazlık yerlerde çalışan otellerin hepsi kendilerini sosyal medyadan tanıtıyordu. Yüksek sezonda satış güçleri ellerinden alınmış oldu. İsterdik ki sezon bittikten sonra yapılsaydı ve esnaf ekmeğini kazansaydı. Bunlar arka arkaya Türk turizmine yapılan yanlış uygulamalardır.” dedi.
Fahiş fiyat eleştirilerine de cevap veren ETİK Başkanı Mehmet İşler, haksız kazanç elde edildiğine yönelik algının doğru olmadığını vurguladı. İşler, “Turizm, 60 yan sektörü daha besliyor, aynı zamanda da Türkiye ekonomisinde etkin rol oynuyorken sektöre büyük bir haksızlık yapılıyor. Oysa yarattığı iş gücü ve kazandırdığı döviz girdisi açısından Türk turizmi bu haksızlığı hak etmiyor. Özellikle pahalı ya da fırsatçı bir sektör gibi lanse edilmesi, sektörün önünü kapatıyor. Daha ucuz diye insanlar Yunanistan’a gidebilir ancak bunun sebebinin turizmcilerin fahiş fiyat uygulaması olduğunu söylemek böyle bir algı yaratmak çok yanlış. Bu gerçek değil” diye tepki gösterdi.
İşler, Türkiye’deki enflasyondan sektörün olumsuz etkilendiğine de dikkat çekerek, şöyle dedi: “Yunanistan’da aldığınız aynı cl içki 400 TL’ye denk geliyor, biz ise kaynağından aynı içkiyi 600 TL’ye alıyoruz. Bunun tek sebebi Türkiye’deki enflasyondur. Kur sabit tutuluyor ama maliyetler sabit kalmıyor, sürekli yükseliyor. Piyasadan her gün aldığı malın fiyatı önceki haftaya göre artıyor. Bu maliyetlerle turizmci bunları kendi fiyatlarına koyduğu taktirde fahiş fiyat uygulanıyor deniliyor. Her sektörde olduğu gibi turizmde de bunu yapan vardır ama bunu genelleştirmemek lazım. Döviz artmıyor ama maliyetler çok artıyor.”
“Türkiye’deki konfor Yunanistan’da yok” diyen İşler şöyle konuştu; “Ekonomik olması açısından bakarsanız Yunanistan ucuz. Orada yaklaşık 25 Euro’ya kişi başı yemek yiyebiliyorsunuz ancak Türkiye’de buna iki katı fiyat ödüyorsunuz. Ancak bunun sebebi turizm sektörü değil. Bu bir sonuçtur. Biz evin annesi gibi piyasadan yiyecekleri toplarız, bunlardan yemek yaparız ve üstüne bir kar marjı koyar satarız. Ham madde ucuzsa ucuza çıkar, pahalıysa pahalıya çıkar.”
Kayıt dışı ev sorunu
Turizmcilerin zorda olduğunu söyleyen İşler, kayıt dışı evlere de tepki gösterdi. Online siteler için vergi çıkarıldığını ancak kayıt dışı çalışan çok sayıda ev olduğunu söyleyen İşler “Mahalledeki emlakçılar tarafından bile pazarlanan evler var. Bakanlık numarası vermeden dijital mecrada çok sayıda site var. Burada ciddi bir kaçak var. Bunlar gelir vergisi ödemiyor, personel çalıştırmıyor, fatura kesmiyor, SGK ödemiyor. Bu evler gayri resmi olarak ciddi bir gelir elde ediyor. Evlerde kimin kaldığı da belli değil. Burada bir güvenlik sorunu da ortaya çıkıyor. Yazlıkta yan komşunuzda kimin kaldığını bilmiyorsunuz. İnsanlar otelde kalmak yerine buraya gidiyor. Otelci oteli açmak için 164 tane imza atarak açıyor ama bunlar hiçbir KDV ödemeden gelir elde ediyorlar. Piyasada haksız rekabet oluşurken bu kayıt dışılığın rahatça sürmesine başka bir anlam veremiyoruz” dedi.
KDV talebi
İşler, “Turizm sektörü çoklu vergi veriyor. KDV, Yunanistan’da olduğu gibi arttırılsın. KDV’yi arttırarak bize destek vermiş olmuyorsun. Bir an önce üstümüzdeki baskının kalkması lazım” sözleriyle de konaklama vergisinin kaldırılmasını talep etti.
İhracatçı ve turizmcinin kurun yükselmemesinden dolayı ciddi bir kayıp yaşadığının altını çizen İşler, “Kur artmıyor bari maliyetler sabit tutulsun. Ama aksine maliyetler aldı başını gidiyor. Biz bunlarla baş edemiyoruz. Alt alta koyduğumuzda fiyatlar vatandaşa pahalı geliyor. Onlar da haklı turizmci de haklı” dedi.