Sosyal Demokrat Belediyecilik Eşgüdüm Konseyi, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek koordinasyonunda parti genel merkezinde toplandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, toplantının açılış konuşmasını yaptı.
Orman yangınlarına değinerek konuşmasına başlayan Özel, “Özellikle hafta sonu yurdun pek çok yerinde ciğerimiz yandı. Yangınla mücadele meselesini basit siyasi söyleme oturtmak, oradan siyasi bir rant çıkartmak zorunda olanlar milletimizin gözü önünde nasıl tepkiler aldılar nasıl milletin vicdanı bunlara itiraz etti hep birlikte gördük. Esas sorumluluğun sahipleri sorumluluklarının sınırları belli olan ve iktidar tarafından dar tutulan, bile bile belediyelerimizi karalamaya kalktı. Eğri oturup doğru konuşma zamanı. Biz hükümetin yanlışlarını söylemek, hatırlatmak ‘bunlardan hükümet sorumludur’ demenin ötesinde bir şey yapıyoruz. Durum ortada. Orman Bölge Müdürlüğü’nün personel araç gereç havadan müdahale konusunda, filonun zayıflığı konusunda aldığı eleştiriler ortada. İzmir’de söndürülemeyen orman yangınının gelip Türkiye’nin üçüncü büyük kentini nasıl tehdit ettiği ortada. Birileri bir iki çatı yanınca ‘büyükşehir belediyesi itfaiyesini suçlar mıyız, oradan bir rant eder miyiz’ onun peşinde” dedi.
TBMM’deki Can Atalay oturumu hakkında “O oturuma kan bulaştı, kadına karşı şiddet bulaştı” diyen Özel, “Ben yıllarca o koltuklarda oturdum görmediğim vahşeti o gün gördüm. O gün genel görüşme talebimizin kaba kuvvetle bastırılmaya çalışılmasını da oturup konuşalım dememizin çok gerisine düştüğümüzü gördük. Biz artık Meclis’te ‘gelin AKP’li arkadaşlar, MHP’li arkadaşlar’ demeyeceğiz. Belli ki oturup konuşmayacaklar. AYM kararları bağlayıcıdır demekle olmuyor Sayın Numan Kurtulmuş. Meclis’i tekrar oturuma çağırıyoruz. AKP ne diyecek diye bakmıyoruz, MHP aman gelsin diye beklemiyoruz. Biz Numan Kurtulmuş’a soruyoruz. Gün bugündür. Anayasa diyor ki AYM kararları bağlayıcıdır. O gün yaptığınız okutma kararı ki siz de çok direndiniz, baskı gördünüz biliyoruz. Yurt dışına çıktınız, Bekir Bozdağ’a bıraktınız, o suçu güya siz işlemediniz işlettirdiniz, farkındayız. Biz Meclis’i yeniden toplantıya çağırıyoruz. Oturalım görüşelim diye değil gereğini yapın diye. O kararı okutacak mısınız okutmayacak mısınız göreceğiz. ‘Can Atalay milletvekilidir’ derseniz çalışmalara devam edelim gitsin. Bunu yaparsanız Saray’dan bağımsız olduğunuza, tarafsız olduğunuza Anayasa’ya bağlı olduğunuza inanacağız. Ama bunu yapmazsanız artık tarafsızlık konusunda asla konuşmamanız gerekir ve bir sonraki dönem yeniden adaylığı düşünmemeniz gerekir. Meclis’te kan akarken, kadına karşı şiddet bile göze alınmışken, Meclis İdari Amiri olacak bir meczup kürsüdeki milletin seçtiği vekilin gırtlağına yapışırken bundan sonra anayasacılık oynamayacağız. Getireceksiniz ya Anayasa’ya uyacaksınız ya da o suçlara ortak olacaksınız. Meclis’i Numan Kurtulmuş’un Can Atalay’ın milletvekili olduğunu yeniden teyit edeceği bir oturumu yönetmek üzere toplantıya çağırıyoruz. O kararı okumak ya da okumaya dahi gerek olmadığını tutanaklara kazımak için çağırıyoruz. Can Atalay’ın durumunu konuşunca sanki Gezi’deki tutuklular haklı yere yatıyor gibi bir yanlış anlayışın da önüne geçmek lazım. Her biri ikişer kez kanun önünde beraat etmiştir. ‘Ben buna izin vermem’ diyen birisinin kininde mahkum oldukları için halen içerde tutulmaktadırlar” ifadelerini kullandı.