İşçiler meydanlara iniyor

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu çalışma hayatı gündemine ilişkin ortak basın toplantısı düzenleyerek, asgari ücret zammı başta olmak üzere 10 maddelik talepte bulunmuştu.

Ücret ve maaş zamlarının enflasyon karşısında hızla erimesi ve hayat pahalılığı işçi ve memur sendikalarını harekete geçirdi. Üç işçi konfederasyonu TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK uzun bir aradan sonra bir araya gelerek ortak açıklama yaptı. MEMUR-SEN’e bağlı 3 sendika geçen ay Bolu’dan Ankara’ya 9 günlük yürüyüş gerçekleştirdi. TÜRK – İŞ Konfederasyonu kitlesel basın açıklamalarının ardından iki miting yapacak. HAK – İŞ Konfederasyonu üç ilde miting gerçekleştirecek. Sendikalardaki hareketlilik gelecek yıl kamu işçileri ve memurlar için yapılacak toplu sözleşme görüşmelerinin zorlu geçeceğinin habercisi.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), geçtiğimiz ay Türk-İş Genel Merkezi’nde asgari ücrete ve yaşam koşullarına yönelik ortak bir basın toplantısı yapmış ardından da 10 maddelik ortak manifesto yayınlamıştı. Üç konfederasyonun ortak bildirisinde öne çıkan ilk 3 madde, vergide adalet, enflasyonla mücadele ve asgari ücret olmuştu. Manifestoda, vergi sisteminin gelir adaletinin göz önünde bulundurularak yeniden tasarlanması ve asgari ücretin acilen artırılması gerektiği vurgulanmıştı. Bu ortak basın açıklaması ve bildirinin ardından konfederasyonlar meydanlara inme kararı aldı.

Türk-İş, işçilerin seslerini duyurmak için geçen hafta 81 ilde ortak basın açıklaması yaparken, eylemlerini de sürdürüyor. Türk İş, 26 Ağustos’ta Çerkezköy’de ve 3 Eylül’de Zonguldak’ta büyük açık hava mitingleri, Meclis açılırken Ankara’da Meclis önü ya da Tandoğan’da eylem yapacak. Hak-İş ise çalışanların taleplerini ve beklentilerini dile getirmek için 3 ilde büyük buluşma düzenliyor. Buluşmaların ilki Kayseri’de Cuma günü düzenlerken, ikincisi 5 Eylül’de Kocaeli’nde, üçüncüsü ise 13 Eylül’de de Gaziantep’te gerçekleşecek.

Türk-İş: Geçinemiyoruz

Türk-İş, “Zordayız, geçinemiyoruz” ve “Vergide adalet istiyoruz” başlıklarıyla 81 ilde basın açıklaması düzenledi. Her ilin temsilcisi tarafından okunan ortak basın açıklamasında, “Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, adaletsiz vergi sistemi, işsizlik, kayıt dışı istihdam, güvencesiz çalıştırma sorunları altında ezilmeyeceğiz, bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz, 696 sayılı KHK ile kadroya giren işçilerin kanundan doğan haklarını aramaya devam edeceğiz, KİT’lerde ve kamuda taşeron işçilik sona erene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz, örgütlenmenin önündeki engelleri tek tek aşacağız” denildi.

“İşçinin, yoksulun dayanacak gücü kalmadı” sözlerinin yer aldığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:  “Yaşanan enflasyon ile açıklanan enflasyon arasında uçurum vardır. İşçilere, emeklilere yapılan düşük zamlar, her geçen gün yoksulu daha da yoksul hale getirmektedir. İşçinin alım gücü hızla düşmektedir. İşçilerin milli gelirden aldığı pay azalırken işverenlerin payı her geçen gün artmaktadır. Ülkemizde gelir adaleti hızla bozulmaktadır. Türkiye, gelir dağılımı eşitsizliğinde Avrupa’da birinci, dünyada 28. sıradadır. Gerçek enflasyon oranları açıklanmazsa bu eşitsizlik daha da artacaktır.

“Gelir vergisi yüzde 15’te sabitlenmeli”

İşçiler enflasyonun nedeni değil, mağdurudur. Enflasyonun bir an önce gerçek seviyesinde açıklanması için gerekli adımlar atılmalıdır. Ülkemizde gelir adaletini sağlamak için vergi sistemindeki adaletin sağlanması gerekmektedir. Çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınmalıdır. Gelir vergisi tarife basamakları ve oranları acil olarak güncellenmelidir. Ücretliler için düzenlenen gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi 2024 yılı için 110 bin TL olarak belirlenmiştir. Geçmiş yıllarda yılın son aylarına kadar ikinci vergi dilimine girmeyen birçok işçi, günümüzde Mart ayında ikinci vergi dilimine girmektedir. Yılda bir buçuk aylık ücretini vergi olarak ödemektedir. Gelir vergisi tarifesi ilk basamağı, geçmiş yıllarda olduğu gibi, brüt asgari ücretin 12 katından az olmamalıdır. İşçi ücretlerinin üzerindeki vergi yükü azaltılmalıdır. İşçiler hem kaynaktan kesilen doğrudan vergi hem de harcamalar yoluyla dolaylı vergi ödemektedir. İşçiler üzerindeki doğrudan ve dolaylı vergiler azaltılmalıdır. Gelir vergisi oranı bütün işçiler için yüzde 15’te sabitlenmelidir. İşçilerin sosyal haklarından vergi kesilmemelidir.

“Adımlar bir an önce atılmalı”

Sosyal güvenlik sistemimizde birçok sorun çözüm beklemektedir. Maalesef günümüzde emekli aylığı ile geçinmek imkânsız hale gelmiştir. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumun açıkları kapanmamış daha da artmıştır. Değişen emekli aylığı hesaplama sisteminde işçinin ortalama kazancına enflasyon ve milli gelirdeki büyümenin yüzde 30’u eklenmektedir. Bu nedenle emekli aylığının miktarının belirlenmesinde enflasyon oranı çok önemli hale gelmektedir. Enflasyon hareketlerinin çok yüksek olması sebebiyle, Aynı işyerinde aynı dönemde çalışan iki işçiye emekli aylığı başvuru tarihleri farklı olduğu için farklı aylık bağlanabilmektedir. Bu sebeple enflasyon farkının yüksek olduğu bu dönemde, 2024 yılı içerisinde emekli aylığı talebinde bulunanların emekli aylıkları, 2025 yılında başvuracaklara göre daha fazla olacaktır. Bu durum birçok işçinin emeklilik başvurusu yapmasına sebep olmaktadır. Nitelikli çalışanlar oluşacak fark sebebiyle emekli olmayı tercih etmektedir. Bu mağduriyetin yaşanmaması için gerekli adımlar bir an önce atılmalıdır.

 

Hak-İş’ten 3 büyük emekçi buluşması

HAK-İŞ Konfederasyonu da çalışanların taleplerini ve beklentilerini dile getirmek için 3 ilde büyük buluşma düzenliyor. Buluşmaların ilki Kayseri’de düzenlenirken, ikincisi 5 Eylül’de Kocaeli’nde, üçüncüsü ise 13 Eylül’de de Gaziantep’te gerçekleşecek. Bu buluşmalarda; vergi adaletsizliği, sendikal baskılar, işten çıkarmalar ve sürgünler, Kamu Çerçeve Protokolü’ne ek protokol zam talebi, kayıt dışı istihdam, örgütlenmenin önündeki engeller ve iş kazaları başta olmak üzere çalışma hayatına ilişkin konularda talepleri dile getiriliyor.

HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Yunus Değirmenci, bu buluşmaların emekçilerin sesinin ve sözünün yükseldiği, tüm Türkiye’nin emekçilerin feryadını duyduğu bir emekçi buluşması olacağını vurgulayarak şöyle konuştu: “Bu buluşmalarımız, az kazananın fazla, çok kazananın az vergi verdiği; haksız ve adaletsiz vergi sistemine karşı anlamlı bir duruş olacaktır. Bu buluşmalarımız, ‘hakkımı sendika çatısı altında aramak istiyorum’ dediği ve sendikaya üye olduğu için işverenler tarafından ekmeğinden edilen emekçi kardeşlerimizin güven depoladığı buluşmalar olacaktır. Bu buluşmalarımız, imzaladığımız büyük kazanımlarla dolu Kamu Çerçeve Protokolüne rağmen, enflasyon karşısında ücretleri her geçen gün eriyen, iş barışı ve huzuru kalmayan, ek zam beklentisi içinde olan milyonlarca kamu işçisinin yalnız olmadığını gösteren buluşmalar olacaktır. Bu buluşmalarımız, Sendikal örgütlenmelerin önündeki engeller nedeniyle Türkiye’deki 15 milyona yakın sendikasız çalışan emekçiyi unutmadığımızın, onların sendikalı olması için büyük bir gayret içerisinde olduğumuzun en önemli göstergesi olacaktır. Bu buluşmalarımız, çalışma hayatının kanayan yarası olan iş kazalarının neden olduğu acılara dikkat çekilen buluşmalar olacaktır. Bu buluşmalarımız, adeta bir kardeşlik sofrası, birlik ve beraberlik halkası, emekçinin tabir-i caizse gövde gösterisi olacaktır. Bu ülkenin kalkınmasına emeğiyle, alın teriyle en büyük katkıyı veren emekçiler olarak HAK-İŞ şemsiyesi altında tek yürek olup, hakkımız olanı isteyeceğiz. Bu ülkenin en zor zamanlarında bile fabrikalarda çarkları çeviren, en kritik noktalarda hayatlarını hiçe sayarak çalışan emekçilerin alın terinin karşılığını isteyeceğiz. Bu buluşmalarımız, zenginin daha zenginleştiği, fakirin ise daha fakirleştiği sistemin çarkına çomak sokacak, yoksulun da, kimsesizin de marketlerde, çarşıda-pazarda yaşadığı çaresizliğe derman olması için dev bir adım olacaktır” ifadelerini kullandı.