İş alemi çuvaldızı kendisine batırmalı

İş insanlığını sadece para kazanma odaklı olarak değerlendiren bir anlayış , hiçbir zaman , gerçek manasıyla “burjuva” tutumu değildir. Bir iş ortamı kendiliğinden oluşmaz. Onun ekonomik anlamda değer üretebilecek kıvama gelmesi yüzlerce yılın birikimi ve her seviyedeki binlerce insanın katkılarıyla şekillenmiştir. Bu sebeple bir değer üretildiğinde, bu değerden toplumun her bir ferdinin ayrıca payı vardır. Thomas Pikety’in bu konudaki görüşleri son dönemlerde çok tartışılıyor..Düşünür; Bilgi toplumuna ulaşılan süreç boyunca , tüm insanlık birikimine konarak , fırsatçı bir ön alma ile, milyarlarca dolarlık servet edinen Bezos ‘tan Gates’e , bu zenginliklerinde toplumun payını ne olması gerektiğini sorgulayan yaklaşımlar oluşturuyor. Bu anlamıyla kentimizin iş insanlarının da doğup büyüdüğü , işini kurup geliştirdiği topraklara karşı sosyal sorumluluğu hatta vecibesi aşikardır. Kentimizin ; kültür, sanat, resim, müzik ,heykel , spor, edebiyat, estetik . mimari yapılar, müzeler…. medeni bir ortama bürünmesi sadece devletten medet umarak mümkün olamaz , doğru da değildir. Yanı sıra tam bir düşünce özgürlüğü içerisinde fikirlerin beyan edilebildiği medya ortamının sürekliliğinin sağlanması en az yukarıda saydıklarımız kadar önemlidir. Bizler İzmir’de yaşıyoruz. Dünyanın en güzel coğrafyasında , insanlık mirasının en şahane beldesinde , onun şanslı temsilcileriyiz. İşte bu noktada, özellikle ikinci üçüncü kuşak zenginliklerini sindirmiş iş insanlarının , sözünü ettiğimiz parametreler itibari ile bir sorumluluk duyması ve taşın altına elini her daim koyması beklenir .İş insanlarımızın geneli maalesef yeterince duyarlı değiller. Peki tabii sözünü ettiğimiz katkıların anlamlı bir boyutta olması esastır, yoksa küçük vazgeçişlerle vicdanların tatmin edilmesinden söz etmiyoruz. Bu yazdıklarımızı tetikleyen bir gelişmeden söz edeceğim. Geçen hafta Hürriyet, Posta Ege eklerinin kapatılma haberi duyuldu. Sebebi çok muhtemel ekonomikti. Yıllardır gazete yöneticisi dostlarımız İzmir iş dünyasının abone olma ve ilan verme konusunda son derece tutucu olduğundan söz ederler. Hatta son 30 Ağustos örneğinde , iş örgütlerinin bile ilan konusunda es geçtiği görüldü. Şimdi hep birlikte neden kapatılıyor diye üzülüyoruz, çağrılarda bulunuyoruz. Bu konularda çuvaldızı kendimize batırmalıyız. Umarımız gazete eklerinin kapatılması bir ışık yakar ve alışkanlığa dönüşmüş duyarsızlıklarının değişmesine vesilesi olur.