Biden’ın, geçen ay Trump ile yaptığı TV tartışması ardından adaylıktan çekilmesi demokrat partiye yaradı. Görüldüğü kadarı ile Amerikan kamuoyu ‘bir kadın başkan’ hikayesini satın almış durumda. Olağan dışı bir gelişme olmazsa, Harris, 47. Başkan olarak Beyaz Saraya oturacak.
Başkan olması halinde ilk (siyah, Asyalı ve kadın) başkan olacak Harris, 59 yaşında. Zaten aynı sıfatları ile başkan yardımcısı olarak da tarihe geçmişti.
Gazze savaşı konusunda İsrail’i eleştiren, defalarca acil ateşkes çağrısı yapan Harris, konu ile ilgili olarak, Filistinlilerin insani bir felaket içinde olduğunu da deklare etmişti. Bir başka savaş olan Ukrayna ve Rusya’da ise sonuna kadar Ukrayna’nın yanında olacaklarını bildirdi. Harris, göçmenlere dair politik düşüncelerini ise değiştirmişe benziyor, ilk zamanlar daha liberal ve humanist olan yaklaşımı şimdilerde sınır güvenliğini güçlendirmeye odaklanmış halde. Rakiplerine göre sosyal politikalarda da daha ilerde konumlanıyor: Düşük ve orta gelirli ailelerin çocuklarına ücretsiz eğitim ve fakir aileler için uygun fiyatlı konutların finansmanı öncelikleri arasında. Ayrıca ülkenin altyapı projeleri ile sürdürülebilir yeşil endüstri dönüşümleri kişisel odakları arasında.
Son dört yıl, Senato Başkanı ve Başkan Yardımcısı olarak göz doldurmasa da, yukarıdaki görüşlerinin, rakibi Trump’a göre daha ileride bir perspektif olduğunun altı çizilmeli.
Harris, 20 Ekim 1964 yılında Kaliforniya’nın Oakland şehrinde doğmuş. Annesi Shyamala Gopalan, ismini ünlü İngiliz filozof George Berkeley’den alan ve 1868 yılında kurulan Berkeley Üniversitesi’nden mezun olmuş bir bilim kadını. Yüksek lisansını hormonlar üzerinde yapan ve ömrünü meme kanseri araştırmalarına vakfetmiş bir biyolog. Jamaika doğumlu babası Donald Harris ise kalkınma ekonomisi uzmanı olarak Stanford Üniversitesi kadrosu içinde yer alan ilk siyah insan. Ama evlilikleri Kamale Harris çok küçükken sona erdiğinden, Annesi tarafından büyütülmüş. Eğitimine, Westmount Lisesi sonrası Howard Üniversitesi ve nihayetinde de Kaliforniya Üniversitesi hukuk fakültesi şeklinde devam etmiş. Üniversite yıllarında siyah öğrenciler derneğinde başkanlık yapmasının ardındaki motivasyonunu, otobiyografik kitabı ‘The Truth We Hold’da, annesinin kendisini ve kız kardeşi Maya’yı, kendine güvenli ve gururlu siyah kadınlar olarak yetiştirmesine bağlar. Siyah öğrencilerin yoğun olduğu Howard Üniversitesi tercihinin altındaki neden de bu olsa gerek. Bütün ömrünce ırkçılık ve ırklar arası ilişkiler yakından takip ettiği konuların başında gelmiş.
1990’lı yıllar, Harris için, Kaliforniya’da, hırsızlık, soygun, tecavüz ve cinayet soruşturmaları yaptığı bölge savcı yardımcısı olarak geçer. Tarihler 2002’yi gösterdiğinde, San Fransisko Bölge Savcılığı seçimlerine katılır ve oyların %56’sını alarak, bu eyalette bu göreve gelen ilk siyah olur. Başarılı bir dönemin ardından, 2007 yılında yapılan ikinci dönem seçimlerinde ise doğru dürüst bir rakibi bile olmaz! Bunda, birikmiş yüzlerce dosyayı sonuçta bağlamasının, nefret suçlarına yönelik birimleri kurmasının, potansiyel suçları önlemek için risk altında ilkokullarda okuldan kaçışı azaltmaya yönelik proaktif projelerinin ve kolluk kuvvetlerinin tarafsızlığını ve vatandaşlar ile arasındaki güven bunalımını yok etmeye yönelik ‘İlkeli polislik, usulde adalet ve önyargıların yıkılması’ gibi reformları hayata sokmasının büyük rolü oldu. Bu dönemde, yine bir hukukçu olan ve eğlence sektörü avukatlığı ile ünlenmiş Doug Emhoff ile evlendi.
Artık kamuoyunda oldukça tanınan ve saygı duyulan bir isim olan Kamale Harris’in politik yaşamı, yirmi yılı aşkın bir süre Senato’da Kaliforniya’yı temsil eden Barbara Boxer’ın, 2017 seçimlerinde aday olmayacağını açıklaması ile başladı. Dört yıllık senatörlük görevi ardından da 2021 yılında Başkan Yardımcısı olarak seçimlere girdi ve son dört yıldır parlak bir görüntü vermese de ‘Başkanlık için deneyim’ kazandı!
Kolomb,1492 yılında, baharat ticaretinde yeni bir rota amacı ile çıktığı seferinde, doğu Hint adalarına ulaştığını düşündüğünde, ayak bastığı yer, bugün Bahamalar sınırları içinde kalan San Salvador adaları idi. Ama Amerika’ya ulaşan ilk kaşif değildi, 11.yüzyılda Liaf Ericson önderliğinde Vikingler bu onura sahip olmuşlardı. Doğrusu da,1828 yılında, Washington Irwin, Kolomb’un biyografisini yazmasa, günümüzde onun ismi de unutulup gidecekti. Amerigo Vespuci, daha sonraları yazdığı ve zamanın tüm Avrupa aydınlarının dikkatini çeken ‘Mundus Novus’ ve ‘Lettera ya da dört deniz yolculuğu’ seri yazıları ile üne kavuşacak, 1507 yılında, Martin Waldseemüller’in çizdiği ‘Universalis Cosmographia’ isimli dünya haritasında, bu kıtaya, onun ismine izafeten Amerika ismi verilecektir. 532 yıl sonra, artık Amerika’nın başındaki lider, beyaz olmayan bir kadın olacak! Beyazların sömürge ve kölelikle tarumar ettiği yüzyıllardan sonra gelinen nokta umut verici!
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in eski Mario Draghi’ye hazırlattığı ‘Avrupa Rekabet Gücünün Geleceği’ne dair raporda, durgunluğun eşiğindeki küresel ekonomide, üretkenliği arttırmak, invasyonu teşvik ile yeşil ve dijital ekonomiyi kapsayan yeni bir endüstriel strateji perspektifi kuşkusuz Kamale Harris’in de gündeminde olacaktır. Gazze’den Ukrayna savaşına, iklim ve çevre krizlerine, terörizme, insan hakları ihlalleri ve salgın hastalıklara kadar birçok devasa sosyopolitik sorunlara değinmiyorum bile. Bunların hepsi için strateji ve eylem planı oluşturmak zorunda.
Ne diyelim. Hayırlısı olsun!