Yeni yasama döneminde muhalefet partilerinin erken seçimi daha fazla dillendirmesi bekleniyor. Türkiye genelinde CHP’nin 47 yıl sonra ilk kez birinci, AKP 22 yıl sonra ilk kez ikinci parti olduğu 31 Mart yerel seçimlerin ardından muhalefetin bile dile getirmekten çekindiği erken seçim, Türkiye’nin bir numaralı gündemi olmaya başladı. Seçim için muhalefet tarih verirken, iktidar “gündemimizde yok” diyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “erken seçim” çağrısı gündemden düşmüyor. Özel, “Son tarih Kasım 2024’tir” diyerek, seçim çağrısını yenilerken, YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan sık sık erken seçimle ilgili çıkışlar yapıyor. Hükümetten henüz bir açıklama gelmedi ancak eski AK Parti MKYK Üyesi Metin Külünk katıldığı canlı yayında bu konuya dair dikkat çekici bir çıkış yaptı. Külünk, “2025’te ülke ekonomik olarak rahatlamazsa sandığın baskısı artar” ifadeleri, AKP içinde de seçimin konuşulduğuna işaret ediyor.
Partisinin birinci çıktığı yerel seçimler sonrası “Erken seçim talebimiz yok, bu talebin milletten gelmesi gerekir” şeklinde açıklama yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu sefer tarih vererek erek seçim istedi. “Geçim yoksa seçim var. Böyle giderse, erken seçimi millet ister, önünde kimse duramaz” sözleri sonrasında Kocaeli’de düzenlenen Emek Büroları Akademik Kurul Toplantısı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seçimleri yenileme çağrısında bulunarak, “2025 yılının Kasım ayı Sayın Erdoğan’a bir çağrı yaptığımız tarihtir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yasal açıdan aday olup olamayacağı tartışmalarına değinen Özel, “Kendisi geçmişte çok tartışıldı. Bu ikinci dönem mi, üçüncü dönemi mi? Kendileri Anayasa aksini yazmasına rağmen, ‘Anayasa değiştikten sonra ikinci dönemimiz’ diyordu. Yüksek Seçim Kurulu bu fikre iştirak etti. Bu yönde karar verdi. Kendisi seçimleri Cumhurbaşkanı yenilediği halde, yeniden aday olabildi. Bu durumda, üçüncü döneminde, şimdi yani ikinci dönemin içinde kendisi seçim kararı alırsa yeniden aday olamıyor, çok net” dedi.
“Anayasa şunu yazıyor: Meclis 360 milletvekili ile seçim kararı alırsa mevcut Cumhurbaşkanı son bir kez aday olabilir.” diyen Özel, AKP’nin Cumhur İttifakı ortağı olan MHP ile Meclis’te bir erken seçim kararı alamayacağına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Bize, muhalefete ihtiyaçları var. 360 rakamını yakalayabilmeleri için de bizim kendilerine bir cümlemiz var. Tam ortasında yani bu tartışmalı beş yılın yarısı sizden, yarısı bizden, tam ortasında. İki buçukuncu yılda gelip erken seçim kararı alıyorsanız biz varız. Seçimleri yenileyelim. Sonrasında bir daha gelip kapımızı çalmayın. Yani Erdoğan’ın yeniden aday olma iddiası varsa son tarih 2025 Kasım’dır.”
Fatih Erbakan çağrıyı yeniledi
Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, geçen hafta gittiği Kahramanmaraş’ta erken seçim çağrısını yeniledi. Kamuda büyük bir israfın olduğunu, vatandaşın geçim sıkıntısının her geçen gün arttığına dikkat çeken Fatih Erbakan, “Bu yönetim değişmeden, yeni bir anlayış gelmeden borç faiz, zam, vergi ekonomisi yerine üretim, istihdam ve ihracat odaklı bir ekonomi modeline geçmeden ve önce millet, önce dar gelirliler, önce ezilenler anlayışına sahip bir devlet yönetimi olmadan, bir iktidar yönetimi olmadan Türkiye’nin kurtulabilmesi mümkün değil. Bunun olabilmesi de bir an evvel bir erken seçimin olmasına bağlı. Bu şartlarda Türkiye’nin de milletin de 2028’e kadar dayanacak bir hali kalmamıştır. 2025 sonu veya 2026 yılının ilkbaharında bir erken seçimin yapılması ve mutlaka milletin de artık açıkça dile getirdiği, 31 Mart’ta oylarıyla ortaya koyduğu bu değişimin mutlaka gerçekleşmesi gerekiyor” dedi.
Külünk’ten erken seçim çıkışı
Erken seçim çağrısını yapan bir başka siyasetçi ise Eski AK Parti MKYK üyesi Metin Külünk oldu. Külünk, “Milletimizin sofrasının rahatlatılması gerekiyor. Bunu görmeliler. 2025’te ülke ekonomik olarak rahatlamazsa sandığın baskısı artar” dedi.
Ekonomi ve adalet konusundaki tartışmaların bitirilmesi gerektiğini ifade eden Külünk, katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle:
2025’te ülke ekonomik olarak rahatlamazsa sandığın baskısı artar. Bu koşullarda erken seçime gidilip gidilmeyeceği kararını verecek kişi Sayın Cumhurbaşkanımızın kendisidir. Kendisinin bir liderlik aritmetiği vardır. Hesabını kitabını yapar ona göre kararını verir. Ankara’daki arkadaşlarımız sokak sizin gördüğünüz gibi değil. İstatistiksel rakamlar sizi aldatmasın. Milletimizin sofrasının rahatlatılması gerekiyor. Bunu görmeliler. Diğer taraftan da adalet üzerindeki tartışmaların bitirilmesi lazım.
Vatandaş ülkenin en zor anında yükü çekiyor tankın altına yatıyor, ülkenin en zor anında bu ülke daha iyi olsun diye konfor alanından vazgeçebiliyor. Ama Türkiye’de servetin büyük bir kısmını kontrol eden kesim elini taşın altına koymayacak. Servet vergisi dendiğinde hoplayacaklar. İstanbul’da 15 bin TL ile yaşlı bir çiftin geçinebilmesi mümkün mü?
Bir gün evden çıktım, 70 yaşındaki bir hanımefendi beni çevirdi. Elini açıtı fileyi gösterip ‘Bak 7 tane armut aldım’ dedi. Bir tarafta 7 tane armut alabilen bir hanımefendi, diğer tarafta oturdukları lüks restoran ve kafelerde 5-6-7 kişilik 10 bin TL kahve parası veren şımarıklar. Bu şımarıkların sermaye kaynaklarının bu ülkeye karşı sermaye zorunluluğu vardır. Biz bütün yükün nüfusun yüzde 50’lik-60’lık kesimine yükleyeceğimize ben de ‘Sermaye getirilsin’ dedim.”