Çin’deydim. Marmara Grubu Vakfı’mızın Genel Sekreteri Sezgin Bilgiç’le birlikte Çin Halkı Barış ve Silahlandırma Cemiyeti’nin 2024 Barış toplantısı münasebetiyle tertiplenen uluslararası etkinlikte Türk sivil toplumunu temsil ettik. Zamanlama açısından pek münasip bir tarihte tertiplenen bu etkinlikte dünyanın birçok ülkesinden gelen katılımcıların birbirlerinin değişik görüşlerini dinlemelerine, farklı kanaatlerine tanık olduk.
Dünyanın birçok bölgesinde ihtilafların sürdüğü, teröristlerin kan döktüğü bugünlerde barış yöntemlerinin tartışıldığı toplantılarda önemli bir irade ortaya konuldu. Bu irade diyalogdu. Diyaloğun gerekliliği ve önemiydi. Ben; barışın tesisinde ve istikrar, güvenlik, sorumluluk ve de yarına olan güvenin inşasında diyaloğun önemini yıllardır savunan biri olarak “Barış-2024” toplantısında haklılığımın teslimiyetiyle ayrıca mutlu oldum. Gene müşahede ettim ki; Çin barış yapma gücünü geliştirmeğe kararlı bir ülkedir. Evet bir barış diyarı, bir barış coğrafyası oluşturma yolunda Çin yeni bir yolculuğa çıkmış görünüyor. Çizdiği bu yeni yolculuğu da Çin tarzı modernleşme adını vermiş. Çin tarzı modernleşme barış içinde hızlı bir ekonomik kalkınma ve uzun vadeli sosyal bir istikrar yolu oluşturmuş. Daha geniş bir söylemle Çin orta düzeyli müreffeh bir toplum yaratarak ekonomik ve sosyal kalkınmasını sağlamış.
Öte yandan hepimiz bilmekteyiz ki, Çin’in küresel ekonomik büyümeğe yaptığı katkı yüzde otuzlara oluşmuş bulunmaktadır. Bu katkının olumlu işaretlerine Çin’de kaldığımız zaman sürecinde pek çok alanda rast geldik. Ziyaret etme olanağına erdiğim dört şehirde insanların barınmasına vesile teşkil eden sayısız çağdaş binlerce yeni binayı yeşillikler içinde gördüm.
Evet binlerce bina, çevresinde sayısız yeşil ağaç ve onları birbirine ulaştıran şehirlerarası uzunlukta viyadükler ve şehir içlerinde oto yollar Çin tarzı modernleşme olarak konulan düşüncenin haklılığını adeta haykırıyordu. İnsanların temel hassasiyetlerine saygılı ve siyasi güveni oluşturan bu yeni felsefenin muhteşem güzellikte gezimizin her durağında ayrı ayrı tanık olduk. Barış-2024 toplantısında yalnız barışı konuşmadık, Çin tarzı modernleşmenin, Çin’e sağladığı imkanların akılcı, somut, adil ve kalıcı bir ortam oluşturduğunu da ziyaretimiz sırasında müşahede ettik.