Türkiye’de beyin göçüne ilişkin son yıllarda yapılan araştırmalar ve veriler, genç ve eğitimli bireylerin yurtdışına göç eğiliminde belirgin bir artış olduğunu gösteriyor. İstanbul Politikalar Merkezi’nin 2020 raporunda Türkiye’den göç eden bireylerin yüzde 59’unun yüksek öğrenim görmüş olduğu belirtiliyordu. Universum Global’in Araştırması’na (2021) göre ise Türkiye’deki üniversite öğrencilerinin yaklaşık yüzde 76’sı kariyerleri için yurtdışına gitmeyi düşünüyordu.
TÜİK verilerine göre, yükseköğretim mezunlarının beyin göçü oranı 2015 yılında yüzde 1,6 iken, 2023 yılında yüzde 2,0 oldu. 2023 yılında yükseköğretim mezunu kadınların beyin göçü oranı yüzde 1,6, erkeklerin beyin göçü oranı ise yüzde 2,4 olarak gerçekleşti. En yüksek beyin göçü oranına sahip bölüm moleküler biyoloji ve genetik olarak gerçekleşirken, mezunların en çok göç ettiği ülke ABD oldu.
Peki Türkiye’nin en iyi okullarında okuyan bu en parlak beyinli gençler gelecekleri için neden yurtdışını tercih ediyor. Türkiye’deki siyasi atmosfer, özellikle ifade özgürlüğü ve demokratik haklara ilişkin endişeler de beyin göçünün en önemli nedenlerinden biri olarak ifade ediliyor.
Türkiye, ABD merkezli düşünce kuruluşu Freedom House’un 2023 Özgürlük Endeksi’ne göre “Özgür Olmayan” ülkeler kategorisinde. İsveç merkezli International IDEA’nın 2023 raporunda hukukun üstünlüğü alanında 173 ülke arasında 148’inci olan Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 2023 Basın Özgürlüğü Endeksi’nde de 180 ülke arasında 165’inci sırada.
İyi eğitimliler gidiyor
TÜİK’in 2023 verileri 2008-2017 arasında mezun olan gençlerin 2023’te yurtdışında ikamet etme durumlarını kapsıyor. Veriler 2018, 2019, 2020, 2021, 2022 ve 2023 yılında üniversiteden mezun olup da yurtdışına giden gençler hakkında bilgi sunmuyor. TÜİK’in daha önce açıkladığı göç verilerine göre ise Türkiye’den yurt dışına göç eden kişi sayısı 2022’de yüzde 62,3 artarak 466 bin 914 olmuştu. Göç edenlerin yüzde 12,2’sini 24-29 yaş grubu oluştururken bunu yüzde 11,7 ile 20-24 ve yüzde 11,3 ile 30-34 yaş grubu izliyordu. 49 bine yakın mezun artık yurtdışında yaşıyor.
Mezunların beyin göçü oranları incelendiğinde, en yüksek beyin göçü oranına sahip lisans programları sırasıyla, yüzde 17,9 ile moleküler biyoloji ve genetik, yüzde 10,2 ile biyomühendislik ve yüzde 9,8 ile işletme mühendisliği oldu. Bunları elektronik mühendisliği (yüzde 9,1), matematik mühendisliği (yüzde 8,9) ve bilgisayar mühendisliği (yüzde 8,4) izledi.
En yüksek beyin göçü oranına sahip eğitim ve öğretim alanları yüzde 6,8 ile bilişim ve iletişim teknolojileri, yüzde 4,4 ile mühendislik, imalat ve inşaat ve yüzde 2,6 ile doğa bilimleri, matematik ve istatistik oldu.
Bir lisans programını tamamlayanların göç etmek için tercih ettikleri ilk beş ülke sırasıyla Amerika Birleşik Devletleri (yüzde 21,4), Almanya (yüzde 17,5), Birleşik Krallık (yüzde 11,2), Hollanda (yüzde 6,9) ve Kanada (yüzde 4,9) oldu.
Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’ya göç eden mezunlar içinde en büyük paya sahip lisans programı işletme olurken, Almanya, Birleşik Krallık ve Hollanda’yı en fazla tercih eden mezunlar bilgisayar mühendisliği bölümünden oldu.
Her beş gençten biri işsiz
Resmi verilere göre Türkiye’de 15-24 yaş grubunda işsizlik oranı Temmuz itibarıyla yüzde 19,5. Genç işsizlik oranı 2008’den 2010’a kadar yüzde 25-30 civarında seyrederken, 2010’dan bu yana yüzde 19-21 civarında kalmayı sürdürüyor.
Beyin göçü, Suriye ya da Irak gibi ülkelerindeki savaşlardan ve sıkıntılardan kaçan, Türkiye’yi Avrupa’ya giden bir rota olarak kullanan yüzbinlerce düzensiz göçmenin durumundan farklı. Sosyolog ve yazar Besim Dellaloğlu, “toplumun en üst eğitimli katmanındaki kişilerin” ayrılmasını demokratik normların aşınmasına bağlıyor. Dellaloğlu “Türkiye’deki kutuplaşma azalmadan bu göçün tersine döneceği izlenimine sahip değilim,” diyor.
Associated Press’e konuşan Dellaloğlu, göç etme olasığı en yüksek kişilerin kişilerin tıp ve bilişim uzmanları olduğunu belirtti, ancak tüm sektörlerden yüksek eğitimli kişilerin de ayrılmak istediğini söyledi.
DW Türkçe’ye konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayşe Nilüfer Narlı’ya göre beyin göçünü etkileyen ekonomik nedenlerin başında işsizlik ve düşük maaşlar geliyor. Özellikle üniversite mezunu gençler için iş olanaklarının sınırlı olması göçü tetikleyen faktörlerden biri.
Türkiye’deki ortalama maaşların Batı Avrupa, ABD ve Kanada’ya göre oldukça düşük olduğunu vurgulayan Narlı, “O yüzden gençler kendi alanlarında daha tatmin edici maaşlarla çalışabilecekleri Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerine yöneliyorlar” diyor.
Türkiye’de gençler arasındaki beyin göçü eğilimlerinin sosyo-kültürel nedenleri üzerine çalışmaları bulunan Narlı, ekonomik istikrarsızlık ve enflasyonun da insanlarda bir belirsizlik duygusu oluşturduğuna dikkat çekiyor:
“Sosyal kısıtlamalar da etkili”
Bilim alanında çalışanlar için de Türkiye’de imkanların kısıtlı olduğunu, genç girişimcilerin, inovatif fikirlerini hayata geçirmek için yeterli yatırım ve destek bulamadıklarını söylediklerini ifade eden Narlı, ekonomik nedenlerin yanı sıra kültürel sebeplere de işaret ediyor.
Türkiye’de çok sayıda gencin birtakım kültürel, sosyal kısıtlamalarla karşılaştığı algısına sahip olduğunu anlatan Profesör Narlı, “Bu da gençleri yurt dışında çalışmaya iten faktörlerden. YÖK verilerine baktığımız zaman da son 5 yılda 10 binden fazla akademisyenin Türkiye’den ayrıldığını görüyoruz. Bunlar genelde daha genç yaş grupları” diye konuşuyor.
Üniversite mezunlarının yanı sıra yurt dışında daha kaliteli eğitim alacağını düşündüğü için Batı Avrupa ve ABD’ye giden çok sayıda lise mezunu öğrenci de olduğunu dile getiren Narlı, “En parlak öğrenciler üniversite okumak için yurtdışına gitti” diyor.
Narlı, 2022’de Türkiye’den yurt dışına göç eden nüfusun yüzde 42’sinin ise 20-34 yaş grubunda bulunduğunu belirterek, bunların büyük kısmının yüksek eğitimli ve üniversite mezunu olduğu bilgisini veriyor.