İsrail’in Gazze ve Lübnan’daki pervasız katliamlarını anlayabilmek için başlıkta belirttiğim gibi “ABD’deki İsrail”i anlamak gerekmektedir.
Tarihe dönüp bakarsak bugünün dünyasını şekillendiren Yahudi mitolojisi ve onun Yahudiliğe kaynaklık eden Eski Ahit’i ile Hristiyanlığa kaynaklık eden Yeni Ahit’idir. Tarih zaman zaman Hristiyanların Yahudiliğe zulmünden ve sürgünlerinden bahsetse de; Yahudilik ve Hristiyanlık birleşerek bugünün dünyasını şekillendirmiştir.
Yahudiliğin ve Hristiyanlığın birleştiği temel nokta sömürgeciliktir. Yahudi-Hristiyan işbirliğinin yani sömürgeciliğin başladığı yer Endülüs yani bugünkü İspanya ve Portekiz’dir. Yahudiler Endülüs Emevi devletinde o kadar güçlendiler ki, devlet; Endülüs Emevi/Yahudi devleti diye anılmaya başlandı.
Yahudiler; Akdeniz ticaretini ve bu ticaret yolunun omurgası Hazar Havzasındaki Türk Bilim ve Teknolojisini yönlendirerek, Endülüs’te büyük bir güce sahip olmuşlardı. Emevi devletini yıkan Katolik Hristiyanlar bu zenginlik ve teknoloji yüzünden Yahudilere saldırdılar. Yahudilerin ya Hristiyan olmalarını, ya da İspanya’yı terk etmelerini istediler. Bu süreçte Yahudilerin çok büyük bir kısmı dönme ya da yerel bir deyimle “konverso”’ oldular. Ya da öyle göründüler. Hristiyanlığı kabul etmeyenler ise Osmanlı’ya sığındılar.
Zengin ve güçlü Konverso Yahudiler, giderek Hristiyan kilise ve krallıkları etkileri altına aldılar, onları yönlendirdiler, İspanya ve Portekiz bayrağı altında sömürgeciliğe başlattılar. Sömürgeciliğin başladığı 1500’lü yıllarda, İspanya, Portekiz, Hollanda ve hatta İngiltere ortaçağ karanlığındaydılar. İnançları yöneten kilise ile toprakları yöneten krallıklar bir otorite mücadelesi içindeydi. Bu şartlarda, bugün tarihi yanılttıkları gibi ne coğrafi keşif düşünecek halleri ne gemileri donatacak finansmanları ne de okyanus aşacak teknolojileri vardı. Bu yüzden; zengin ve teknolojiye hakim Yahudiler, sömürge gemilerini donattılar, gemilere mürettebat oldular, gittikleri yerlerde ticari koloniler kurdular ve yeni kıtaların bütün zenginliklerini Avrupa’ya taşıdılar. Oluşan bu devasa zenginliği, krallıklar, kilise ve Yahudi tüccarlar paylaştılar. Ancak aslan payı hep Yahudi tüccarların oldu ve bu tüccarlar bankerleştiler. Avrupalı krallıkları kontrollerine aldılar sonra o devletleri şirketleştirdiler.
Bu şirketleşen devletlerin en önemlisi İngiltere’dir. İngiltere’ye hakim olan Yahudiler; İngiltere’de Katoliklerden ayrılan protestan püriten Hristiyanların içine girip, önlerine düştüler. Yahudi güdümündeki püriten Hristiyanlar giderek Yahudileştiler, Katolik Hristiyanların aksine faizin serbest olduğu, mal ve servet edinmenin ve bu yolla zenginleşmenin Allah’ın emri olduğunu söyleyen yeni bir Hristiyan mezhebini Evangelizmi ortaya çıkardılar. Bu yüzden pek çok Avrupalı bilim insanı ABD’i kuran esas gücün Avrupa’dan gelen Evangelist Yahudiler olduğunu söyler. Pek çok ekonomist ve sosyoloğa göre, Amerikalı denilen şey; damıtılmış Yahudi ruhundan başka bir şey değildir. Bu yüzden ABD’deki İsrail’in esas kaynağı bu sonradan adına Evangelist diyen mezheptir. Bundan dolayı çoğu dönme Yahudi olan Evangelistler; eski ahite bağlı olarak ABD’deki yeni yerleşim yerlerine New İsrael (Yeni İsrail) ya da “İngiliz Kenanı” gibi isimler verdiler.
Evangelistler İncil’i yeniden yorumlayarak Evangelizmi İncilin içine yerleştirdiler. Bu yolla; kendilerini sürekli engelleyen Katolik Hristiyanlığın yerine, Yahudi yanlısı bir Hristiyan Siyonizmi oluşturdular. İncilin yeniden yorumlanmasında ve Hristiyan Siyonizminin oluşturulmasında başta George Whitefield olmak üzere Roger Edwards, Nathan Birnbaum gibi onlarca Yahudi teolog bıkmadan usanmadan, yıllarca çalıştı. Scofield İncili diye yeni bir İncil bile yazdılar.
Bu İncile ve Evangelistlere göre; gelecekte yeryüzünün hakimi İsrailoğulları, ahiretin sahibi ise Hristiyanlar olacaktır. Evangelistler; ahiretin bir an önce gelmesi için İsraillerin önce Filistin’e, sonra bütün yeryüzüne hakim olmaları gerektiğine inanmaktadırlar.
Bugün 349 milyonluk ABD’nin 85 milyonu yani dörtte biri Evangelisttir. Bu Hristiyan Siyonist Evangelistler; Siyonist ideallere kayıtsız şartsız sahip çıkmaktadır. Bir yandan şu anda bile 120 TV Kanalı, 2000 Radyo İstasyonu ve kiliselerindeki 300.000 papaz; sürekli Evangelizmi ve Hristiyan Siyonizmini yaymakta, Gazze ve Lübnan’da ki İsrail saldırılarını desteklemekte ve körüklemektedirler. Diğer yandan ABD içinde kendilerine mualif olan, dolara ve İsrail’e karşı çıkan bütün unsurları her türlü yöntemle tasfiye etmektedirler.
Günümüzde Evangelistler, Amerika’nın her iki siyasi partisini de kontrol altına alarak, ABD siyasetini doğrudan etkilemektedir. Artık eskiden olduğu gibi lobi vs. gibi endirek yöntemlere ihtiyaç duymamaktadırlar.
Sonuç olarak Yahudiler dolarla ekonomiye ve Evangelist seçmen yoluyla siyasete hakim olarak ABD’i tam anlamıyla bir Yahudi devletine, hatta Yahudi şirketine çevirmişlerdir. İşte “ABD’deki İsrail” budur.
Bu durumda şu acımasız ve katı cümleyi kurmak zorundayız. Artık ABD İsrail’dir.
Ortadoğu’daki İsrail; ABD’deki İsrail istediği için ve öyle inandığı için savaşmak zorundadır.
Son cümle şu; Ortadoğu’daki savaş bir savunma savaşı değil, Evangelistlerin inanç savaşıdır.
Zaman zaman dünya kamuoyunu soğutmak için duraklasa da, maalesef sürecektir.