Anne baba adayları dikkat!

Gelecek nesilleri korumak için engelli çocuk riskini azaltabilirsiniz. Zordur engelli bir çocuğa sahip olmak! Her ebeveynin en büyük arzusu, çocuğunun sağlıklı, mutlu ve başarılı bir hayat sürmesidir. Onların gülümsemeleri, küçük başarıları, her yeni günün getirdiği keşifler, tarifsiz bir mutluluk verir. Fakat hayat bazen beklenmedik zorluklarla bizi sınar. Engelli bir çocuğa sahip olmak, bu zorlukların en büyüğüdür ve sonsuz bir mücadele başlar. Duygusal zorluklar, fiziksel ve zihinsel yorgunluk, maddi zorluklar, sosyal zorluklar, eğitim ve gelişim zorlukları, gelecek kaygıları ve daha birçok yaşananlar…

Bu bilgiyle, engelli bir çocuğa sahip olma riskini azaltmak için bilinçli adımlar atmak, bu hayali gerçeğe dönüştürme yolunda atılacak en önemli adımlardan biridir. Sevgili anne baba adayları, şimdi dikkat etmeniz gereken noktalara bakalım:

Bir çocuğa evlenmeden önce ya da çocuk sahibi olmadan önce genetik testlerin yapılması hayati önem taşır. Türkiye de akraba evliliği oranını da göz önünde bulundurursak eşlerden birinde olan genetik olarak herhangi bir taşıyıcılığın diğer eş de olma olasılığı yüksektir. Bu testlerden bazıları; SMA taşıyıcılık, Beta Talesemi tarama, Kromozom Analizi, Kan Pıhtılaşma Gen Mutasyonu testidir.

 

-Gebelik sürecinde genetik taramalar

Genetik hastalıklar, aile geçmişimizde bir gölge gibi var olabilir. Bu gölgeyi aydınlatmanın yolu, genetik testlerden geçer. Ailenizin hikayesi, risk faktörlerinizi belirler. Bu adım, gelecekteki nesillerin sağlığı için bir yatırım, umut dolu bir geleceğin anahtarıdır.

 

-Prenatal Tarama ve Tanı Testleri

Bebeğinizle İlk Buluşma: Hamilelik süresince yapılan prenatal tarama testleri, bebeğinizin sağlık durumunu erkenden öğrenme fırsatı sunar. İlk trimesterde yapılan ultrasonlar ve kan testleri, bebeğinizin size ilk selamını verdiği anlar gibidir. Amniyosentez ve koryon villus biyopsisi gibi tanı testleri ise, bu selamın ardındaki sağlık durumunu detaylandırır.

 

-Sağlıklı Yaşam Tarzı ve Beslenme: Bebeğiniz için En İyi Beslenme

Gebelik süreci, anne ve bebeğin sevgiyle beslenen bir yolculuğudur. Dengeli beslenme, bu yolculuğun temel taşlarındandır. Folik asit, B12 vitamini ve demir gibi önemli besinleri yeterli miktarda almak, bebeğinizin sağlıklı gelişimi için hayati önem taşır. Alkol, sigara ve zararlı maddelerden uzak durmak ise, bu yolculuğu güvenli kılmanın en güzel yoludur.

 

-Düzenli Tıbbi Kontroller ve Aşılar: Sağlıklı Bir Geleceğe Atılan Adımlar

Gebelik süresince düzenli doktor kontrollerine gitmek, olası sağlık sorunlarını erkenden tespit etmenin anahtarıdır. Rubella (kızamıkçık) gibi enfeksiyonlar, ciddi doğum kusurlarına yol açabilir. Bu nedenle, gerekli aşıların yapılması ve düzenli tıbbi kontroller, bebeğinizin sağlıklı bir geleceğe adım atmasını sağlar.

 

-Çevresel Faktörler ve Kimyasallar: Bebeğinizi Koruyun

Günlük yaşamda maruz kalınan çevresel toksinler ve zararlı kimyasallar, gebelik sürecini olumsuz etkileyebilir. Pestisitler, ağır metaller ve endüstriyel kimyasallardan kaçınmak, bebeğinizin sağlığını korumanın yollarından biridir. İş yerinde ya da evde kullanılan kimyasalların güvenliği hakkında bilgi sahibi olmak ve gerekli önlemleri almak, hem annenin hem de bebeğin sağlığını korur.

 

-Eğitim ve Bilinçlenme: Bilinçli Ebeveynlik

Ebeveyn adaylarının gebelik süreci ve bebek bakımı konusunda eğitim alması, bu yolculuğun en güzel duraklarından biridir. Doğum öncesi eğitim programları, sağlıklı beslenme, doğum süreci ve bebek bakımı konularında bilgi sahibi olmayı sağlar. Bilinçli ebeveynler, karşılaşabilecekleri zorluklara daha hazırlıklı olur ve sağlıklı bir bebek sahibi olma şansını artırır.

 

Son söz; Sevgili anne babalar, engelli bir çocuğa sahip olma riskini tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da bilinçli ve dikkatli adımlar atarak bu riski azaltmak mümkündür. Genetik danışmanlık, prenatal tarama testleri, sağlıklı yaşam tarzı, düzenli tıbbi kontroller ve çevresel faktörlere dikkat etmek, sağlıklı bir gebelik süreci ve doğum için atılacak önemli adımlardır. Sevgiyle ve bilinçle dolu bir yolculuk, sağlıklı ve mutlu bir gelecek için en güzel başlangıçtır.

 

– Elbette, Merkezi yönetimin ve mahalli idarelerin gerekli titizliğe sahip olması ve görevlerini yerine getirmesi de şarttır. Mesela “Engelliler Bakanlığı”, bir an önce kurulmalı ve “Engelliler Fonu” ihdas edilmelidir. Ülke çapında uygulamalar başlatılmalıdır.

 

Önemli Not: Engelliler ile ilgili yazımın hazırlanmasında, en büyük pay, Vakfımız EBKOV’un Genel Koordinatörü Bahar Bozaslan’a ve Genel Müdürü Aslı Kureta’ya aittir.