“Sürdürebilirlik” kavramı son yıllarda çok kullanılan sözcüklerin başında geliyor. Özellikle bilimsel ve toplumsal konularla ilgili yazıların olmazsa olmaz sözcüğü “sürdürebilirlik”. Gerçek yaşamda ise tam zıddı gözleniyor. Sürdürebilirlik denilerek gerçekte ‘sürdürmezlik’ uygulanıyor. Tüm kurumlarda geçmişe yönelik ‘hafıza kaybı’ yaşanıyor. Geçmişe yönelik izler unutuluyor. ‘Kurumsallaşma’, ‘kurumsal süreklilik’ yok.
Bir Bakan gidiyor, yeni bir Bakan geliyor, aynı Partiden de olsalar çalışan tüm bürokratlar değişiyor. Yeni gelenler eskisinin izini sürmüyor. Hafıza kaybı yaşanıyor.
Hiç unutmam; zamanın İzmir Vali Yardımcısı Sayın Ömer Karaman göreve geldiğinde İzmir’de deprem riskleriyle ilgili olarak Valilik bürokratlarıyla düzenlediği toplantıya Konak Belediye Başkanı olarak beni de çağırmıştı. Sivil Savunma Müdürü Faruk Üner dışında hiçbir yetkili, geçmişte Valilik kadrolarının katıldığı “İzmir Master Planı” çalışmasından söz etmedi. Her şey yeniden başlıyormuş gibi sunum yaptılar. Ben, geçmişte yapılanları özetleyince Sayın Karaman’ın ne kadar şaşırdığını dün gibi anımsıyorum.
Bunları geçtiğimiz günlerde İzmir Büyükşehir Belediyesinin düzenlendiğini basından öğrendiğim “İzmir Master Planı 24” toplantısıyla ilgili haberleri okuyunca düşündüm. Basında çıkan haberlerden1996-99 yılları arasında ülkemizde bir ilk olarak hazırlanan “İzmir Master Planı” çalışmalarını oluşturanların bu çalıştaya çağrılmadığı anlaşılıyor. Master Plan çalışmasına öncülük eden Prof. Dr. Mustafa Erdik, Prof. Dr. Nuray Aydınoğlu, Prof. Dr. Atilla Ansal yoklar. Her biri konusunda dünyaca ünlü bu hocaların çağrılmaması, geleceğin anlaşılması bakımından da büyük eksiklik olmuş. Aynı şekilde, İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerinden İhsan Tutum, Fügen Selvitopu gibi isimlerin de bulunmadığını sanıyorum. Bu nedenle bu süreci bir kez daha özetlemeyi kendime görev saydım:
İzmir Büyükşehir Belediyesinde (İzBB) depreme yönelik çalışmalar, Birleşmiş Milletlerin önayak olduğu RADIUS Projesine dünyadaki 58 kentin yanı sıra başvurulması ve Birleşmiş Milletler IDNDR (Uluslararası Doğal Afetleri Azaltmanın On Yılı) Sekreteryası tarafından projenin dünyada uygulanacağı 9 kentten biri olarak İzmir’in seçilmesi ile başladı. Sayın Burhan Özfatura’nın 2. kez Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönem. RADIUS sözcüğünün açılımı şöyle: ‘Risk Assesment Tools forDiagnosis of Urban Areas Against Seismic Disasters’ (Kentsel Alanların Deprem Felaketlerine Karşı İncelenmesi için Risk Değerlendirme Araçları). İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi (İzİMO) adına, Muzaffer Tunçağ ile Hakan Ataköy, 1996 yılında, Başkan Özfatura ile İzBB teknik elemanlarına, deprem senaryolarının anlamı ve bunun riski azaltmaktaki rolünü açıklayan bir sunum yaptı. Başkan Özfatura, ilk önce İMO İzmir Şubesi, daha sonra da Boğaziçi Üniversitesi ile birer protokol imzalamaya karar verdi. Böylece RADIUS projesine bilimsel veri tabanı oluşturacak girdilerin elde edilmesi amacıyla“İzmir Deprem Master Planı” çalışması başladı. Yürütme Komitesinde, Büyükşehir’den mimar Fügen Selvitopu, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Jeoloji Profesörü Necdet Türk, İMO İzmir Şubesinden ben yer almıştım. Çalışmalara Valilik, Belediye, Emniyet, Sivil Savunma gibi kamu kurumları ile Üniversite ve Meslek Odaları temsilcileri katıldı.
Zemin ile ilgili çeşitli kamu kurumlarında ve zemin laboratuvarında bulunan sondaj verileri ışığında kentin zemin sınıflandırması saptandı. İncelenen 9 ilçedeki, İZSU, TEDAŞ, PTT, Karayolları, Demiryolları gibi kamu kurumlarından tüm alt yapı bilgileri, konumları, yapım tarzları, projeleri vb. elde edilerek değerlendirmeye alındı. Deprem Master Planında bu alt yapı verileri senaryo depremine göre irdelendi ve olası hasarlar belirlendi. Genel Sekreter Saadettin Uçkun yürütücülüğünde İnşaat Mühendisleri Odası ekipleri o zaman Büyükşehir kapsamındaki 9 ilçede toplu konutlar dahil yaklaşık 220 bin binaya ilişkin gözlemsel istatistik bilgiler elde etti. Bu çalışmaların sonunda, İl Sivil Savunma, Emniyet ve İl Sağlık Müdürlüklerinin afet örgütlenme şemaları ile diğer toplanan bilgiler de dikkate alınarak İzmir Mimarlar Odası Başkanı Hasan Topal tarafından DEPREM SENARYOSU metni hazırlandı.
Bu Senaryo, Türkiye’de bir ilk oldu. Elde edilen verilere dayanan çalışmada, HAZUS “hasar tahmin metodolojisi” kullanıldı. Bu bilimsel değerlendirme sonucunda, İzmir fayı baz alınarak 50 yıllık süre içinde aşılma olasılığı yüzde 10 olan depremde meydana gelebilecek yapısal bina ve alt yapı hasarları tahmin edildi. Buna göre, çok ağır hasarlı binaların, tüm binalara oranının %10-12 mertebesinde olduğu belirlendi. Çalışmalar, Başkan Ahmet Piriştina zamanında 1999 yılının Temmuz ayında sonlandı ve Belediye Meclis salonunda Prof. Dr. Nuray Aydınoğlu tarafından kamuoyuna sunuldu.
Master Plan sonuçları dikkate alınarak İZSU, İtfaiye, TEDAŞ, PTT, Karayolları, Demiryolları, Sağlık Tesisleri gibi kamu kurumlarında, olası bir depremde hasar riskini azaltmak için güçlendirme çalışmaları yapıldı.
Geçmiş böyle. Şimdi ODTÜ hocaları tarafından İzBB ve İzİMOile birlikte Tunç Soyer zamanında başlayan çalışmanın sonuçlarının da önemli veriler sunacağına inanıyorum. Kamuoyu, çalışma kapsamındaki 100 bine yakın binanın durumu, mikro bölgeleme etütlerinin sonuçları ve alınacak önlemler konularına cevapları bekliyor. Bu nedenle Başkan Cemil Tugay’ın “Deprem Master Planı – 24”e sahip çıkması önemlidir. Umarım bu girişim ilk çalışmaların ve Aziz Kocaoğlu döneminde Seferihisar ve Balçova’daki 10 bine yakın bina için yapılan envanter çalışmasının karşılaştırmalı bilimsel bir değerlendirmesini de içerir.