Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Açık Radyo’nun karasal yayın lisansını iptal etti.
Açık Radyo’dan yapılan açıklamada “Türkiye’de ve belki de dünyada en geniş çapta ses ve ifade biçimlerine muazzam bir alan açmış radyomuz tamamıyla bürokratik ve teknik bir gerekçeyle ifade özgürlüğünden mahrum bırakılıyor” denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:
“Oysa milyonlarca dinleyicisinin kolaylıkla şahitlik edebileceği gibi Açık Radyo bunca yıldır yaratmış olduğu toplumsal etki sayesinde susturulamaz. En son Kamuoyu’na yapmış olduğumuz 10 Temmuz 2024 tarihli açıklamada, Ankara 21.ci İdare Mahkemesi’nin vermiş olduğu ‘yürütmenin durdurulması’ kararına karşı RTÜK tarafından yapılan itirazın reddolduğunu ve bu doğrultuda yayına devam edildiğini paylaşmıştık. Ancak, Ankara 21’inci İdare Mahkemesi tarafından alınan 27.09.2024 tarihli yeni karar ile bu kez ‘yürütmenin durdurulması isteminin reddine’ karar verildiği tarafımıza bildirilmiştir. Bu karara karşı yasal çerçevede itiraz edilmektedir.
Yürütmenin durdurulması isteminin reddine karşı yasal itiraz süreç devam ederken, maalesef, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun 03.07.2024 tarih ve 2024/25 nolu toplantısında 16 nolu karar ile alınan; fakat daha evvel verilmiş olan yürütmenin durdurulması kararı sebebiyle tarafımıza tebliğ edilmemiş bulunan ‘YAYIN LİSANSININ İPTALİ’ kararı 11.10.2024 tarihinde yani bugün tebliğ edilmiştir. Dolayısıyla, 30 yıldır devam eden, 95.0 frekansından yaptığımız karasal yayınımız, tebliğ edilen karar doğrultusunda RTÜK tarafından kapatılacaktır. Elbette, gerek yürütmenin durdurulması talebinin reddine dair karara ve gerekse yayın lisansının iptali kararına karşı yasal yollara müracaat edilecek ve hukuki mücadelemiz sürdürülecektir. Açık Radyo olarak, yukarıda belirttiğimiz yasal yollar çerçevesinde, karasal yayın hayatımıza ilişkin bu ayrılığın, geçici olacağını ve bir an önce sona ereceğini umuyoruz.
Bundan tam bir ay sonra 30. yayın yılına girecek olan Açık Radyo, bugüne dek layık görüldüğü sayısız ödülün de gösterdiği gibi çevre ve iklim mücadelesinden halk sağlığına, toplumsal cinsiyet eşitliğinden çok-kültürlülüğe pek çok alanda sivil sesler için megafon işlevi görmüş; sadece radyo frekanslarıyla da sınırlı kalmayıp tasarımdan edebiyat ve sosyal bilimlere, sahne sanatlarından plastik sanatlara uzanmış bağımsız bir mecra olarak bundan sonra da görevini sürdürecektir. Tüm dinleyicilerimizi, meslek örgütlerini ve uluslararası kamuoyunu, Türkiye’de basın ve yayın özgürlüğü adına telafisi mümkün olmayan bir kayba yol açan bu RTÜK kararına karşı, ‘kâinatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine Açık Radyo’ adına bu sefer çok daha net ve gür bir biçimde ses çıkarmaya davet ediyoruz.”