Ankara’nın, köklü sanat geçmişinin izlerine sahip çıkmayı hedefleyerek düzenlenen Artnova, TMMOB Mimarlar Odası, Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği (BRHD) ve TÜSGAD’ın destekleriyle hayat buldu.
En büyük katılımın 60’a yakın sanatçı ile Rusya’dan olduğu fuarda, Rus Devlet Müzesi’nin yanı sıra Rus Ressamlar Birliği, Başkurdistan Ressamlar Birliği, Tataristan Ressamlar Birliği, Beyaz Rusya Ressamlar Birliğinin sanatçıları eserleriyle yer aldı.
1000’in üzerinde sanatçının 100’e yakın galeri çatısı altında katıldığı Artnouva’da 30’u aşkın ülkeden sanatçı katıldı.
Sanatın dinamiklerinin ele alındığı fuarda ayrıca, kent, mekan, sanat, koleksiyonerlik ve sanatın güncel başlıklarını içeren 22 söyleşi, atölye çalışmaları ve müzik dinletileri yapıldı.
Sanatta fark yaratan platform; Artfolio…
ARTFOLIO Art Project de sanat dünyasında fark yaratan bir platform olarak Artnouva’da yer alanlardan.
Sanat eseri alım satımından sergi ve müzayede organizasyonlarına, genç yeteneklerin keşfedilmesinden usta sanatçıların ikonik eserlerinin satışına kadar sanata hizmet veren ARTFOLIO Art Project, fuara Cengiz Yatağan, Deniz Köse Savaş, Dinçer Güngörür, Ebru Yılmaz Çakmak, Ebülfez Ferecoğlu, Erdinç Sakin, Hasan Kıran, İlke Kutlay, Kadir Akyol, Levent Oylutarhan, Nevzat Ekmen Dönmez, Ramazan Şanlıdağ, Raşit Altun ve Sayat Uşaklıgil’in eserleri ile katıldı.
Sanatı herkes için erişilebilir kılmayı ve global sanat arenasında yenilikçi çözümlerle yer almayı hedefleyen ARTFOLIO Art Project’in sanatçıları Ebru Yılmaz Çakmak ve Nevzat Ekmen Dönmez ile sanat ve sanatçıyı konuştuk…
“Hobiniz mesleğiniz ise büyük şans”
ARTFOLIO Art Project sanatçısı Ebru Yılmaz Çakmak… İstanbul’da doğmuş ve büyümüş. İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Mimarlık okumuş olsa da mimarlık okurken heykel dersleri de almış. Çakmak’ın heykelleştirdiği bronzdan kadın figürleri fuarın ilgi odağı olanlardan. 10 yıldır profesyonel olarak heykel üreten Çakmak, mimarlıktan heykele geçişini şöyle anlattı:
“Güzel Sanatlar ile ilgili seçmeli derslerimiz vardı ben heykeli ve resmi seçtim. Çünkü her ikisi de çok ilgim ve sevgim olan alanlardı. Mimarlık mesleğine uzun yıllar devam ettim ama bir taraftan da heykel benimle geldi. Aslında birbirine çok benzeyen iki konu… İkisi de üç boyutlu tasarım. Mimarlıkta insana hizmet eden büyük alanlar inşa ediyorsunuz. Malzeme seçimi, onların birbiri ile uyumu, birbirinin içine geçişi ile birlikte bir hizmete servis ediyorsunuz. Aslında mimarlıkta özgür değilsiniz sizi kısıtlayan birçok konu var. Alan, imar koşulları, seçilen konu, bütçe gibi unsurlar sizi kısıtlıyor. Heykelde yine üçüncü boyut var tasarım var, malzeme var ama özgürce çalışıyorsunuz. Patron da, imar müdürü de sizsiniz. Dolayısıyla heykeldeki doğrudan içimden geleni yansıtmak ve özgürlük beni cezbetti. Ağırlıklı olarak kadın figürleri çalışıyorum. Mimarlıkta insana servis veren alanlar yaratırken bugün insanla derdimi anlatmak çok hoşuma gidiyor. Durağan bir figür yapmak değil baktığınızda bir insanın değil bir hareketin heykelini yapmaya çalışıyorum. Yaptığım heykele bakan kişi hareketin öncesi ve sonrası için hayal gücünü zorlayacak. Bir insanın hobisinin mesleği olması ve bu işi hayatı boyunca sürdürebileceğini bilmesi büyük bir şans ve insanın başına gelebilecek en güzel şeylerden birisi. Bundan sonrasında elim ve aklım yettiğince heykele devam etmek isterim.”
Ebru Yılmaz Çakmak, sanatı üretebilecek bütçeyi oluşturmadan özgürlüğün olamayacağına vurgu yaparak, “Eğer yeterli bütçeniz yoksa üretemezsiniz, bütçe için de satış yapmanız lazım. Ama ben o satış yapmayı hedefleyerek üretirsem o heykel satılmaz buna inanıyorum. Çünkü satış hedefi ile içimden gelen samimiyetle üretmiş olamam. Yani ben olmaktan çıkmış ve insanlara ulaşamamış olurum.” Dedi.
Heykel sanatının yüksek maliyetli bir eğitim olduğuna değinen ve büyük şirketlerin okullara malzeme sağlayarak yetenekli çocuklar ve gençler destek olabileceğini belirten Yılmaz Çakmak, Ankara ve sanat konusunda ise görüşlerini şöyle aktardı:
“Ankara sanat anlamında şanslı bir şehir çünkü her yıl düzenlenen fuarlar var. Fuarlar dünyanın dört bir yanından eserleri insanların ayağına getiriyor. Fuar anlamında Türkiye’nin en şanslı iki kenti İstanbul ve Ankara.”
“Eserlerimin taraftarları var”
Üç boyutlu duvar heykeli sanatçısı Nevzat Erkmen Dönmez de ARTFOLIO Art Project sanatçılarından. Hacettepe Üniversitesi’nde İç Mimarlık eğitimi alan Ankaralı sanatçı Dönmez, çalışmaları hakkında şunları söyledi:
“Üç boyutlu duvar heykeli rölyef sanatı. İç mimarlık eğitimi malzemeyi tanımam anlamında avantaj oldu. Mezun olduktan sonra bir süre iç mimarlık yaptım. Sonrasında üç boyutlu tablo ve heykeller çalıştım. Kendi tekniğim üç boyutlu ahşap rölyefler… Yaptığım sanat duvar heykeli olarak da adlandırılıyor. Aslında topoğrafya tekniğini figürlere ve ifadelere dönüştürüyorum. Ahşap ve cam üzerine üç boyutlu rölyef çalışan tek sanatçıyım diyebilirim. Profesyonel anlamda iki buçuk yıldır bu sanatı yapıyorum. Yurt dışında Amerika, İtalya, Yunanistan, Dubai gibi ülkelerde 20, Türkiye’de ise 140 kadar tablom var. Eserlerimi tamamen ilgilileri ile sosyal medya üzerinden buluşturuyorum. Eserlerimi taraftar gibi takip eden geniş bir kitle var. Yaşamımı sanattan kazancım ile sürdürüyorum. Ankara’da olmak ve üretmek çok daha kolay.”