Önce Nüfus Bombası dedik, dünya insana boğulacak.
Gerçekten de boğuldu. İklimi etkileyecek boyutta çoğaldık.
Bu mesajın öncülerinden biri idim. Ondan sonra görüşlerimi gelen verilere göre hep düzeltmeye çalışarak nüfus dengesini yeni hedef olarak algıladım.
Dünya nüfusu 7 milyar olsun gibi kibirli hedefler. Söyleyemediğim ve daha ziyade inandığım 2-3 milyarın doğa ile daha uyumlu olacağı idi.
Veriler yanıldığımı gösteriyor.
80 yaşında bir insan tanıyor musunuz? Şu anda ABD de her yirmi beş kişiden biri 80 yaşında veya daha yaşlı. İngiltere’de 14 kişiden biri. Tüm dünyada bu oran elli kişiye bir seksen yaş ve üstünde kişi olarak hesaplanıyor.
20 yıl içinde Çin’de her sekiz kişiden biri 80 yaş ve üstü olacak. Güney Kore’de her altı kişiden biri.
Nüfusun büyüme oranları düşüyor. Afrika dışında tüm dünyada nüfus azalıyor. Gene de bugünkü ivme ile bu yüzyılın sonunda 11 milyarı göreceğiz gibi. Ama ondan sonra düşüş başlayacak. Belki bu yüzyılın sonundan daha önce tüm dünya nüfusu azalmaya başlayacak. Şu an insanın yaşam beklentisi her geçen sene 3 ay uzuyor. Düşünün: Anadolu’da ortalama yaşam beklentisi Kurtuluş savaşında 32 yıl civarında idi. Şu an 78 yıl!
Türümüz yok olacak falan diye korkmayın. Masa başında hayal edilenler değil, doğanın, politikacıların değil, bireylerin düşünceleri ile oluşuyor bu nüfus. İnsanlar çok fazla çocuk istemiyorlar. Bakamayacağı kadar çocuk istemiyorlar. Bilinç arttıkça çocuk yapma isteği azalıyor. Afrika’da aynı yola girecektir.
Yaşlanan nüfustan arabuluculuk, uzlaşma ve adalet konusunda faydalanabiliriz. Azalan genç nüfusun yaptığı çoğu iş akıllı robotlarca yapılacaktır. Yani çözüm kendisini gösteriyor bile. Çok çabuk uyum sağlama yeteneği olan bir hayvanız. Özet ile tedirgin olmayı gerektirecek bir durum yok. Doğa ile daha barışık, birbirimizi daha az öldürecek bir düzeye doğru gidiyoruz. İki adım ileri, bir adım geri. Bazen ise kafamız bulanıp üç adım geri. Ama genel gidişat çok olumlu.
Düşünün Roma İmparatoru Fransa yani zamanın Galiçya’sını istila ettiğinde dünya nüfusu bugünün ABD’sinden daha az idi. 250 milyon insan yaşıyordu bu dünyada. Fransa’nın nüfusu 3 milyon civarında idi. Romalılar bir milyon kadarını öldürdüler. Bir milyon kadarını köle yaptılar. Bir milyon nüfuslu bir ülkeyi de imparatorluklarına kattılar! Fatih Sultan Mehmet yaşarken dünya nüfusu 500 milyon idi. Atatürk doğduğunda milyarı anca geçmişti, öldüğünde 2 milyar olmamıştık daha. Hep bir değişim içindeyiz ve genelde daha iyiye gittiğimiz rakamlar ile sabit. Hayal ettiğim gibi yedi milyar dünya nüfusuna varacağız bir kaç yüzyılda da, yol farklı olacak gibi.