511 hektar doğaya kazandırılıyor

Yeniköy Kemerköy Enerji, Muğla’nın Milas ilçesinde yer alan eski maden sahasındaki 511 hektarlık alanın doğaya geri kazandırılması için rehabilitasyon çalışmalarına başladı.

11 Kasım Millî Ağaçlandırma Günü’nde başlayan ve Cumhuriyet Tarihi’nin tek seferde yapılan en büyük doğaya geri kazandırım projesi, alanında uzman akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen “Hüsamlar Yeniden – Eski Maden Sahalarının Rehabilitasyonu” paneliyle açıldı. Panel sonrası eski maden sahasına gidilerek ilk fidanlar toprakla buluşturularak can suyu verildi. Rehabilitasyon çalışmalarıyla ilgili Gözlem Gazetesi’ne açıklamalarda bulunan Yeniköy Kemerköy Enerji Genel Müdür Yardımcısı Burak Işık, “Tüm projemiz akademisyenler ve bağımsız çevre örgütü tarafından şeffaf bir biçimde yürütülüyor. 40 Yıl önce maden için alınan alanı, Milaslılara geri iade etme zamanı geldi. Bundan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.

Yeniköy Kemerköy Enerji santralinde gerçekleşen Hüsamlar Yeniden Eski Maden sahası rehabilitasyonu etkinliğinin açılış konuşmasını yapan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürü Arslan Narin, bir insanın hayatı boyunca ortalama bin 700 ton maden tükettiğini belirtti. Maden olmadan insan, insan olmadan maden olmaz diyen Narin, “Ülke olarak cari açığın büyük kısmını enerji ve maden için veriyoruz. Sıfır emisyon için bile maden şart. Rüzgâr tribününün de güneş panelinin de ham maddesi maden.” şeklinde konuştu.

9 bin hektarda 20 milyon ağaç dikildi

Maden rezervlerimizin ekonomiye kazandırılması gerektiğini belirten ve madenciliğin ülkemizin kalkınmasında son derece önemli bir sektör olduğunu ifade eden Narin, “Maden sahalarının rehabilitasyonu konusunda ülkemiz önemli bir aşama kaydetti. MAPEG olarak yürüttüğümüz TÜRMES projesi ile rehabilitasyon faaliyetlerini yerinde inceleyerek bir envanter oluşturuyoruz. Bugüne kadar bu kapsamda 9 bin hektarlık alanda 20.7 milyon ağaç dikildiğini tespit ettik. Madenlerimizi keşfedecek, sürdürülebilir yöntemlerle işletecek ve sonunda doğaya geri kazandıracağız” dedi.

Süreç şeffaf bir biçimde yönetiliyor

Yeniköy Kemerköy Enerji Genel Müdür Yardımcısı Burak Işık, Cumhuriyet tarihinin tek seferde yapılan en büyük doğaya geri kazandırma projesi olan Hüsamlar Maden Ocağı’nın rehabilitasyonu öncesinde bölge halkı, üniversiteler ve yerel yöneticiler ile bölgenin dokusuna uygun planlama yaptıklarını kaydetti. Işık, “Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Kurulu sahadaki çalışmaları izledi, değerlendirdi ve raporladı. Dernek, sahada yaptığı incelemelerden sonra rehabilitasyon süreçleri ile ilgili iki rapor hazırlayarak web sitesinde yayımladı. Süreç boyunca şeffaf bir çalışma yürüttük” ifadelerini kullandı.

Başarı oranı yüzde 96

Rehabilitasyon çalışmalarında detaylı bir planlama yaptıklarının altını çizen Işık, planlama sürecinin rehabilitasyon çalışmalarının yüzde 90’ını oluşturduğunu belirtti. Doğru bir planlamanın, başarılı bir rehabilitasyonun ilk şartı olduğuna dikkat çeken Işık, “Geçtiğimiz yıl 65 hektar alanda yaptığımız dikim çalışmalarında yüzde 96’ya ulaşan tutma oranı elde ettik. Doğru bir planlama ile bunu başardık. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği’nin deneyimi ve bölge halkı ile yapılan istişareler bu başarının temel unsurları oldu” şeklinde konuştu.

“Zengin toprakların fakir bekçileri olmamalıyız”

Çalışanlarının yüzde 85’inin yöre halkından oluştuğunun altını çizen Işık, “Türkiye’nin en büyük 8. elektrik üreticisiyiz. Bu santralin bu çevredeki ekosisteme direk ve dolaylı olarak etki çevresi 100 bin kişi. Bu santralin burada olması 100 bin kişiye ekmek demek. Ayrıca biz yerli kaynaktan elektrik üretiyoruz. Yerli kaynaktan elektrik üretmek demek, biliyorsunuz ülkemizin en büyük cari açığı enerji ithalatı. Biz bu açığın kapanması için mücadele ediyoruz. Bizim yerli kaynaktan ürettiğimiz enerjinin ülkemize yıllık kazancı 750 milyon dolar. Bu sadece bizim Yeniköy Kemerköy santralinin üretimi. Türkiye’deki yerli kaynaktan elektrik üreten santralleri hesapladığınızda bu rakam 4 buçuk milyar dolara çıkıyor rakam. Süleyman Demirel’in de dediği gibi zengin toprakların fakir bekçileri olmamalıyız. Ama bunu yaparken de insana ve çevreye saygılı, aldığımız gibi bırakacak şekilde, ekosisteme uygun rehabilitasyonları yaparak olmalı. Başka türlü de olmuyor zaten.” dedi.

Toplamda bin 363 hektar rehabilite edilecek

Yeniköy Kemerköy Enerji olarak önümüzdeki dönemde de rehabilitasyon çalışmalarını detaylı bir şekilde planlamaya ve uygulamaya devam edeceklerine de vurgu yapan Işık, açıklamalarını şöyle tamamladı:
“Bu 511 hektarlık yani 715 futbol sahası büyüklüğündeki alana 300 bin fidan dikeceğiz. 2032 yılına kadar bin 363 hektar alanda maden sahası rehabilite etmeyi şimdiden planladık. Maden sahalarının rehabilite edilmediği yönündeki algının da değişmesi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.”

Etkinlikte düzenlenen “Hüsamlar Yeniden – Eski Maden Sahalarının Rehabilitasyonu” panelinin moderatörlüğünü gazeteci ve yazar Didem Eryar Ünlü gerçekleştirdi. Panele İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral, Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Müdürü Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya, Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gökşen Çapar ve Hüsamlar Yeniden projesinin danışmanı Doç. Dr. Sultan Gündüz katıldı.

“Madenciliğe saldırıyı cadı avına benzetiyorum”

İTÜ Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral doğanın kendini canlandırma sürecini hızlandırmak gerektiğini belirterek, “İlk insan da maden kullanmış, son insan da kullanacak. Maden olmadan insanlık ve sürdürülebilirlik olmaz. Madencilik en sürdürülebilir alandır aslında. Ayrıca Türkiye’nin topraklarının sadece binde biri maden alanı. Kömür’ün 2040 yılında yeniden en önemli maden olacağı öngörülüyor. Almanya ocaklarını yeniden açıyor. Bizim de bunları enerjiye ısıya demir çeliğe kazandırmamız lazım. Bu madenciliğe saldırıyı cadı avına benzetiyorum. Bu ülke zenginleşmesin. Gelişmesin diye arkasında başka işler var. Biz ne yapacağız bilinçlendireceğiz. Aldığından daha iyi bir durumda bırakacağız. Doğa kendini rehabilite edebiliyor aslında, bizim görevimiz bunu hızlandırmak. Hız çağındayız ve doğanın bu canlandırma sürecini hızlandırmamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Linyit sahasından ödüllü zeytin bahçesine

Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya konuşmasında bir linyit madeni sahasını, madalyalı bir zeytin bahçesine çevirdikleri projeden örnek verdi. Doğal saksı yöntemi uyguladıkları alanda çok yüksek oranda polifenol içeren zeytinyağı elde ettiklerini dile getiren Prof. Özkaya, “Bu hastalıklara karşı çok önemli bir madde. Polifenol üreterek ekonomiye daha fazla fayda sağlamayı amaçladık. Projede 680 polifenol elde ettik. Bu zeytinyağının sadece kanser hastalarına ilaç olarak kullanımını sağladık. Bugün Avrupa’da yüksek polifenol içeren zeytinyağlarının litresi 100 Euro’dan başlıyor. Türkiye ihraç ettiği zeytinyağının sadece yüzde 10’unu yüksek polifenollü zeytinyağından yapsa ülke ekonomisine 3 buçuk milyar euro gelir sağlar. Bizim katma değerli zeytinyağı elde etmek için zeytin üreticisini işin içine katmamız lazım? Nasıl yapacağız? Bahçelere destek verip katma değeri yükselterek, zeytin ağaçlarını taşıyabiliriz. Doğayla uyumlu bir madencilik yürütmemiz gerekiyor.” dedi.

Suyu yeniden kullanmanın yollarını aramalıyız

Önümüzdeki yılların en önemli konularından biri olan su havzası yönetimi konusunda görüşler sunan Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gökşen Çapar ise, “Hepimiz su kullanıcısıyız. Ama bir tesiste mümkünse içme suyu kalitesinde su kullanmamalıyız. Farklı şekilde düşünmek zorundayız. Tarlada, tesiste suyu yeniden kullanmanın farklı yollarını aramalıyız. Atıkları en iyi şekilde yönetmek kadar sorumlu tüketim ve üretim de çok önemli.” dedi.

Hüsamlar Yeniden Projesinin danışmanı Doç Dr. Sultan Gündüz proje kapsamında yapılması planlanan peyzaj çalışmalarından bahsederek şunları söyledi; “Birçok farklı disiplinle çalışıyoruz, projeyi hepsinden bilgi alarak yürüttük. Birçok köyü ziyaret ettik ve burada hangi türler olur, hangisine ihtiyaç var araştırma yaptık.  Rehabilitasyon süreci, doğanın dinamiklerini anlama ve ona göre uygulama oluşturma anlamına geliyor.  Hayal üretmeden, gerçeğe en yakın uygulamaları seçmek önemli. Burada her bitki can suyu temin etmek gerekecek. 511 hektarlık alanda bu çok zor, bu nedenle mevcut su kaynaklarının etkin kullanımı ve yağmur hasadı uygulamalarından nasıl yararlanılacağı hususunda çalışmalar devam ediyor. Tüm yönleriyle bu sahayı inceleyerek burayı projelendirdik ve çevresel sürekliliğin şartlarını yakalamayı başardık. “

TTKD bir yıl izleyecek ve kamuoyuna raporlayacak

Etkinlik kapsamında ayrıca Yeniköy Kemerköy Enerji ile Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) arasında maden rehabilitasyonu çerçevesinde yapılan Maden Rehabilitasyonu İzleme Protokolü’nün bir yıl daha uzatılması nedeniyle, bir de imza töreni düzenlendi. TTKD rehabilitasyon alanındaki çalışmaları yerinde izleyecek ve raporları kamuoyuyla paylaşacak.

Anıt zeytin ağacı dikilecek

Doğaya geri kazandırma çalışmaları kapsamında ‘Hüsamlar Yeniden – Eski Maden Sahası Rehabilitasyonu’ ismiyle hayata geçirilen projenin pilot uygulaması 65 hektarlık alanda yapıldı. Çalışma kapsamında eski maden sahasına yürüyüş yolları yapılarak, piknik alanları ve göletler gibi bir dizi rekreasyon alanı da oluşturulacak. Ayrıca Milas’ın simgesi olan bir anıt zeytin ağacı da rehabilitasyonun merkezine dikilecek.