Rezillikler sarmalı!

Birleşik Krallık Hükümeti, yaz aylarından bu yana sürekli artan cezaevi doluluk oranları nedeniyle, cezasının  bir kısmını tamamlayan 1000 tutukluyu, 19 Kasım’da tahliye etmeye hazırlanıyor.

İktidardaki İşçi Partisi`nin aldığı bu karar, toplumun her kesiminde endişeyle karşılanıyor dersem hiç de abartmış olmam.

İngiltere ve Galler’deki cezaevlerinin 89 bin olan toplam kapasitesi, Ağustos 2024 itibariyle 88 bin olduğu için, böyle bir çözüme başvuruluyor.

Öte yandan, İngiltere`de rough sleepers/sokakta uyuyanlar diye bir kavram olduğunu ve şu anda ülkede 4000 sokakta uyuyan yani rough sleepers bulunduğunu, bu kişilerin de önemli bir kısmının eski suçlulardan oluştuğunu belirtmem lazım.

Bir başka deyişle, cezaevinden çıkanların önemli bir kısmı, ne gidecek evleri ne de yanına sığınabilecekleri aileleri olmadığı için, uyku tulumlarını alıp sokaklarda uyumaya başlıyorlar.

Bu şekilde uyuyanların önemli bir kısmı ayrıca uyuşturucu ve alkol bağımlısı, düzenli iş, dolayısıyla düzenli gelir sahibi olamıyorlar. Dilenerek ya da saatlik işler yaparak sadece bağımlısı oldukları maddeleri temin edip, biraz da karınlarını doyurup bir binanın kuytu bir girintisinde yere uyku tulumunu serip yatıyorlar.

19 Kasım’da, bu 4000 kişiye eklenme ihtimali çok yüksek olan 1000 kişi daha geliyor!

İngiltere’de, gece saatlerinde, örneğin 22:00-23:00 gibi, bir yerden eve dönüyorsanız, otoparktan arabanızı almaya ya da tren istasyonunda treninizi yakalamaya çalışıyorsanız, kepenkleri inik bir dükkânın kapı ağzında uyuyan birilerini mutlaka görürsünüz! Kaçınılmaz bir durum, maalesef!

Bu insanlara düzenli olarak yardım etmek için organize olan yardım kuruluşları var, hatta öyle ki, sokakta uyuyan insanların hepsinin barınabileceği geçici ya da kalıcı konut da sağlanabiliyor ancak işe girmeleri, işten önce bağımlılıktan kurtulmaları gibi birtakım aşamaları da geçmeleri gerektiği için, bu şartlara uymayan, uyamayan, uymak istemeyenler sokaklara geri dönüyorlar.

Sonuçta, suç oranları artıyor, suç oranları arttıkça cezaevleri yetmiyor, cezaevleri yetmedikçe yenilerinin yapılması gündeme geliyor, bütçelendiriliyor, onaylanması vakit alıyor, o arada suç oranları artmaya devam ediyor, derken işte 19 Kasım`da yapılacağı üzere, bazı tutuklular tahliye ediliyor. Yumurta-tavuk, tavuk-yumurta hikayesi.

Ancak son günlerde Birleşik Krallık’ta yaşanan en büyük rezillik kilisenin adının karıştığı taciz skandalı. Ülke tarihinde görülmüş en rezil skandalın baş kahramanı ise rahipler! Halka dini, kardeşliği, iyiliği, doğruluğu, dürüstlüğü, namusu, yardımseverliği anlatmakla görevli din adamları.

Erkek çocuklara yapılan, onlarca yıldır devam eden, kilisenin başındaki baş rahip tarafından görmezden gelinen, tacize uğrayanların yıllarca korkularından ses çıkaramadıkları ancak sonunda sessiz kalamayıp şikayet ettikleri ve sonuçta ortaya en az 130 erkek çocuğun ve gencin rahipler tarafından yıllar boyu cinsel istismara uğradıkları öğrenilince ortalık fena karıştı ve arka arkaya istifalar gelmeye başladı. Hristiyanlığı yayma ve genç nesle öğretme amacıyla kiliseler tarafından düzenlenen “Dini Kamplar” meğer hiç de amacına uygun yönetilmemiş dedirten bu durum karşısında midesi bulanmayan var mıdır?

Güzel Ülkem Türkiye’mde de akıllara ziyan, saçma sapan, kanımızı donduran, midemizi bulandıran onlarca meseleye tanıklık etmiyor muyuz?

Manşın her iki tarafında da benzer rezillikler yaşandığını gören bu gözler artık yeter dese de aynı sarmal devam ediyor, her sene olduğu gibi bu sene de arkasında acayiplikleri bırakarak gitmeye hazırlanırken, ben de Manşın her iki yakası ve tüm dünya için, insanlığın rezilliklerden arınmasını diliyorum.

Birleşik Krallık’tan sevgiler.