İç politikada Cumhur İttifakının ortağı MHP lideri Bahçeli’nin yeni Kürt açılımı sonrasında bazı belediye başkanlıklarına kayyum atanması, TBMM’nde tartışmalı geçen bütçe görüşmeleri ve ekonomik kriz ile iç politika çalkantılı bir dönemden çıkamadı sayılır. En üzücü konu ise 11 ayda 350 kadının cinayete kurban gitmesi. Tabii bu rakam dışında bilinmeyen olaylar ve cinayetlerin olduğu da kadın kuruluşlarınca belirtiliyor. Bebek ve çocuklara yapılanlar hepimizin ortak yarası.
İç politikada bunlar olurken ülkemiz dışında hepimizi etkileyecek gelişmelerin başında ABD’ndeki gidişat geliyor. Seçilmiş Başkan Trump’ın göreve atadığı birkaç politikacıyı haklarındaki davalardan dolayı görevden aldığı ve yeni atamalar yaptığı yabancı basında konu ediliyor. Trump’ın Çin’e de öyle aklına esince yüksek tarifeler uygulayamayacağı ortada. Nedeni Dünya Ticaret Örgütünün (WTO) bu konuda sınırlamalar getirmesi.
Bizi ilgilendiren en önemli bir konu ise yanı başımızdaki Kıbrıs Rum Yönetiminin (GKRY) tutumu. GKRY’nde yayınlanan “Cyprus Mail” gazetesinde 2024 Kasım ayı başında çıkan bir resim olmasaydı belki o konudan haberimiz olmayacaktı.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra 2022’de kurulan gayrı resmi ve hükümetlerarası “Avrupa Siyasi Topluluğu”nun (EPC) Budapeşte’de yapılan toplantısına katılan Sayın Cumhurbaşkanı, 7 Kasım 2024’te, GKRY Başkanı Nikos Hristodulides ile kahve içiyor. EPC’nin kuruluş amacı itibarıyla Budapeşte toplantısında ele alınan konuların başında Avrupa’nın geleceğine ilişkin siyasi ve stratejik konular geliyor. “Ayarlanmış bir görüşme olmadığı” Rum tarafınca belirtilse de sehpanın etrafında oturan Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, buluşmaya geç katılan Yunanistan Başbakanı Kriyakos Miçotakis, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Türk çevirmenin de orada olması bu buluşmanın tesadüfi olamayacağını gösteriyor. Buradaki başka bir sorun ise Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin Rum tarafını tanımıyor olması.
Kahve buluşması sonrası Hristodulides’in “Cyprus Mail” gazetesine yaptığı açıklamalar önemli. Bunlardan biri GKRY liderinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, görüşmelerin ancak BM kararları çerçevesinde olacağını “birçok kez” ifade ettiğini ifade etmesi. Yani birçok kez diye vurgulayarak hangi yollardan ve ne zaman bu görüşünü iletmiş? Diplomatik ilişki olmadığına göre ya uluslararası toplantılarda ya da böyle gayrı resmi buluşmalarda.
GKRY lideri ayrıca AB ve Türkiye arasında yapıcı bir rol oynayabileceklerini ancak Kıbrıs sorununda “somut önemli gelişmeler” beklediklerini de belirtmiş. Türkiye’nin AB gümrük birliğine girdikten sonra Tansu Çiller döneminde, GKRY’nin, AB’ne girişinde sessiz kalmasının ne büyük bir hata olduğu, ceremesinin ne kadar ağır olduğu ortada.
Kıbrıs da NATO üyesi olmayan ülkeler arasında. Ancak “Katimerini Cyprus” gazetesinin haberine göre Kıbrıs’ta ABD askeri varlığının sürekli olabilmesi için üs kurma görüşmelerinin devam ettiğine ilişkin haberlerin yer alması Türkiye ve KKTC bakımından olumlu bir gelişme sayılamaz. Tabii Türkiye’nin veto haklarının bu aşamada iyi kullanılması gerekir. ABD’nin Adada sürekli üs kurması demek GKRY için NATO üyeliğini sağlayabilir. GKRY lideri Hristodulidis’in bunu son Washington ziyaretinde Biden ile görüştüğü ve karara bağladığı Rum gazetelerinde yer alıyor.
Türkiye’nin Ege’de kıta sahanlığı hava sahası tezlerini zayıflatacak bu gibi girişimler için dikkatli olması gelişmeleri çok yakından takip etmesi gerekiyor. Yoksa “Atı alan Üsküdar’ı geçer”